Kadem Malatya Kınama Bildirisi
Türkiye'nin ana muhalefet partisi CHP'nin genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 5 Nisan Salı günü partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmasında, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu'na ahlak dışı ve izansız ithamlarda bulunmuştur. Kamuoyunu
Türkiye'nin ana muhalefet partisi CHP'nin genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 5 Nisan Salı günü partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmasında, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu'na ahlak dışı ve izansız ithamlarda bulunmuştur. Kamuoyunun tepkisini çeken, kadın bakana yönelik yapılan bu utanç verici saldırı, İstanbul Sözleşmesiyle dur denilen kadına yönelik şiddetin ve kadını cinsiyeti sebebiyle itibarsızlaştırmanın bir tezahürüdür. Cinsiyeti sebebiyle bir kadın siyasetçiye yapılan bu çirkin ithamların faili ne yazık ki bir siyasi partinin başkanıdır. Hala özür dilemeyen ve sözlerinin arkasında durduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu’nun bu çirkin sözleri bir nefret suçudur, hiçbir gerekçeyle meşru gösterilemez. Bugünün Türkiye’sinde siyaset, bu tür hakaret ve nefret kıskacından kurtarılmalıdır. Kılıçdaroğlu’nun "tecavüz karşıtı" bir konuşma yaptığı sırada bir kadın bakana atfen kullandığı hakaret dolu bu sözler, dünyanın hiçbir yerinde herhangi bir ahlaki kıstasa sığmamaktadır. Kılıçdaroğlu’nun diğer erkek siyasetçilere herhangi bir cinsiyetçi ve ahlaksız ithamda bulunmayıp, kadın bakandan bahsederken doğrudan cinselliği çağrıştıran ahlaksız bir ithama yönelmesi, siyasi tarihimizde benzerine rastlanmamış bir seviyesizliktir. CHP grubunda takdirle alkışlanan, aklımız ve dilimizle çelişen, arkasına sığınılamaz gerekçelerle savunması yapılan bu ithamlar, cinsiyetçi nefret söyleminin sahiplenildiğini gözler önüne sermektedir. Kadını kadın kimliğinden dolayı cinsiyetçi bir dille aşağılayan, ahlaka sığmayan bu dil kabul edilemez. Evrensel değerleri, adabı muaşereti ve ahlak kurallarımızı hiçe sayarak, siyasi üstünlük ve hamle yapmak adına başta psikolojik şiddet olmak üzere, her türlü şiddeti ve linç kültürünü meşru görerek ulaşılan bu izansızlık hali, toplumsal şiddeti ve kutuplaşmayı körüklemektedir. Kılıçdaroğlu’nun bir kadın siyasetçiye yönelik sarf ettiği cinsiyetçi ve ahlaksız sözlerine karşı tepkimizi duyurmak için, bu cinsiyetçi siyaset diline dur demek için, toplumun bu şiddet diline artık yeter dediğini göstermek için bugün burada Kılıçdaroğlu hakkında suç duyurusunda bulunduk. Cinsiyete yönelik aşağılayıcı ifadeler içeren sözel şiddetin, fiziksel şiddet kadar kabul edilemez olduğunu dile getirerek buradan çağrı yapıyoruz: Toplumsal ayrışmaya körükleyen her türlü söylemin üretilmesi ve yayılması toplumsal ve siyasal barış açısından oldukça tehlikelidir. İfade özgürlüğü sınırlarını aşıp nefret söylemine varan bu şiddet yüklü politik dil, bizi bir arada tutan toplumsal zeminin kaybolmasına da neden olmaktadır. Bu düşünceyle, kadınlar olarak kadınlara yöneltilen cinsiyetçi ve ahlaksız politik dili reddediyoruz. Kamuoyunu toplumsal ve insani değerlerimize sahip çıkmaya, insanlık onurunu korumak için çaba göstermeye davet ediyoruz.