Elazığ Belediyesi Aile Psikolojik Danışma Merkezi'nden Madde Bağımlılığı Semineri

Elazığ Belediyesi Aile Psikolojik Danışma Merkezi tarafından toplumun farklı kesimlere yönelik eğitim seminerleri, yoğun katılımlarla devam ediyor. Elazığ Belediyesi Aile Psikolojik Danışma Merkezi’nce Çatalçeşme İMKB Ortaokulu öğrencilerine yönelik ‘Madde Bağımlılığı Semineri’ düzenlendi. Çatalçeşme İMKB Ortaokulu’nda düzenlenen seminerde öğrencilerle buluşan Psikolojik Danışman Necdet Aksakal, sigara ve alkol gibi madde bağımlılığı ile bunlardan korunma yolları üzerine geniş bilgilendirmelerde bulundu. Bir insanın nasıl madde bağımlısı olduğuna ışık tutulan seminerde Aksakal, madde bağımlılığın insan sağlığını, aile hayatını ve toplumu nasıl etkilediği konuları üzerinde durdu. ÇOCUK VE GENÇLER İÇİN EN YÜKSEK RİSK GEÇİŞ DÖNEMİDİR Çocukların okul, akranlar, öğretmenler ve toplumla olan etkileşimlerinin, davranışlarını şekillendirdiğini ifade eden Aksakal, bu etkileşimde yaşanan zorlukların çocukların sağlıklı duygusal, bilişsel ve sosyal gelişimi için risk oluşturduğunu kaydetti. Araştırmalara göre madde kullanımı için en yüksek riskin, geçiş dönemlerinde olduğuna dikkat çeken Aksakal, “Bu geçiş dönemleri, özellikle ergenlik gibi fiziksel değişimlerin veya boşanma gibi sosyal durumların olduğu dönemlerdir. Çocuklar için ilk büyük geçiş dönemi evlerindeki güvenli ortamı bırakıp okula gitmeleridir. Daha geniş arkadaş grupları ve akademik başarı beklentilerinin yüksek olması nedeniyle ilkokuldan ortaokul ve liseye geçiş zor bir dönemdir. Ergenlik dönemine denk gelen bu süreç, madde kullanımına başlamak için en riskli dönemlerden biridir. Daha sonraki yıllarda üniversite veya iş için aileden uzaklaşıp yalnız yaşamak zorunda olan gençler için de özellikle alkol ve sigaraya başlama riski yüksektir. Risk, çocukluktan yetişkinliğe kadar birçok geçiş döneminde yükselmektedir. Bu yüzden önleme programları hazırlayanlar, hedef kitlelerini belirleyip, her gelişimsel evre için ayrı bir program hazırlamalıdır. Ayrıca, geçiş dönemlerine özgü koruyucu faktörlerin çoğaltılması ve çeşitlendirilmesi de çok önemlidir” şeklinde konuştu.