Güneşin Altın Yumurtası

  Kitaba ilişkin basın bülteni   Günümüz dünyası iletişim çağı diye adlandırmak ne kadar doğruysa buna iletişimin baş tacı da görsel iletişimdir. Saptamasının eklemek o kadar doğrudur diyebiliriz.  Görüntünün saniyeler içinde dünyanın bir ucundan öbür ucuna iletilebilmesi,  yine ekranlar ve monitörler vasıtası ile her yerde ve her boyutta izlenebilmesi, görselliği, algı dünyamızın temeli haline getirmiştir.   Bir memleket düşünün ki dünyanın en büyük kayısı üreticisi olsun,  yine dünya kuru kayısısının üçte ikisini tek başına üretsin. Adı kayısı ile özdeşleşsin. Ama kayısı üretiminin görsel bir arşivini oluşturamasın.  Tohumdan sofraya üretim sürecini fotoğrafla belgeleyemesin…Kısaca  kayısının görsel belleğini oluşturmasın..   İşte bu eksiklikten yola çıkarak doğanın bu asil ve estetik meyvesinin öyküsünü görüntü ile anlatma çabamı şimdilik tamamladım diyebilirim.    Çocukluğum dahil yaşamımın büyük bir kısmı kayısı bahçelerinde geçmiş se ekmeğimi kayısıdan kazanmış isem, serde bir de fotoğrafçılık varsa böyle bir çalışma kaçınılmaz oldu diyebilirim.   Anadolu’nun kadim halklarının ‘güneşin altın yumurtası’ adını verdikleri kayısıya olan gönül borcum bir azıcık olsun ödeyebildim mi bilmiyorum. Ancak  bu kitabın  Malatya ve Türkiye’de  yapılan ilk çalışma olduğunu söyleyebilirim..