Dostların Seni Unutmadı...

Ben giderim adım kalır, dostlar beni hatırlasın Düğün olur bayram gelir, dostlar beni hatırlasın...

"Ben giderim adım kalır, dostlar beni hatırlasın

Düğün olur bayram gelir, dostlar beni hatırlasın..."

 

Dizeleri ve geride bıraktığın yüzlerce eserle, dostların seni hiç bir zaman unutmadı büyük usta..!

 

Bugün, Sivas'ın bağrından çıkarak tüm insanlığa barışı, sevgiyi haykıran bir dünya ozanı Âşık Veysel'in 45. ölüm yıldönümü... Toplumun her kesiminin tanıması, bilmesi ve unutmaması gereken büyük bir değerdir Âşık Veysel. Sazından, sesinden dökülen o muhteşem nameler aynı zamanda çok önemli mesajlar taşır.

 

25 Ekim 1894 yılında Sivas’ta dünyaya gelen usta ozan, o yılların vebası olan çiçek hastalığı yüzünden iki kız kardeşini kaybetmiştir. 7 yasında aynı hastalıktan kendisi de tek gözünü kaybetmiştir. Ve vahim bir kaza sonrasında diğer gözünü de kaybederek, tamamen görmemeye başlamıştır.

 

Bağlamayı ilk olarak babasının arkadaşı Çamşıhlı Ali’den öğrenen Âşık Veysel, ilk zamanlar başka ozanların türkülerini çalmaya başlamıştır. 40 yaslarına doğru kendi yazdığı eserleri çalmaya başlayarak, o yıllar Âşıklar Bayramında yer alması ve Atatürk için söylediği türküden sonra namı artarak yayılmaya başlamıştır. Bu yıllarda sadece kendi köyünde değil, Türkiye'de birçok yer gezerek türkülerini her kesime aktarmıştır.

 

Akrabaların kızı olan Esma Hanım ile evlendirilen sanatçının peşini çileler bırakmamıştır. Yeni doğan erkek çocuğunu kaybeden ozan, daha sonradan anne ve babasını da kaybederek, hayata küsmüştür. Bunun üstüne eşinin başka biri ile kaçması ile perişan olan sanatçı, kendini türkülere vermiştir. Eşi terk ettiğinde iki aylık kız çocuğu ozanın yanında kalmış, fakat kız çocuğu da erkek evladı gibi hayatını yitirmiştir. Acı dolu hayatını şiirlere döken ozan, yanık yanık türkülerini sevenleri ile paylaşarak, bir nebzede olsa acılarını dindirmiştir.

 

Türkülerinde kendine has yorumuyla doğadan insan sevgisine, hüzünden yaşama sevincine, iyimserlikten umutsuzluğa, dinden siyasete, karşılıksız ve umutsuz aşktan, birbirlerini deli gibi sevenlere kadar birçok eser yazıp seslendiren ozanımız, “Ala Gözlü Benli Dilber”, “Uzun İnce Bir Yoldayım”, “Dostlar Beni Hatırlarsın”, “Kara Toprak” adlı eserleriyle yaralı yüreklere deva olmuştur.

 

Hiç bir okulda eğitim görmemiş olmasına rağmen, şiirlerinde kullandığı dildeki ustalık, söyleyişindeki rahatlık ve incelik hayret edilecek bir iştir.

 

Bu duygu ve düşüncelerle usta ozanımızı 45. ölüm yıl dönümünde rahmet ve saygıyla anıyoruz.

Bakmadan Geçme