Gelin Kaynana Çatışması Tüm Dünyada Var
Kayınvalide Evliliğinde Mutluysa Gelinle İletişimi Daha İyi Oluyor
Kayınvalide ile bir arada olmak birçok kadın için korku verici bir durum. İstisnalar olsa da, kayınvalide ve gelinler genellikle birbirlerinden pek hoşlanmıyor. Psikolog Ebru Özer Özkul, gelin kaynana çatışmasının evlilik doyumunu olumsuz yönde etkilediğini, hatta bu sorunun bazen çiftleri boşanmaya kadar götürebildiğini söyledi. Özkul, sağlıklı iletişim kurabilmeleri için evli çiftlere ve ailelerine önerilerde bulundu.
Gelin ve kayınvalidelerin karşılıklı önyargısı çatışmaları da beraberinde getiriyor. Sadece Türk toplumunda değil tüm dünyada, gelin-kayınvalide ilişkilerinde ciddi sorunlar yaşanıyor. Bu durum evlilikleri de olumsuz yönde etkiliyor.
Psikolog Ebru Özer Özkul, evliliklerde ailelerden kaynaklı ilişki sorunlarının çok yaygın olduğunu söyledi. En çok da gelin-kayınvalide çatışmaları yaşandığını kaydeden Özkul, “Gelin kayınvalide arasındaki rekabet güç çatışmasına dönüyor. Gücü kime vereceğine yönelik erkeğe baskı yapılıyor. İletişim düzeltilemez, denge kurulamazsa eşler birbirinden uzaklaşıyor. Ya evlilik boşanmaya doğru gidiyor, ya da yuva yıkılmasın, sistem devam etsin diye aynı evin içinde iki yabancı gibi evliliği sürdürüyorlar” dedi.
Eski kuşaklarda gelinlerin kayınvalideleri ile ilgili yaşadıkları olumsuz deneyimlerin yeni nesilde kayınvalidelerle ilgili bir önyargı yarattığını kaydeden Ebru Özer Özkul, olumsuz iletişimde bunun da etkisi olduğunu dile getirdi.Özkul, gelinlerin ve damatların kayınvalide algısına bakıldığında, damatların genellikle kayınvalide ile ilgili bir önyargısının olmadığını ifade etti.
Ebru Özer Özkul, ailelerin mümkün olduğunca evliliklere müdahil olmaması ve içişlerine karışmaması uyarısında bulunarak, kendilerinden kaynaklı değil, başkalarının yaptıklarından kaynaklı bir çatışma olduğu için çiftlerin bu tür sorunları çözmekte zorlandıklarını ifade etti.
Psikolog Ebru Özer Özkul şunları söyledi:
Kayınvalide Evliliğinde Mutluysa Gelinle İletişimi Daha İyi Oluyor
Eğer kayınvalide kendi evliliğinde mutluysa, kendi eşi annesi ve kayınvalidesi ile bir güven ilişkisi kurabilmişse çocukla çok uğraşmıyor. Kendi hayatında, kendi evliliğinde, kendi işinde, kendi özelinde, kendi iş dünyasında mutluysa çocuğunun aile hayatına karışmıyor.Kendi evlilik doyumuna bakıyor. Evliliğinde mutlu değilse, evlilik doyumu sıkıntılıysa ve tüm mutluluğunu çocuğa bağladıysa, bütün hayallerini ve aktarımını çocuğa yapıyor. O zaman çocuğunun aile hayatına daha müdahaleci daha işgalci olabiliyor. Çocuğun üzerinde tahakkümü oluyor. Onu yönlendirmeye yönelik bir hayat anlayışı oluyor.
İşgalci Davranışlardan Kaçınmalı
Kayınvalide oğlunun evinde misafirken iyi niyetle yardımcı olmak istese bile bazen farkında olmadan üstüne vazife olmayan her şeye karışabiliyor. Çocuğun yediğine, içtiğine, giydiğine müdahale edebiliyor. ‘Bizim zamanımızda bu yoktu, biz böyle yapardık’ diye kendi doğru bildiklerini gelinine empoze etmeye çalışabiliyor. Mobilyaların yerini değiştirmek isteyen bile oluyor. Bunlar çok işgalci davranışlar. Bu tür tutumlardan kaçınmak gerekiyor.
