Gülen alçağı hiç yanlış yapmamış!

Paralel örgüt tarafından kendilerine biat etmedikleri için Tahşiye grubuna yönelik yapılan operasyon sonrasında 16 ay hapishanede yatan gazeteci yazar Mustafa Kaplan

Paralel örgüt tarafından kendilerine biat etmedikleri için Tahşiye grubuna yönelik yapılan operasyon sonrasında 16 ay hapishanede yatan gazeteci yazar Mustafa Kaplan, Fetö'nün nur cemaati ayağına girerek, tüm gerçekleri bir bir sıralamaya devam ediyor.

Bugünkü sosyal medya paylaşım sayfasında , Kırkıncı sevdâlılarına hediyemiz olsun istedik girişli yazısında, 17/25 Aralık olmuş, Fetönün hukuk darbesi yaşanmış; Fetönün en üst adamlarından Ali Bayram gidiyor Kırkıncı'yı ziyaret ediyor ve konuştuklarını da haber yapıyor. Adına hoca denen bu kişi hâlâ diyor ki: "50 yıllık süre içerisinde Allah O'na hiç yanlış yaptırmadı ve hep giriştiği işlerde başarılı kıldı." Gülen alçağı hiç yanlış yapmamış! 2014'te kim diyor bunu? Erzurum'un yüz karası Mehmet Kırkıncı! ifadelerine yer verdi.

Gazeteci Yazar bugünki paylaşımındaki gerçeklikler ve bugüne kadar hizmette yer alan şahısların nasıl bir tepki verecekleri de merak konusu.Gazeteci Yazar Mustafa Kaplan, 17 Aralık 2014'de Paralel örgüt tarafından kendilerine biat etmedikleri için Tahşiye grubuna yönelik yapılan operasyon sonrasında 16 ay hapishanede yatan gazeteci yazar Mustafa Kaplan o günlerde de örgütün hainliklerini bir bir anlatmıştı.

İşte Mustafa Kaplan'ın 2014'deki açıklamalarını sizlerle paylaşıyoruz;

 

“İŞTE TAHŞİYE BU”

Tahşiyenin aslı; İslamın dışındaki dinlerin batıl olduğunu, onlarla din noktasında diyalog yapılmayacağını söyleyen İslam’ın emirlerini anlatan, başörtüsünün füruat olduğunu söyleyenlere karşı başörtüsünün kuanla emredildğini anlatan, HZ İsa’nın tekrar yeryüzüne gelmeyeceğini söyleyenlere veya kendisini babası anası belli olduğu halde Hz. İsa ilan edenlere karşı, zekatı Allah’ın emrettiği yerlere sarf etmeyip te dinin emri dışında kullananlara karşı, Kafirlere karşı İslam devletlerinin cihat emretmesini inkar edenlere karşı, Bediüzzaman Hazretlerinin bu asrın insanlarının imanını kurtarması için kaleme aldığı eserlerinin bozmaya çalışanlara karşı kitapları olan bir grup İşte Tahşiye bu…

“GÜLEN YENİ BİR İSLAM MEYDANA GETİRMEYE ÇALIŞIYOR”

Yerli ve yabancı desteklerle kendisini Bediüzzaman’ın yerine oturan bir zat Bediüzzaman’ın kitaplarını tahrif ediyor Kitapları başka manalara çeviriyor. Kuran’ın dışına çıkarak, kafasına göre yeni bir islam yeni bir nurculuk modeli meydana getiriyor. Tahşiye bir yayın evinin markasıdır, Rahle de bir başka markasıdır. Biz bu iki marka ile Bediüüzaman hazretlerinin eserlerinin İslam’ın temel esaslarına göre yorumunu yapmaya çalışıyoruz. İnsanların itikatıdı Bediüzaman’ın muradı üzerine HZ. Muhammet (SAV)’in muradı üzerine anlamalarını temine çalışıyoruz. Biz işte bunlarla burada çatışıyoruz. Birisi dini bozamaya çalışıyor, birisi dinin hakikatini geleneğe uygun ayakta tutmaya çalışıyor.

“BİZ RİSALE-İ NUR İÇERİSİNDE YETİŞTİK”

Tahşiye yayınlarını meydana getirmeye sebep olan bir hareket var bu ülkede. Ben 20 yaşından beri Risalei Nur Cereyanı’nın içerisindeyim. Türkiye’deki Risale-i Nur grupları bu kardeşlerini gayet iyi tanıyor. Hayatım mücadeleyle geçti. 28 sene bu ülkede köşe yazarlığı yaptım. Fikrimin çilesini çektim 6 sene mahkumiyet aldım ve cezamı çekerek çıktım. Risale-i Nur Cereyanı’nın içerisinde biz yetiştik. Şerefli bir mücadele verdik.

“BİZE İLMEN CEVAP VEREMEYENLER DEVLET MEKANİZMASIYLA CEVAP VERDİ”

Molla Muhammed gerçek bir İslam alimi.Risale’i Nur’u Bediüzzaman Hazretlerinin birinci talebesi olan Hulısi Bey’den ders alarak kendisini yetiştirmiş fakat sosyal hayattan uzak. Bir talebe çevresiyle ilimle meşgul olan bir grup. Kader bizimle onları bir araya getirdi. Bize ilmen mukabele edemeyenler, çöreklendikleri devlet mekanizmasıyla cevap verdiler.

Ben hapishanede yattığım 16 ay boyunca gazete küpürlerini topladım.

