Kayıp mı ? Farkındalık mı ?
Bakış açısı,farkın da olabilmek,kayıp sandıklarımız çok kez yaşadığımız süreçte bizleri mutlu eder.Mutluluk kayıp etmek değil,farkında olabilmekte saklı.Kayıp tanımıyla ne çok yok oluşlar,yok olmalar yaşıyoruz hayatımızda.Kayıp saydıklarımız belkide yeter
Bakış açısı,farkın da olabilmek,kayıp sandıklarımız çok kez yaşadığımız süreçte bizleri mutlu eder.Mutluluk kayıp etmek değil,farkında olabilmekte saklı.Kayıp tanımıyla ne çok yok oluşlar,yok olmalar yaşıyoruz hayatımızda.Kayıp saydıklarımız belkide yeterince farkında olmadığımızdan lehimize bir durumdur.Belki demek,hayatın akışına bırakmak akıllıca bir tavır değil,akıl farkında olmayı gerektirir.Düşünme sürecinize yardımcı olması adına birkaç öneri sıralayayım. *Kayıp,arkadaşın,dostun ise,seni olduğun haliyle kabullenmeyip,giden vazgeçen odur. *Seni kazanmak için yeterince dinlememiş,anlama gayreti göstermemiştir *Onun için sergilediğin tavrı,ona verdiğin değeri görememiş,farkında olamamıştır. *Seviyeli yaklaşımının farkında olup,suistimal etme yolunu seçmiş,başarılı olamamıştır. *Olumsuz hali,duruşu belki de kendi düşüncesi değildir.Argo tabirle birilerinin dolduruşuna gelmiştir. *Mantıklı,akılcı arayışların ötesinde seni,sohbetini sadece meze olarak kullanmış,sıkılmıştır. *Dünya görüşünüz tamamıyla farklı,nesnel,kuramsal,kavramsal tanımlarınız her ikinizde de tezat haldedir. *Değerleriniz,etik bakışınız bir arada olamayacak kadar farklıdır. İnsanlar hep bir arada olma zorunluluğunda değillerdir.Kazanmak,edinmek gibi,kayıp ve kaybetmekte aynı süreçteki yaşananların adıdır.Asıl olan geriye doğru baktığında akıl dolu dayanakları elde tutabilmektir.Haklı çıkmak adına delil saklamak değil,doğru olmaktır.Eksik bilgi ve beceriden kaynaklanan bir öz eleştirin yaşamın boyu devam etmelidir.Doğruların bildiklerinle,öğrendiklerinle saf değiştirebilmeli,yanlış bildiklerinde doğruların hanesinde yerini almalı.Hayat bir insana özel değildir.Etkileşim tüm dünya insanlarının ortak paylaşımıdır.Bazısı çok hızlı alır mesajı,diğeri ise geç kalabilir.Tez ve geç hallerini hayatın merkezine ne kadar yakınsın durumuyla direkt alakalıdır.Hayatı,olan biteni doğru izlemek,kavramak,sindirmektir asıl olan.İnsan sürekli bu yenilenme halini kendi kişiliğine adapte etmiş ise,kazanmak,kazançlı çıkmak hayatının mutlak getirisi olacaktır.Dünya ya da yerel algı şekillerine bağlı kalmaksızın değişim ve gelişim faktörlerini görmek ve irdelemek gereği vardır. Mir Murat Demir