Kayınvalidelere söylemek istediğim; özellikle gelininiz ilk bebeğini doğurmuşsa, onu yetersiz hissettirecek ve strese sokacak davranışlardan uzak durmalısınız. Anne zaten özellikle ilk bebekte kendini yetersiz hissedebiliyor. Kafasında ‘iyi bir anne olabilecek miyim? Sütüm yetecek mi? Ben bu çocuğu büyütebilecek miyim? İyi bir aile ortamı kurabilecek miyim? Gibi sorular var. Hormonların da tetiklediği bir sürü endişesi var. Siz ‘Çocuk öyle tutulmaz, öyle emzirilmez, o çocuk doymadı’ gibi söylemlerde bulunduğunuzda o endişeleri tetikliyorsunuz. Bu stres yaratan bir şey. Zaten depresyona açık bir dönemde. Oğlunuzun ailesine bomba atmış gibisiniz. Bebeğin annenin koynunda yattığı zamana, annenin dokunuşuna, onunla geçirdiği vakitten keyif almaya ihtiyacı var. Siz o sistemi sağlarsanız, anneyi iş yükünden bir miktar kurtarırsanız anneye ve bebeğe en büyük yardımı yapmış olursunuz. Eleştirerek, köpürterek işgalci bir şekilde değil, annenin ve bebeğin mutluluğunu gözeterek yardım etmeniz lazım.
Açık İletişim Kurulabilmeli
Toplumumuzda mecaz kullanımı çok fazla, Üstü kapalı göndermeler, laf sokmalar.’ Kızım sana söylüyorum gelinim sen anla’ gibi. Gelin kayınvalide iletişiminde mecaz kullanımından bir miktar uzak durmak gerekiyor. Ne söylemek istiyorsanız, bunu uygun ses tonu ve üslupla söylemeniz en doğrusu. Ne anlatmak istediğinizi açıkça anlatmanız ve kendi duygularınızdan bahsetmeniz gerekiyor. Tabii karşındakinin duygularına da önem vermeli, empati kurabilmelisiniz.
Erkek Dengeyi Sağlamalı
‘Annen bunu yaptı’, ‘Baban bunu dedi’, gibi söylemlerle, eşler arasında tartışmalar yaşanabiliyor. Eğer erkek: ‘O öyle demek istemedi, o iyi niyetinden söyledi’ diye ailesini savunduğunda ilişkiyi daha da dar boğaza sokuyor. Daha açık, net bir iletişim seçmek, taraf tutmadan ortada durabilmek önemli. Tarafları o açık iletişime motive etmek gerekiyor. İletişim becerisi zayıf bir erkekse annesini savunmaya geçiyor ve kadının da eleştiri dozu artıyor. Erkek anneden yana tavır koyduğunda evlilik dinamiği bozuluyor. Eşinden yana tavır aldığında ise ailesiyle arası bozuluyor.
Sınırları Koruyabilmek Gerekiyor
Evlilik iki özgür yetişkinin arasında ilan edilmiş bir sözleşme. Eğer hala annenizin babanızın tahakkümü altındaysanız evliliğe hazır değilsiniz demektir. Yetişkin gibi davranmak, seçimlerinin sonuçlarına katlanabilir olmak, neyi seçtiğini ve bundan sonraki hayatında neyi yapmak istediğinizi bilmeniz gerekiyor. Köken aileyle ilişkiyi belirli bir sınırda ve seviyede tutabilmek, açık iletişim kurabilmek ve o açık iletişimde sınırları koruyabilmek önemli. Bazı insanlarımız maalesef sınır koymayı bilmediği için en sonunda duvar örmek zorunda kalabiliyor.
Gelin Kaynana Çatışması Tüm Dünyada Var
Güney Asyalı ve Amerikalı kadınlarda yapılan bir araştırmada kadınların yüzde 37’sinin kayınvalidesinden psikolojik istismar, yüzde 23’ünün duygusal istismar, yüzde 8’inin ekonomik istismar, yüzde 3’ünün fiziksel istismar gördüğünü ortaya koyuyor.
Özellikle Uzakdoğu’da da kayınvalidelerin geline baskısı söz konusu. Gelin kayınvalidesine ve eşinin ailesine bakmak, ev işlerini yapmak zorunda. Ülkemizde de toplumsal cinsiyet rollerinin verdiği bu yük evlilik dinamiğini etkilemektedir.