İnönü Üniversitesine Klinik Araştırmalar Ünitesi Kurulacak

İnönü Üniversitesi ile ilaç firması Roche Türkiye arasında prefabrik klinik araştırmalar ünitesi kurulumu için iş birliği protokolü imzalandı.

Protokol törenine İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Kızılay, Roche İlaç Türkiye Medikal Lideri Dr. Mahir Kurt, Roche İlaç Türkiye Klinik Araştırmalar Ülke Lideri Mina Nejadamin, İnönü Üniversitesi Klinik Araştırmalar Mükemmeliyet Merkezi Müdürü ve Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Nusret Akpolat ile diğer yetkililer katıldı.

İmza töreni öncesi konuşan İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Kızılay, depreme rağmen kesintisiz sağlık hizmeti sunduklarını söyledi. Kurulacak olan klinik araştırma ünitesinin önemine vurgu yapan Rektör Kızılay, şunları söyledi:

“İnönü Üniversitesi olarak, 6 Şubat’ta Kahramanmaraş’ta gerçekleşen ve 11 ili etkileyen depremlerin ardından Malatya ve Türkiye’ye kesintisiz sağlık hizmeti vermeye devam etmekteyiz. Genel sağlık hizmetinin yanında başta klinik araştırmalar olmak üzere bilimsel çalışmalara da ara vermeden devam ediyoruz. Roche Türkiye ile yaptığımız bu iş birliği sayesinde, afet dönemlerinde klinik araştırma hizmetinin aksamadan devam etmesi ve yapılacak olan bu prefabrik klinik araştırma ünitesi ile hekimlerin, sağlık personelinin ve hastalarımızın güvenli ortamda sağlık hizmeti vermeleri ve almaları sağlanacaktır. Bu bağlamda, Roche Türkiye'ye katkılarından dolayı çok teşekkür ediyorum.”

Daha sonra konuşan Roche İlaç Türkiye Medikal Lideri Dr. Mahir Kurt da deprem bölgesinin ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla çok çalıştıklarını ifade etti. Deprem bölgesine desteklerinin süreceğini kaydeden Kurt “Hayatın her alanında yaşamları iyileştirme misyonumuz doğrultusunda, deprem felaketinin yaşandığı bölgedeki ihtiyaçların karşılanması ve hastaların tedavilerine kesintisiz bir şekilde devam etmesi için var gücümüzle çalışıyoruz. Bölgedeki çalışmalarımıza ve geliştirdiğimiz güçlü iş birliklerine hızla devam ediyor ve Adıyaman Aile Sağlık Merkezi'nden sonra şimdi de Malatya İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi ile prefabrik klinik araştırmalar ünitesi için güçlerimizi birleştiriyoruz. Kurulan bu ünite ile halihazırda Turgut Özal Tıp Merkezi’nde aktif tedavisi ve takibi gerçekleştirilen klinik araştırmalar hastalarının, başta onkoloji olmak üzere fakülte dahilinde hizmet verilen diğer hastalık alanlarında da tedavi süreçlerinin kesintisiz bir şekilde devam etmesine olanak sağlamayı amaçlıyoruz. Roche Türkiye olarak bölgede yaraların sarılması adına var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz.” şeklinde konuştu.

Dr. Mahir Kurt’tan sonra söz alan Roche İlaç Türkiye Klinik Araştırmalar Ülke Lideri Mina Nejadamin ise depremin ardından deprem bölgesindeki hastaların, araştırmacıların ve araştırma ekiplerinin sağlık durumlarını yakından takip ettiklerini belirterek  bu bölgede tedavi gören ve yer değiştirmek zorunda kalan klinik araştırma hastalarının tedavilerini kesintisiz olarak almalarını sağlamak amacıyla, dahil oldukları klinik araştırmanın başka illerdeki merkezlerine en kısa sürede transferlerini gerçekleştirdiklerini dile getirdi.

Mina Nejadamin “Deprem bölgesindeki klinik araştırmaların ve hastaların tedavilerinin kesintiye uğramaması için tüm kaynaklarımızla çalışmaya ve güçlü iş birlikleriyle bölgedeki insanların sağlık hizmetlerine erişimine destek olmaya devam edeceğiz.” diyerek sözlerini sonlandırdı.

Konuşmaların ardından prefabrik klinik araştırmalar ünitesi kurulumu için iş birliği protokolü imzalandı. Daha sonra da klinik araştırmalar birimi ve prefabrik klinik araştırmalar ünitesinin kurulacağı alan ziyaret edildi.

Prefabrik ünite içinde kullanılacak cihaz ve malzemeleriyle birlikte tam donanımlı bir şekilde hazırlanarak kullanıma sunulacak. Hastaların yatış yapabileceği müşahede odaları, tedavilerini almaları için hazırlanmış infüzyon ve kan alım odaları, sağlık personeli ile saha koordinatörlerinin çalışabileceği alanları içeren prefabrik ünite, aynı zamanda tüm araştırma ürünlerinin ve klinik araştırma belgelerinin güvenli bir şekilde muhafaza edilebileceği özelliklere sahip olmasıyla, klinik araştırmalara katılan tüm hastaların veri bütünlüğünün korunmasını ve tedavi süreçlerine aralıksız devam etmelerini sağlayacak. Öte yandan kurulacak olan bu ünitenin olası bir afette taşınabilir şekilde inşa edileceği bildirildi.