İnsanlık Dersleri

İlk başlarda kadının kalçalısı, yemeğin salçalısı deyip geniş kalçalı kadınları, göbeksiz erkek balkonsuz eve benzer deyip hafif göbekli adamları sevdik. Hevesimiz geçince bakımlı kadın ve erkek arayışlarına başladık. Kimimiz uzun saçlı hatunların peşinden koştu, kimimiz asker traşlı hatunların. Kimimiz metroseksüel erkeklerin kulu kölesi oldu, kimimiz ağır abi takılanların peşinde pervane olduk. Vitrini düzgün olupta içerisi yamuk yumuk olanlar ise bedenlerini aşk adıyla sundular. Oysa vitrini düzgün olanların peşinde koşmak aşktan sayılmazdı. Bedensel hoşlanmanın adını aşk koymamalıydık. Oysa yapmamız gereken tek şey insanları oldukları gibi kabul etmemizdi. Ve olduğumuz gibi çıkmalıydık insanların karşısına, taleplere göre kendimizi değiştirmemeliydik. İnsanlara, olmasını istediğimiz gibi olmaları için baskı yapmamalıydık. Oysa insanca ve insan tadında yaşayıp, yaşatmak varken, insan olmayı biz bir türlü beceremedik vesselam !. Yusuf Tandoğan