İstatistiklerle Kadın
Türkiye nüfusunun %49,8'ini kadın nüfus oluşturdu
Kız çocuklarının brüt okullaşma oranının, erkek çocuklarının brüt okullaşma oranına olan göreli büyüklüğünü ifade eden cinsiyet eşitliği endeks değeri, 1’e eşit ise kız ve erkek çocukları arasında eşitlik bulunduğu anlamına gelir. Cinsiyet eşitliği endeks değerinin, 1’den küçük olması erkek çocukları lehine eşitsizlik, 1’den büyük olması ise kız çocukları lehine eşitsizlik olduğunu gösterir.
Cinsiyet eşitliği endeksi öğretim türüne göre incelendiğinde; 2016 yılında ilköğretim öğrenci cinsiyet eşitliği endeksi 1,009, ortaöğretim cinsiyet eşitliği endeksi 0,943 ve yükseköğretim cinsiyet eşitliği endeksi 0,964 oldu. Cinsiyet eşitliği endeksi yıllar itibariyle incelendiğinde ise; yükseköğretim cinsiyet eşitliği endeksinin 2008 yılından beri sürekli kız öğrenciler lehine gelişme gösterdiği görüldü.
Yükseköğretimde kadın profesörlerin/okutmanların oranı %43,1 oldu
Eğitim durumuna göre işgücüne katılım oranı incelendiğinde, kadınların eğitim seviyesi yükseldikçe işgücüne daha fazla katıldıkları görüldü. Okuryazar olmayan kadınların işgücüne katılım oranı %15,2, lise altı eğitimli kadınların işgücüne katılım oranı %27,2, lise mezunu kadınların işgücüne katılım oranı %33,6, mesleki veya teknik lise mezunu kadınların işgücüne katılım oranı %41,4 iken yükseköğretim mezunu kadınların işgücüne katılım oranı %71,3 oldu.
Hanehalkı işgücü araştırması sonuçlarına göre; 2016 yılında cinsiyete ve ekonomik faaliyetlere göre istihdam oranı incelendiğinde, tarım sektöründe toplam istihdam oranı %19,5, erkek istihdam oranı %15,5, kadın istihdam oranı %28,7 oldu. Sanayi sektöründe toplam istihdam oranı %26,8, erkek istihdam oranı %31,6, kadın istihdam oranı %15,9 oldu. Hizmet sektöründe ise toplam istihdam oranı %53,7 olup bu oran erkeklerde %53, kadınlarda %55,4 oldu.
Hanehalkı işgücü araştırması sonuçlarına göre; yarı zamanlı çalışanların istihdam içindeki oranı 2016 yılında toplamda %10,3 olurken, erkeklerde bu oran %6,5, kadınlarda ise %19,1 oldu.
Hanehalkı işgücü araştırması sonuçlarına göre; şirketlerde üst düzey ve orta kademe yönetici pozisyonundaki kadın oranı 2012 yılında %14,4 iken 2016 yılında %16,7 oldu.
Evlenme istatistikleri, 2017 sonuçlarına göre; resmi olarak ilk evliliğini 2017 yılında yapmış olan kadınların ortalama ilk evlenme yaşı 24,6 iken bu yaş erkeklerde 27,7 oldu. İlk evlenme yaşının en yüksek olduğu il, erkeklerde 30,6, kadınlarda 28,2 ile Tunceli oldu. İlk evlenme yaşının en düşük olduğu il ise erkeklerde 25,8 ile Niğde ve Şanlıurfa, kadınlarda 21,6 ile Ağrı illeri oldu.
Boşanma istatistikleri, 2017 sonuçlarına göre; kaba boşanma hızı binde 1,6 oldu. İllere göre incelendiğinde kaba boşanma hızının en yüksek olduğu il, binde 2,57 ile İzmir oldu. Bu ili binde 2,51 ile Antalya ve Muğla, binde 2,3 ile Aydın izledi. Kaba boşanma hızının en düşük olduğu il ise binde 0,2 ile Hakkari oldu. Bu ili binde 0,21 ile Bitlis, binde 0,22 ile Şırnak izledi.
