Dinamik Bir Hastalık : Astım
Dinamik Bir Hastalık : Astım Kronik bir hastalık olan astım dalgalı bir seyir izlemektedir. Şikayetleri ise uzun yıllar sürmektedir. Konuyla ilgili TOTM' den Çocuk İmmünoloji ve Alerjisi Uzmanı Dr. Erdem Topal 'Astım hastalığı
Dinamik Bir Hastalık : Astım Kronik bir hastalık olan astım dalgalı bir seyir izlemektedir. Şikayetleri ise uzun yıllar sürmektedir. Konuyla ilgili TOTM’ den Çocuk İmmünoloji ve Alerjisi Uzmanı Dr. Erdem Topal "Astım hastalığı dinamik bir hastalıktır. Belirli dönemlerde şikayetler azalırken belirli dönemlerde de şikayetler artmaktadır. Özellikle mevsim geçişlerinde kendini göstermektedir.Bu belirtilere dikkat etmeliyiz " dedi. Uzun Süren Öksürüklere Dikkat! Uzmanı Dr. Erdem Topal astımının belirtilerine dikkat çekti. Topal " Astımın dört temel şikâyeti vardır. Bunlardan bir tanesi uzun süren öksürükler. Nedensiz yere başlayan ve uzun süren öksürükler dört haftada ya da daha fazlada sürebilir. Anne ve babalar genellikle çocuğun nezle ya da gribinin iyileştiğini söyler ancak öksürüğün düzelmediğini söylemektedir. Aile doktora gidiyor. Doktorlar antibiyotik veriyor yada çocuk sürekli öksürdüğü için aile önemsemiyor. Ancak bu astım olabilir. Bu yüzden uzun süren öksürüklere dikkat edilmeli. Diğer belirtilere değinecek olursak bebeklik döneminde başlayan hışıltı atakları, nezle olduğunda nezlenin ciğere inmesi, hastanın efor kapasitesinin düşük olması diğer şikayetler arasında sayılabilir. Hasta çabuk yorulmaktadır. Okula başladığında öğretmenler diğer çocuklara gibi koşamadığını söyler ve efor sarfettiklerinde öksürmektedirler. Astım hastalarındaki öksürüklerin karakterleri daha çok gece ve sabaha karşıdır. Bu şikayetleri olan hastalar astım olabilir. Bu nedenle yukarda sayılan şikayetleri olan hastaların tanılarının kesinleşmesi için çocuk alerjisi merkezlerine başvurması gerekir." diyerek önemli açıklamalarda bulundu. Astımın Tanısı Nasıl Konulur? Tamamen öyküye dayanarak tanısının konulduğunu söyleyen Erdem Topal " Hasta küçüklükten itibaren sorgulanır. Yaptığımız labaratuvar testleri ya da akciğer filmleri sadece tanıya yardımcı oluyor. Bu hastalar alerji kliniklere başvuru yapıyorlar. Bu hastalara alerji testleri yapıyoruz. Solunum fonksiyon testleri yolu dediğimiz üfleme testini yapıyoruz. Solunum fonksiyonu testinden akciğerin kapasitesini görüyoruz. Astım ataklarından etkilenip etkilenmediğini ortaya çıkartıyoruz. Akciğer filmi astım tanısından ziyade astımı taklit eden bir rahatsızlık olup olmadığını belirlemek için çekiliyor. Astım tanısı koyulduktan sonra aileyi bilgilendiriyoruz. Çünkü bu hastalık yıllar sürebiliyor. Reçete edilen ilaçların belirleniyor ve nasıl kullanılacağı anlatılıyor. İlaçlar reçete edildikten sonra hastalar iki hafta sonra kontrole çağrılıyor. Eğer ilaçlarını düzenli ve uygun teknik ile kullanmasına rağmen şikayetlerde düzelme yoksa astım tanısını yeniden gözden geçiriyoruz."dedi Nezle ya da Grip Astım Hastalığını Tetikliyor Topal "Astım genetik bir hastalıktır.Yani genetik zemini bulunmaktadır. Çocuklarda görülen astımın çoğu alerjik astım. Buda bir alerjen ile şikayetlerin tetiklendiğini gösteriyor. Bu alerjenler polen olabilir, ev tozu olabilir. Onun için bahar dönemlerinde eğer hastanın şikayetleri atıyorsa biz polen alerjisi olabilir diye düşünüyoruz. Kış dönemlerinde ise daha çok ev tozu tetikliyor. Ancak alerjenler dışında hastanın şikâyetlerini tetikleyenler