Geylan: 'Okullarımız Ticarethane Değil, Eğitim Yuvasıdır'
Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, Özel Okullar Derneği Başkanı Nurullah Dal'ın
Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, Özel Okullar Derneği Başkanı Nurullah Dal’ın “Dünyanın her yerinde okulların açılması birinci gündemken burada tek muhalefet var, o da öğretmen sendikaları. İşe gitmeden maaşlarını alıyorlar. Sanırım rahata da alıştılar.” şeklindeki sözlerine sert tepki gösterdi. Özel okul sahibi olarak öğretmenlerimize bu şekilde yaklaşan kimsenin okulu eğitim yuvası değil bir ticarethane olarak gördüğünü belirten Genel Başkan Geylan, “Öğretmenlerimizi de irfan ordusu olarak değil dükkanındaki tezgahtar olarak görüyordur.” dedi. Ayrıca Dal’ın “Dünyanın her yerinde okulların açılması birinci gündemken burada tek muhalefet var, o da öğretmen sendikaları.” şeklinde yaptığı genellemenin ahlaki sorgulamasını vicdanında yapmasını isteyen Geylan, Türk Eğitim Sen’in çıkıp, “Salgını boş verin, Bilim Kurulu’nun tavsiyelerini değil Nurullah Dal gibi düşünenlerin ticari kaygılarını dikkate alın” demesini mi bekliyordu?” diye sordu.
Genel Başkan Geylan açıklamasında şunları kaydetti:
“Öğretmenlere hakaret etmenin dayanılmaz düşkünlüğüne Özel Okullar Derneği Başkanı Nurullah Dal da kapılmış!
Basına yansıyan açıklamaları doğru ise özel okul sahibi ve aynı zamanda Özel Okullar Derneği Başkanı olan Nurullah Dal, öğretmenlerimizi yan gelip yatan, beleşten maaş alan ve bu durumdan da zevk alan bir meslek grubu olarak nitelendirmiş!
İşte Dal’ın okulların açılması ile ilgili yaptığı açıklama: “Dünyanın her yerinde okulların açılması birinci gündemken burada tek muhalefet var, o da öğretmen sendikaları. İşe gitmeden maaşlarını alıyorlar. Sanırım rahata da alıştılar.”
Sana YUH diyorum!
Senin bu açıklamanın “bu öğretmenler az çalışıyor çok para alıyor, yılda üç ay tatil yapıyor, haftanın dört günü yatıyor” şeklinde lakırdayan hastalıklı zihinlerden hiçbir farkı yoktur.
Bir özel okul sahibi olarak öğretmenlerimize bu şekilde yaklaşan kimse okulu bir eğitim yuvası olarak değil bir ticarethane, öğretmenleri de irfan ordusu olarak değil dükkanındaki tezgahtar olarak görüyordur.
Merak ediyorum, Sayın Dal çevresinde “oh ne güzel dört aydır okullar tatil oldu, keyfime diyecek yok” diye konuşan kaç tane öğretmene denk gelmiştir acaba?
Öğrencilerimizin eğitim sürecinin aylarca kesintiye uğramış olmasının ızdırabını duymayan tek bir öğretmene şahit olmuş mudur?
Yazıklar olsun!
Öte yandan;
Sayın Dal’a Türk Eğitim Sen’i takip etmesini ve ondan sonra “Dünyanın her yerinde okulların açılması birinci gündemken burada tek muhalefet var, o da öğretmen sendikaları.” Şeklinde yaptığı genellemenin ahlaki sorgulamasını vicdanında yapmasını istiyorum.
Türk Eğitim Sen olarak baştan beri uzaktan eğitim gayretlerini takdir ederken diğer yandan hiçbir tedbirin yüz yüze eğitimin karşılığı olamayacağını ifade ediyor; MEB’in okulların açılması konusunda aldığı tedbirleri önerilerimizle takip ediyor ve en önemlisi de Bilim Kurulu’nun tavsiye ve telkinleri doğrultusunda hareket edilmesini talep ediyoruz.
Doğru olan da budur zaten.
Sayın Dal ne bekliyordu acaba?
Türk Eğitim Sen’in çıkıp, “Salgını boşverin, Bilim Kurulu’nun tavsiyelerini değil Nurullah Dal gibi düşünenlerin ticari kaygılarını dikkate alın” demesini mi bekliyordu?
Hiç şüphesiz eğitim milletimizin geleceğidir. Ama esas olan çocuklarımızın ve toplumun sağlığıdır. MEB ve Hükümet, Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu’nun ikaz ve yönlendirmelerine göre hareket etmelidir. Okullarımız açılacaksa, Bilim Kurulu’nun belirlediği sağlık tedbirlerini en üst düzeyde alarak ve çocuklarımızın sıhhatini koruyarak açılmalıdır.
Hiçkimse popülist hareket edemez, çocuklarımızın sağlığını risk altına alamaz ve birilerinin eğitim dışı kaygılarını tatmin etme hevesine kapılamaz.
Türk Eğitim Sen olarak, Devletimizin en doğru kararı alacağına inanıyoruz.”