Kekikte 'uçucu yağ' hilesi

Kekikte 'uçucu yağ' hilesi

Aromalı kokusu ve lezzetli tadı ile yemeklerin vazgeçilmezi olan kekikte ‘uçucu yağ’ hilesi yapıldığı ortaya çıktı. Yeditepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmakognozi ve Fitoterapi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Erdem Yeşilada tarafından yapılan araştırmada, yağı ve suyu arıtma yöntemiyle alınan kekiklerin posasının piyasada, ‘gerçek kekik’ olarak satıldığı belirlendi.

KEKİĞİN İÇİNDEKİ DEĞERLİ UÇUCU YAĞLAR ALINMIŞ

Aktarlarda açıkta satılan kekiklerin içinde faydalı olan, kokusunu veren etkili maddelerin olmadığını söyleyen Prof. Dr. Yeşilada, “Marmara Bölgesi’ndeki şehirlerden açıkta satılan kekikleri toplayıp bir araştırma yaptık. Maalesef açıkta satılan kekiklerin hiçbirinde faydalı olan etkili maddeler bulunamadı. Çünkü kekikteki uçucu yağlar para ettiği için arıtma yöntemiyle onu alıyorlar, bu arıtma sırasında görsel olarak bitki bozulmuyor onu kurutup bize kekik diye pazarlıyorlar. Piyasada açıkta satılan kekik diye aldığımız hiçbir kekik yeterli miktarda uçucu yağ taşımıyordu. Bu etkili bileşenleri almışlar bize ‘cesetleri’ satıyorlar. Niye ceset diyorum çünkü uçucu yağ gittikten sonra nemlenen bitki kurumaya bırakıldığında karaciğere zarar veren aflatoksin denen mantarlar, bakteriler üremeye başlıyabiliyor” diye konuştu. 

“2,5 OLMASI GEREKEN UÇUCU YAĞ ORANI 0,5 ÇIKTI”

Çalışmayı yapma nedenini açıklayan Prof. Dr. Yeşilada, “Kekiğin içerisindeki uçucu yağ çalışmasını yapmamızın nedeni, zeytinyağının içerisine güzel aroma veriyor diye kekik koyarım, aldım kullandım hiç lezzeti yok ot gibi bir şey.  İşte çalışmayı bunun üzerine yaptık. Maalesef böyle bir sonuç elde ettik, açıkta satılan hiçbir kekikte etkili bileşen olan uçucu yağ yok. Sadece Çanakkale’de pazarda satış yapan köylü kadından aldığımız kekikte uçucu yağ çıktı. Kadının distilasyon yani arıtma tesisi olmadığı için doğadan toplayıp pazara getirmişti. Dışına bakınca kekik, demet halinde koymuşlar, hafif ufalayınca kokusu geliyor ama uçucu yağ oranı yüzde 0,5 çıktı halbuki bu oranın yüzde 2,5 olması lazım. Etkili bileşenler arıtmayla alınmış” ifadelerini kullandı.

 “KEKİK İNSANI MİKROPLARDAN KORUR”

Kekiğin içinde bulunan ve kokusunu veren uçucu yağların kışın hastalıklardan koruduğunu aktaran Prof. Dr. Yeşilada, “Kekik insanı mikroplardan korur, buzdolapları yokken et gibi bozulan besinleri ya tuza ya da kekiğe yatırırlardı. Dolayısıyla uçucu yağlar son derece koruyucudur. Mısırlıların bugüne kadar gelen mumyalama teknikleri uçucu yağlar sayesinde olmuştur. Bu suretle mikroplar ölüyü çürütemiyor. Kekik mikroorganizmalara karşı büyük bir savaş veriyor, çok kuvvetli mikrop giderici özelliği vardır” diye konuştu.

AÇIKTA SATILAN BAHARATLARA DİKKAT

Bitki çaylarını birçok kişinin baharatçı ve aktardan aldığını söyleyen Prof. Dr. Erdem Yeşilada, “Bu yerler, uzun yıllar önemli işlev görmüştür. Ama artık günümüzde temiz doğa kalmadı. Manavdan veya pazardan aldığınız meyve ve sebzeyi yıkıyorsunuz. Kurutulmuş açıkta satılan bitkileri aldığınızda yıkayamazsınız, içerik gider. Ayrıca nerede, nasıl kurutulduğunu bilmiyoruz, bitkileri özel aletlerde ve ortamlarda kurutmak gerekiyor. Açıkta serip kuruttuğunuzda ne kadar sinek konduğunu, onların kalkıp kalkmadığını, çevredeki vasıtaların ve endüstriyel tesislerin yaptığı kirlilikleri bilmiyoruz, açıkta satılan baharatları alırken bunları düşünmek lazım” dedi.

“GERÇEK KEKİK AROMALI VE AÇIK YEŞİL RENKTEDİR”

Manisa Kırkağaç’ta yöredeki dağlardan topladığı kekiğin suyu ve yağını çıkartıp çeşitli hastalıkların tedavisinde kullanılmak üzere bitkisel kür hazırlayan Fitoterapi Uzmanı Şevki Güngör ise, "Gerçek kekik aromalı ve açık yeşil renkte olur. Posası ise kahverengi ve kokusuzdur" diye konuştu.

“KEKİĞİN POSASINI GÜBRE OLARAK KULLANIYORUZ”

Toplanan doğal kekikleri 350 derece sıcaklığındaki kazanlara doldurup, buhar vererek damıtma işlemi gerçekleştirdiklerini belirten Güngör, "Borulardan geçen buharın yeniden suya dönüşmesiyle işlem tamamlanıyor. Ardından kekiğin suyu ve yağı burada ayrıştırılıyor. Makinede kalan kekiğin posasını ise bir süre beklettikten sonra ağaçların dibine döküp, gübre olarak kullanıyoruz. Kekik posaları sayesinde ağaçlar, soğuk kış aylarında daha dayanıklı durabiliyor" dedi.

Yağı ve suyu çıkartılan kekiğin posasında, herhangi faydalı bir etken maddenin kalmadığını vurgulayan Güngör, “Damıtılma sırasında verilen buhar, kekiğin içindeki etken maddeleri alıp, sıvı hale getiriyor. Geriye kalan kokusuz kısım, sadece gübre olarak kullanılabilir. Kalan posaların kekik olarak satılması etik değil. Gerçek kekik, açık yeşil renginden ve aromasından çok rahat bir şekilde anlaşılır. Kekiğin posası ise daha çok kahverengi renktedir. Kokusu yoktur. Kekik alırken, bu hususa dikkat edilmeli” ifadelerini kullandı.

Bakmadan Geçme