İslam Coğrafyası Mevlana'yı Arıyor
İstanbul Aydın Üniversitesi tarafından 'Kent, Tarih ve İbadethaneler' konulu konferans gerçekleştirildi. Konferansa konuşmacı olarak Eğitimci Yazar Fikret Özdemir katılırken, konferansa üniversite yönetiminin yanı sıra Prof. Vecdi Akyüz, Yard. Doç. Gökçen
İstanbul Aydın Üniversitesi tarafından “Kent, Tarih ve İbadethaneler” konulu konferans gerçekleştirildi. Konferansa konuşmacı olarak Eğitimci Yazar Fikret Özdemir katılırken, konferansa üniversite yönetiminin yanı sıra Prof. Vecdi Akyüz, Yard. Doç. Gökçen Çatlı, Naim Güleryüz, Prof. Zerrin Günal ve Prof. Emin Işık ve öğrenciler yoğun ilgi gösterdi. Konferansta konuşan Eğitimci Yazar Fikret Özdemir, Türkiye’de yapılan ibadethanelerin mimari özelliklerine dikkat çekerek, “Selçuklu ve Osmanlı mimarisini arayıp özler olduk. Bugün yapılan camiler mimaride ve göz estetiğinde uzak. 4 duvar arasında sanki basketbol sahası yapıyorlar” diyerek, yapılan mimari özelliklere tepki gösterdi. Camilerin sadece namaz kılma yeri olmaması gerektiğine dikkat çeken Özdemir, “Cami sade namaz kılma yeri olamaz olmamalıdır. Camiler birer kültür merkezi içine kurulmalı, kütüphanesi, spor salonları, eğitim bölümleri olmalıdır. Eşi ile yolda geçenler, namaz için camiye giren birinin hanımı caminin köşesinde bekliyor ki eşi cıksın. Bu ne kadar etik ve doğru. İmamlarımız eğitim düzeyi yüksek olup, en azında bir dil bilmeli. Bir imam kardeşimiz kendisini sadece namaz kıldıran bir memur göremez, bulunduğu cevre ve toplumu sosyolojik olarak iyi tanımalı ve o bölgede topluma yön vermelidir. İmamlarımız sürekli kendini geliştirecek eserler okumalı. Bulunduğu toplumda ayrım yapmada çevreyi iyi tanımalı” diye konuştu. Yıllardır Genelkurmay iye Diyaneti birbirine düşman etmeye çalışanların olduğunu belirterek, “Genelkurmay ile Diyanet aynı yasa ile kuruldu ama, 80 yıldır cami ile kışlayı birbirine düşman ettiler. Bugünde bunun bedelini ödüyoruz” ifadelerini kullandı. Bugün eğer İslam dünyasında gençler bir gecede din adına terör örgütlerine katılıyorsa bunun ana sorumlusu İslam coğrafyasıdır. Sanayi devrimi ile hızlanan kentleşmeye İslam coğrafyası ayak uyduramadı geç kaldı. Batı bunu başardı. Taşrada şehre gelen gençlerimiz sıkıntı ve hayat mücadelesi arasında çırpınırken birtakım baronların eline düştü din adına. Bugün batı bile Afrika ve Arap dünyasında gelen gençleri dışlayıp potansiyel terör gördüğünde ezilen gençler İslamı hiç bilmediği halde din adına DAEŞ gibi terör örgütlerine katılıyor” diyerek, bugün İslam coğrafyasının Gazali, Sadi, Şeh Galip, Mevlana’yı, Muhiddin Arabi’yi aradığını ifade etti.