Aile yapısı araştırması, 2016 sonuçlarına göre; eşler arasında en fazla sorun yaşanan konunun %5,9 ile ev ile ilgili sorumluluklar olduğu görüldü. En fazla sorun yaşanan diğer konular sırasıyla, %5,4 ile ailece birlikte vakit geçirmeme ve %5,3 ile sigara alışkanlığı oldu.
Gelir ve yaşam koşulları araştırması sonuçlarına göre; 2016 yılında hanelerde kitle iletişim araçlarına erişim oranı %98,8 oldu. Hanehalkı sorumlusu erkek olan hanelerde kitle iletişim araçlarına erişim oranı %99,4 iken hanehalkı sorumlusu kadın olan hanelerde bu oran %96,3 oldu.
Sağlık araştırması sonuçlarına göre; boy ve kilo değerleri kullanılarak hesaplanan vücut kitle indeksi incelendiğinde; 15 yaş ve üstü obez bireylerin oranı 2014 yılında %19,9 iken, 2016 yılında %19,6’ya düştü.
Obez bireylerin oranı cinsiyet ayırımında incelendiğinde, 2016 yılında erkeklerin %15,2’sinin, kadınların ise %23,9’unun obez olduğu görüldü.
Ölüm nedeni istatistikleri sonuçlarına göre; 2016 yılında ölüm vakalarının nedenleri arasında ilk sırada %39,8 ile dolaşım sistemi hastalıkları, ikinci sırada, %19,7 ile iyi ve kötü huylu tümörler, üçüncü sırada ise %11,9 ile solunum sistemi hastalıkları yer aldı.
Cinsiyete göre ölüm vakalarının nedenleri incelendiğinde sıralamada kadın erkek arasında önemli bir farkın olmadığı görüldü. Buna göre, kadınların ölüm nedenlerinde ilk sırayı %43,9 ile dolaşım sistemi hastalıkları, ikinci sırayı %15,1 ile iyi ve kötü huylu tümörler, üçüncü sırayı ise %11 ile solunum sistemi hastalıkları aldı.
Sağlık araştırması sonuçlarına göre; her gün ve arasıra tütün kullanan bireylerin oranı 2014 yılında %32,5 iken bu oran 2016 yılında %30,6 oldu. Bu oran 2016 yılında erkeklerde %44,1, kadınlarda ise %17,4 oldu.
Yaşam memnuniyeti araştırması sonuçlarına göre; 2017 yılında mutlu olduğunu beyan eden bireylerin oranı %58 oldu. Erkeklerde mutluluk oranı %53,6 iken kadınlarda bu oran %62,4 oldu. Toplamda evli fertlerin %60,6’sı, evli olmayan fertlerin ise %52,4’ünün mutlu olduğu görüldü. Evli erkeklerin %55,7’si, evli kadınların %65,2’si mutlu olduklarını beyan ederken evli olmayan erkeklerin %49,1’i, evli olmayan kadınların ise %55,8’i mutlu olduğunu ifade etti.
Yaşam memnuniyeti araştırması sonuçlarına göre; mutluluk kaynağı olan kişiler incelendiğinde 2017 yılında erkeklerin %76,4’ü, kadınların %64,9’u kendilerini en çok tüm ailenin mutlu ettiğini beyan etti. Erkeklerin %7,7’si, kadınların %20,7’si ise kendilerini en çok çocukların mutlu ettiğini beyan etti.
Mutluluk kaynağı olan değerlerde ise erkeklerin %64,1’i, kadınların %71,8’i kendilerini en çok sağlığın mutlu ettiğini belirtirken, erkeklerin %15,2’si, kadınların %17,9’u kendilerini en çok sevginin mutlu ettiğini belirtti.