EN BÜYÜK SIZIM,BACI'SIZLIĞIM
Benim bir bacım vardı dünyalar güzeli.Hem arkadaşım ,hem sırdaşım hem de en çok kavga ettiğim hasmım.Hem anlaşamazdık hem de birimiz olmadan diğerimiz yapamazdık.Kedi köpek gibiydik işte işin açıkçası.Okuldan eve geldiğimde kitapları bir tarafa,ceketimi b
Benim bir bacım vardı dünyalar güzeli.Hem arkadaşım ,hem sırdaşım hem de en çok kavga ettiğim hasmım.Hem anlaşamazdık hem de birimiz olmadan diğerimiz yapamazdık.Kedi köpek gibiydik işte işin açıkçası.Okuldan eve geldiğimde kitapları bir tarafa,ceketimi bir tarafa bırakıyorum diye dünyanın fırçasını atardı,ben de altta kalmazdım tabi.Kavgamız hiç bitmezdi ama yine de her seferinde " yemek yiyecen mi " diye mutlaka sorardı.Ben yemeyeceğim desem de mutlaka mutfağa gider az çok ne varsa hazırlar,sofrayı serer " haydi otur da yemeğini ye "derdi.İt gibi acıkmama rağmen onun ısrarla,haydi az da olsa ye, okuldan geldin, akşam yemeğine daha çok var diye ısrar etmesini beklerdim.O ısrar ettikçe sanki o yemek çok daha lezzetli oluyordu. Ben sofraya oturduğumda kedi gibi sokulurdu yanıma.Bazen eşlik eder, bazen de oturmamı fırsat bilip sırtıma binerdi.Bu arada gömleğimin yakasını kontrol eder,kirlenmişse bir yandan dırdır eder, bir yandan da temiz ve ütülenmiş gömlek getirir mutlaka değiştirirdi,ben de nazlanırdım.Ve bu durum o zaman çok hoşuma giderdi ,şimdi ne zaman aklıma gelse gözlerim doluyor,içime akıp gidiyorum.Şimdiki gibi ütü masası,iz bırakmayan ütüler yoktu tabi.Yere bir örtü serer,onun üzerinde ütülerdi elbiselerimizi.Sabahın köründe kalkıp pantalon ve gömleğimi ütüler okula öyle yollardı.Hem bir ben değildim ki.Benimle beraber babam da dahil tam altı erkek vardı evde ve hepsinin ütü işleri ona bakıyordu.Daha evlenmeden altı erkeğin hizmetini görüyor ayrıca evin bütün işlerini de üstleniyordu.Annemin eli ,ayağı koluydu.Garibim çok ezildi.Çok kahır çekti bizden.Pantalonlar bazen aceleye geldiği için ufak ta olsa çift ütü oluyordu.Bunun için az kavga etmedim kendisiyle."Yarın el kızına da kızabilecen mi zotto " derdi her seferinde ve hiç bir zaman saygısızlık etmezdi. Evlendim, el kızı geldi kapıma.Ne bacım gibi hizmet edebildi ne de saygı gösterdi.Tabiri caizse anamdan emdiğim sütü burnumdan getirdi.Bırakın çift ütü izli pantalon giymeyi, doğru dürüst ütülü ve temiz pantalon hazır bulduğumu çok nadir hatırlıyorum.Üstelik fırça da atamıyordum.Ben bir söylesem karşılığı en az on misliydi.Kavgaların ardı arkası kesilmiyordu.Bacımla kavga ettiğimde mutlaka bir yolunu buluyor,aradaki soğukluğu anında gideriyordu.Boynuma sarılıyor,muziplikler yaparak gerginliğe asla meydan bırakmıyordu.Artık ne pantalonumun ütüsünü takip edenim var,ne gömleğimin yakasındaki kiri kontrol edenim. Şimdi en çaresiz ve en yalnız kaldığımda kapısını çalacak,nazlanacak bir bacım yok.Bacımın dizine başımı koyup saatlerce ağlamayı ne çok isterdim.İnsanın bir bacısı oldu mu ne zaman başı dara düşse gidecek bir kapısının olduğunu biliyor ve daha güçlü oluyor.Kimseden bir beklentisi olmuyor.Minnetsiz sığınacak tek limandır bacı.Öyle imkansızlıklar içinde kalıyorum ki bazen,gölgemden bile çekiniyorum.Bu gün hasta olsam terimi silecek, çamaşırımı değiştirecek bir kimsem yok.Bacım olsaydı hastalanmaktan da korkmazdım.Canım bir şey istediğinde hiç çekinmeden bana şunu getir, bunu hazırla derdim.şimdi su istemeye çekiniyorum.Galiba benim en büyük şanssızlığım bacısızlığım.En büyük sızım bacı'sızlığım ..!!! Eğer bir bacınız varsa onun kıymetini bilin.Pantalonunuzu çift ütü iziyle ütülese de, gömleğinizin yakasını sık sık kontrol edip sık boğaz etse de,sizi uyandırmak için bardak bardak su dökse de kızmayın ona.Saçlarını okşayıp,alnından öpmeyi de ihmal etmeyin.Allah'a yemin ederim ki en büyük servettir bacı.Kaybettiniz mi bir daha asla bulamazsınız.