İdamı Geri Getirmek İçin Ne Kadar Gencimizin Ölmesi Lazım?
Demokrat Eğitimciler Sendikası Malatya İl Başkanı Veysel Fırat son zamanlarda yaşanan terör olayları ile ilgili yazılı açıklama yaptı.Başkan
Demokrat Eğitimciler Sendikası Malatya İl Başkanı Veysel Fırat son zamanlarda yaşanan terör olayları ile ilgili yazılı açıklama yaptı.Başkan Fırat açıklamasında; "Hükümet ne yapmaya çalışıyor, halkın gazını mı alıyor yoksa yanan yüreklerde acıların sindirilmesi için sadece nutuk atmakla mı yetiniliyor. Fakir fukaranın çocukları alçak saldırılara kurban giderken devlet olarak bağırıp çağırmak bu işleri bitirmez bu patlamaları durdurmaz. Darbe oldu idam getireceğiz denildi en yüksek yerlerden, en yüksek ağızlardan ama hala sadece deniliyor. Cumhurbaşkanlığı olarak önüme gelirse onaylarım deniliyor ama nedense bir türlü cumhurbaşkanlığı makamının önüne bu yasa gelmiyor. Herkes sus pus. Meydanlarda idam getireceğiz bunu kimseye sormayız diye AB’ye mesaj göndermekle de sorunumuzu çözülmüyor. Olağanüstü Hal ilan edilmiş, MHP desteğini açık açık ilan etmişken idam konusu meclisin gündemine neden alınmıyor? Daha ne bekleniyor birileri bunu vatandaşa anlatsın. Devletin varlığına kast eden, terör eylemlerine katılan, canlı bomba eylemlerini yapan, yaptıran, yardım eden, darbeye teşebbüs eden herkese idam cezası anayasamıza girsin artık. Türkiye terör cenneti ve Türkiye’de terörist olmanın zor bir tarafı yoktur. Bütün demokratik hakkı tanımışız, açık açık propaganda yapıyorlar, keleşlerle İstanbul sokaklarında gövde gösterisi yapıyorlar, istediği haracı istediklerine kesiyorlar, yakalandılar mı demokratik haklarıyla insan gibi muamele ediliyor, hapse girdikten sonra kendi aralarında eğitim alıyorlar bir şekilde çıktıkları zaman da daha azılı eylemlerde bulunmak için örgütlerine katılıyorlar. Böyle bir ülkede terörist olmak ne kadar kolay. Biz bunlara neden böyle davranıyoruz ki yakalayıp yargıladıktan sonra idam edersek geride kaç kişi terörist olmaya cesaret eder ki. Kaç anne baba çocuğuna sahip çıkmaz ki. Kayseri ve İstanbul saldırılarının planlayıcıları ve yardımcıları yakalanmış. Yakalanmış da ne olmuş. Sanki idam edilecek. Adamları hapse atsak orada kral gibi yaşayacaklar. Ailelerine terör sempatizanları tarafından yardımlar yağacak. Diğer taraftan şehidimin ailesi de dünyada cehennemi yaşayacak. Böyle adalet mi olur? Devletin adaleti böyle olursa varlığını borçlu olduğu emniyet güçleri kan kaybetmeye devam edecektir.
POLİSE VE ASKERE KÜRSÜDEN DEĞİL MEVZUATTAN VUR EMRİ VERİLMELİ Cumhurbaşkanımız kürsüden vur emri vermesi yeterli değildir. Mevzuata konularak açık açık şartları belirtilerek vur emri verilmelidir. Asker ve polisimiz tetiğe dokunurken arkasını düşünmemelidir. Canlı bomba olduğundan şüphelenilen birine tereddüt edilmeden müdahale edilmeli, hata olsa da güvenlik güçlerimiz sorgulanmamalıdır. Terör faaliyetlerini planlayan, yapan yaptıran herkese idam uygulanmalıdır. Sokakları ateşe veren, kamu mallarına zarar veren kişilere ayaklarından vurulmalıdır. Sadece bunlar yapılırsa kamu güvenliği sağlanacak, fakir fukaranın çocukları boşu boşuna şehit olmayacaktır. Demokrat Eğitimciler Sendikası olarak idamı istiyoruz ki devletimizin güvenliği zaafa uğramasın. Vatan için elbette can verilir ama böyle can vermek ağırımıza gidiyor. Bir sivil toplum kuruluşu olarak DES, devletimizin varlığını ve bekasını her şeyin üstünde görmektedir. Bunun için idam dahil alınacak her türlü önlemin arkasında olduğumuzu kamuoyuna duyuruyoruz."dedi.