solunum yolu enfeksiyonlarıdır. Nezle ya da gripten sonra astım hastalığı tetikleniyor. Bir kişi de astım varsa kış dönemlerinde genellikle nezle olduktan sonra hastanelik olur." dedi. Bununla beraber keskin kokular, çamaşır suyu, parfüm vb. astım hastalarında şikayetlere neden olabileceğini belirtti. Astım Varsa Mutlaka Kontrol Altına Alınmalı Astımın tedavisi uzun sürdüğü için ailelerin bunu bilmesi gerektiğine değinen Erdem Topal tedavi yöntemini açıkladı. Tedavi yöntemini açıklayan Topal "Bir kere ilaca başladıktan sonra en az üç ay inhalasyon yöntemiyle ilaçları veriyoruz. Bu ilaçlar hastalığı ortadan kaldırmıyor, şikayetleri düzeltiyor. Eğer ilaçları kullanılmazsa bu hastalar ağır astım krizleri geçirebilir. Bu nedenle astımlı bir hastada şikayetler varsa bu şikayetleri kontrol altına almamız gerekiyor. Bir uzman tarafından astım denilmişse mutlaka bu hastanın çocuk alerji merkezine başvurması gerekiyor." diyerek astımın kontrol altına alınması gerektiğine vurgu yaptı. Hava Kirliği ve Nem Astım Sıklılığını Arttırıyor Güneşin az olduğu yerlerde astımın daha fazla olduğunu belirtti. Bununla ilgili Topal şu ifadeleri kullandı " Dünyada daha çok güneşin az olduğu nem oranının yüksek olduğu , hava kirliliğinin yoğun olduğu bölgelerde astım sıklığı daha fazla.Türkiye de ise astım sıklığının fazla olduğu bölgeler İstanbul ve Ege , Akdeniz bölgeleri. Özellikle Adana, Mersin gibi bölgeler. İstanbul’ da fazla olmasının nedeni hem nemin olması hem de hava kirliliği bulunmasıdır. Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu’ da sıklığı az. Buna rağmen Malatya’ da %13’ tür. Aslında buda şunu gösteriyor. Her geçen yıl alerjik hastalarda olduğu gibi astımda da bir artış var. Yani belki 10 yıl sonra sıklığı %20’ye çıkacak. Dünyada ise kuzeyden güneye geldiğimiz zaman sıklığı azalıyor. Batıdan Doğuya doğru geldiğimiz zaman sıklığı azalıyor. En yoğun olduğu ülkeler Kuzey Avrupa ülkeleri. Bu ülkelerdeki sıklığı %40’ lara kadar çıkıyor. Yani neredeyse 2-3 hastadan biri astım hastası. Bu hastalık çocuklarda % 10 civarında erişkinlerde %5-6 civarında görülür. Erişkinlerde astımın az olmasının nedeni çocukluk yaşlarında başlayan hastalığın %50 ‘si ergenlik döneminde iyileşiyor olmasıdır. Dolayısıyla erişkinlik döneme geldiğinde astımın sıklığı azalıyor. " Sabah Saatlerinde Değil Akşam Ev Havalandırılmalı Çeşitli önerilerde bulunan Dr. Erdem Topal polenle yoğunluk azaltmak için ve polenden korunmak için sabah saatlerinde evin havalandırılmaması gerektiğini söyledi. Topal " Çünkü sabah saatleri polenlerin en yoğun olduğu saatlerdir. Polen alerjilerinde evi akşam havalandırmak gerekiyor. Bu yöntemlerle polenlere maruziyeti azaltıyoruz. Ev tozları genellikle nemli ortamlarda yaşar. Bizden dökülen tüyler, deriler ile beslenirler. Genelde 27-28 ° 'lik nemli ortamlarda hızlı büyüyorlar. Asıl üreme yerleri yataklardır. Ev tozları 55 ° ölüyorlar. Bunun için haftada bir 60° ' de çarşafların yıkanması gerekir. Yine astım şikayetlerinin ortaya çıkmaması için yapılması gereken diğer önlemler ise; anne babalar sigara kullanıyorlarsa mutlaka bırakmaları gerekir. Astım şikayetleri çıkmasına neden olabilir. Evde kedi köpek varsa çocuğu astımsa hayvanlarıyla vedalaşması gerekiyor. Bahar dönemlerinde mümkünse yeşil alana gitmemesi önerilir. Çünkü atağa girebilir. Çocuk yeşil alanlara gidecekse maske kullanması önerilebilir" diyerek sözünü tamamladı. Haber: Şenay DEMİR