Hürriyet 26 Ağustos 2010 Yalçın Doğan, Kendine engel olan kişilere tuzak kurmak, komplo hazırlamak, ihbarsız mektuplarla insanların hayatlarını karartmak, hukuku unutmak günlük sıradan olaylar haline geliyor.

Yeniçağ Sebahattin Önkibar 22 Nisan 2010, açıkça görülüyor ki emniyete yuvalanan bir grubun işi gücü tezgah kurup projeleri realize etmek, Dink ve Danıştay’da yakalama olsaydı Ergenekon’u vizyona koyamayacaklardı ne yalan söyleyeyim bu aralar ben ülke adına en çok emniyetteki o gruplardan ürküyorum.

Gazeteci Yazar Mustafa Kaplan Bugün de kumpasın gerçekliklerini sosyal medya hesabından paylaşmaya devam ediyor..Bugünkü yazısını da sizlerle paylaşıyorum.

Kırkıncı sevdâlılarına hediyemiz olsun istedik. 17/25 Aralık olmuş, Fetönün hukuk darbesi yaşanmış; Fetönün en üst adamlarından Ali Bayram gidiyor Kırkıncı'yı ziyaret ediyor ve konuştuklarını da haber yapıyor. Adına hoca denen bu kişi hâlâ diyor ki: "50 yıllık süre içerisinde Allah O'na hiç yanlış yaptırmadı ve hep giriştiği işlerde başarılı kıldı." Gülen alçağı hiç yanlış yapmamış! 2014'te kim diyor bunu? Erzurum'un yüz karası Mehmet Kırkıncı! Pensilvanya Kardinali için bakın başka ne diyor: "Halde haldaşım, Yolda yoldaşım, Hizmette arkadaşım, Cennette gardaşım!" Yuh olsun ikinize de! Fetullah Kardinal ise, bu da kesin papazdır!
Haydi mezkûr haberi bir de kaynağından okuyun, iki şerefsizin resimlerini de görün, bildiğiniz gibi yapın!
 20-03-2014 14:24 - 2986 Okunma
Kırkıncı Hoca'dan, Hocaefendi'ye atılan iftiralara tokat gibi cevap!
Mehmet Kırkıncı Hoca: Fethullah Gülen Hocaefendi, hep iyi işler yaptı. Risale-i Nur ışığında yürüdü. 50 yıllık süre içerisinde Allah O'na hiç yanlış yaptırmadı.
Yaklaşık 40 yıldır Fethullah Gülen Hocaefendi 'yi tanıyan, bir çok ülkede faaliyette bulunan Dr. Ali Bayram , Mehmed Kırkıncı Hoca'yı ziyaretindeki sohbetin içeriğini ve Kırkıncı Hoca'nın Fethullah Gülen Hocaefendi hakkındaki düşüncelerini anlattı.
Kırkıncı Hoca'ya, Fethullah Gülen Hocaefendi'ye yapılan linç girişimini hakkında düşüncelerini de soran Bayram, Kırkıncı Hoca'nın 'Allah Ona hiç yanlış yaptırmadı, o hep iyi işler yaptı' şeklinde konuştuğunu belirtti.
Haberaktuel sitesinin haberine göre Bayram, Kırkıncı Hoca'nın Muhterem Fethullah Gülen Hocaefendi'yi 19 yaşındayken risalelerle tanıştırdığını ve o zamandan beri Hocaefendi'nin sadakati ve samimiyeti ile hep temeyyüz ettiğini söylediğini ifade etti.
İşte Ali Bayramın Mehmet Kırkıncı Hoca 'ile arasında geçen o görüşme;Fethullah Gülen Hocaefendi'ye karşı girişilen linç hareketiyle alakalı görüşünü almak için asırlık uluçınar Kırkıncı hocamdan randevu talep ettim. Fakiri kabul buyurdular ve bir iki saatlik bir görüşmemiz oldu. Kendisine şöyle bir soru sordum: "Muhterem hocam Türkiye'deki bu süreçte Hocaefendi ile alakalı ne dersiniz?" Kırkıncı hocam elimi tuttu ve dedi ki; "Ali Efendi, o zaman dinle!
19 yaşından beri tanıdığım Fethullah Gülen Hocaefendi, hep iyi işler yaptı. Risale-i Nur ışığında yürüdü. 50 yıllık süre içerisinde Allah O'na hiç yanlış yaptırmadı ve hep giriştiği işlerde başarılı kıldı. Allah'ın takdiri olmasa bu başarıyı asla elde edemez ve bu kadar ülkede sevilen / sayılan başarılı bir sürü eğitim-öğretim kurumu açamaz ve devam ettiremezdi. Onu 19 yaşında Risale-i Nurlarla da ben tanıştırdım; ta o zamandan beri sadakati ve samimiyeti ile hep temeyyüz etti. Ali Efendi, senden başka da bana zaman zaman Hocaefendi'yle alakalı soru soranlara kısa veciz şu sözle cevap veriyorum:
'Halde haldaşım,
Yolda yoldaşım
Hizmette arkadaşım
Cennette gardaşım'
İşte benim nazarımda Hocaefendi budur. Yalnız bizim üzüldüğümüz küçük bir şey oldu; adımız kullanılarak bir sayfa (Twitter) açılmış ve buradan muhalefet ifade eden şeyler söylenmiş. Belki bizim olmayan bazı hususlar yayınlamışlar. Arkadaşlar farkına vardı ve onu durdurdular. Ben 'Fethullah Gülen' isimli 80-90 sayfalık bir risale bile yazdım." dedi.
Bu kadar! Ben de diyorum ki: Yâ Rab, bu iki papazı Mahşerde ayırma!

Bakmadan Geçme