Eğitim-İş'ten MEB'e: 'Sendikal haklarımızı kullanmakta bir adım geri atmayacağız'
'MEB, Sendikal Hakları Engellemek İçin Baskı Kuruyor'
Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası (Eğitim-İş), Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) iş bırakma eylemine katılan kamu emekçilerine yönelik yazısına sert tepki göstererek, yazının baskı ve tehdit içerdiğini iddia etti ve sendikal hakların anayasa ve uluslararası sözleşmelerle güvence altında olduğunu hatırlattı.
"MEB, Sendikal Hakları Engellemek İçin Baskı Kuruyor"
MEB Personel Genel Müdürlüğü tarafından 29 Ocak 2025 tarihli ve 125472138 sayılı “İş Bırakma Eylemi” konulu yazının ülke genelinde eyleme katılan kamu emekçilerine tebliğ edildiğini belirten Eğitim-İş, bu yazının sendikal hakların ihlali ve kamu çalışanlarını sindirme girişimi olduğunu açıkladı.
Açıklamada, MEB’in yayınladığı yazıyla iş bırakma eylemine katılan kamu emekçilerine gözdağı vermek istediği vurgulandı:
"MEB’in yazısında, sendikal haklarını kullanarak iş bırakan kamu emekçilerinin yasal yükümlülüklerini yerine getirmediği belirtilerek, öğrenci haklarının zarar gördüğü ifade edilmektedir. Özetle, kamu çalışanlarının anayasal hakkı olan sendikal eyleme baskı kurularak engellenmeye çalışılmaktadır. Bu asla kabul edilemez!"
"Sendikalar, Kamu Emekçilerinin Geçim Mücadelesi İçin Ayakta"
Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu ve diğer kamu görevlileri konfederasyonları, kamu çalışanlarının ekonomik ve özlük haklarının her geçen yıl onurlu, insanca yaşanacak bir gelir düzeyinden uzaklaşıp, açlık ve sefalet düzeyine sürüklendiğini belirterek, ortak bir eylemlilik süreci başlatmış ve 13 Ocak 2025 tarihinde iş bırakma kararı almıştır.
Bu çerçevede Eğitim-İş başta olmak üzere sendikalar, kamuda çalışan milyonlarca emekçinin sesi olmak için iş bırakma eylemini gerçekleştirdi. Eğitim-İş, bu eylemin haklı ve meşru olduğunu bir kez daha vurgulayarak şunları kaydetti:
"Bu ortak ses, kamu emekçilerinin içine düşürüldüğü ekonomik koşullara karşı bir çığlık olmuş ve ülke genelinde yankı bulmuştur. Ancak ekonomik koşulları iyileştirmekle yükümlü olan yetkililer, bunu yapmak yerine sendikal haklara baskı uygulamayı tercih etmektedir. Kamu çalışanlarının anayasal hakkı olan sendikal eylemi hedef alan MEB yazısı, hukuksuz ve kabul edilemezdir!"
"MEB’in Yayınladığı Yazı Açıkça Hukuksuzdur ve Mobbingdir!"
Eğitim-İş, MEB’in yayınladığı yazının tamamen hukuksuz olduğunu ve kamu emekçilerine yönelik açık bir mobbing girişimi içerdiğini belirtti.
"Anayasa ve uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınan sendikal faaliyet hakkının ihlali, MEB’in yayınladığı yazıyla açıkça ortaya çıkmaktadır. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Anayasa Mahkemesi ve Danıştay kararları, sendikal eylemlerin meşru ve yasal olduğunu defalarca tescillemiştir. Buna rağmen MEB’in iş bırakma eylemine katılan kamu emekçilerine yönelik baskı girişimleri, açık bir hak ihlalidir."
Eğitim-İş, AİHM ve Danıştay’ın geçmiş kararlarını hatırlatarak, iş bırakma eylemi nedeniyle kamu çalışanlarına disiplin cezası verilmesinin hukuka aykırı olduğunu vurguladı.
Anayasa Mahkemesi’nin 2013/8463 sayılı kararı, iş bırakma eylemine katılan kamu çalışanlarına ceza verilmesini "hak ihlali" olarak değerlendirmiştir.
Danıştay 12. Dairesi’nin emsal kararları, iş bırakma eylemlerine katılan kamu çalışanlarının disiplin cezasına tabi tutulamayacağını kesin olarak ortaya koymuştur.
AİHM'in Karaçay/Türkiye, Kaya-Seyhan/Türkiye ve Şişman ve Diğerleri/Türkiye kararları, kamu çalışanlarının sendikal eylemler nedeniyle cezalandırılamayacağını belirlemiştir.
"MEB’in Sendikal Hakları Engellemesi Suçtur!"
Eğitim-İş, MEB’in iş bırakma eylemine katılan kamu emekçilerine yönelik baskılarının, Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 118. maddesi kapsamında suç teşkil ettiğini ve sendikal hakların engellenmesi anlamına geldiğini hatırlattı.
"Sendikal faaliyet hakkını kullanan kamu emekçilerine yönelik herhangi bir yaptırım uygulanması, sendikal faaliyetin engellenmesi suçunu oluşturur. Bu, cezai, hukuki ve idari sorumluluk doğuracaktır. Eğitim-İş olarak, hukuki tüm yollara başvuracağımızı ve sendikal haklarımızı sonuna kadar savunacağımızı ilan ediyoruz!"
"Eğitim-İş, Sendikal Mücadeleden Asla Vazgeçmeyecek!"
Eğitim-İş, sendikal hakların tarihsel bir mücadeleyle kazanıldığını ve bu hakları korumak için mücadeleye devam edeceklerini vurguladı.
"Kamu emekçileri, sendikal haklarını TÖS ve TOB-DER’den teslim aldığı bir mücadele mirası ile ilmek ilmek örerek kazanmıştır. Bugün sahip olduğumuz sendikal haklarımız, büyük mücadelelerin sonucudur ve Eğitim-İş olarak bu mücadeleden bir adım dahi geri atmayacağız!"
"Sendikal Haklarımızı Korumaya Devam Edeceğiz!"
Eğitim-İş, MEB’in hukuksuz girişimlerine karşı her türlü sendikal mücadeleyi sürdüreceğini ve gerekirse üretimden gelen gücünü kullanacağını açıkladı.
"İş bırakma eylemleri haklı, yasal ve meşrudur! Sendikal haklarımıza yönelecek her türlü girişime karşı duracağımızı en yüksek kararlılıkla ifade ediyor, hiçbir koşulda gerektiğinde üretimden gelen gücümüzü kullanmaktan çekinmeyeceğimizi açıkça ilan ediyoruz!"
"Korkma! İyi ki Eğitim-İş Var!" sözünü hatırlatan sendika, mücadelenin kararlılıkla sürdürüleceğini bir kez daha haykırdı.
Kaynak : PHA