CİN Mİ ÇARPTI SİZİ?..

  Bu ne laubalilik. Bu nasıl bir oyun kurgusu. Bu nasıl bir anlayış, zihniyet. Bu ne isteksizlik. Gol atmamak için uğraş veren bir takıma da ra

  Bu ne laubalilik. Bu nasıl bir oyun kurgusu. Bu nasıl bir anlayış, zihniyet. Bu ne isteksizlik. Gol atmamak için uğraş veren bir takıma da rastlamadım. Sonrada dersiniz ki taraftar gelmiyor. Yahu siz bir mücadele verin , destek zaten kendiliğinden gelir…Formanın hakkını ya vereceksiniz, ya da bu formayı giymeyeceksiniz. Bu kadar net yazıyorum… Hiçbir futbolcu bu formayı ve armayı kirletemez. Hele hele gol atmamak adına ellerinden gelen tüm mücadeleyi sergileyen siz futbolcular olarak, takım anılmak istenmez. Yazıktır yahu. Amatör ruhu ile sahaya çıkılmış olsa dahi,  en azından mücadele örneği sergilenirdi. Malatyaspor’u yakinen takip eden bir ağabeyim yazıyı yazarken düşüncelerini aktarır bir yazı gönderdi. O yazı aynen şöyle idi; “Maçı izlerken futbolcuların isteksizliği ilk tespitim oldu. Futboldan anlamam ama bizim takım kazanmaya değil, yerli futbolcuların maç başına prime oynadıklarını gördüm ve maziye daldım. 1986-87 yılıydı herhalde, Malatyaspor Teknik Direktörü sayın Özkan SÜMER'in futbolcumuz Sarıyer'den transfer edilen sol bek Aykut'a "ULAN SENİ BU TAKIMA KİM TRANSFER ETTİ" bağırmalarını hatırladım.” Bu yazı sanırım birilerine kapak olmuştur. Gelelim karşılaşmaya, sizler gibi bizlerde hayretler içinde maçı izledik. Nihayetinde İrfan Buz ve ekibini bugüne kadar hep destekledik. Şu saatten sonrada desteklemeye devam edeceğim ama, eleştiri konusunda hiç kimseye taviz vermem. Hata varsa bu hatayı açık yüreklilikle ifade eder yazarım. Sorarım size, Erkan Sekman’ın sahada ne işi vardı. Hem de önemi arz eden bir karşılaşma da. Şimdi diyeceksiniz ki , yahu adamın elinde futbolcu yok ki. Ne demek yok. Osman Fırat var. Akabinde Mehmet Sak var. Gel gör ki şimdi 90 dakika boyunca Amutu ne iş yaptı. Eren Tozlu ikinci yarı oyuna girmiş olsay dı , nasıl olur du sizce. Hadi onu da geçtik yahu, mağlupsun oyunu çevirebilirsin, hani dakika 90 olsa ikinci forveti alırsın, oyunu kurtarmak adına. Ama hangi mantıkla dakika 50 de ve 63 de defansı alıp orta saha ve forvet alırsın. Kanatları kuvvetlendirip, akılcı atak yapsak daha akıllı değilmiy di sizce? Madem orta saha alacaksın , Sedat gününde değil di. Kanaatimce Sedat kırmızı kart görmek adına her şeyi yaptı. İyi olmayan birini al sahadan, Bu forma hakkını verenlerle yola devam edilir vesselam. Sedat hemen hemen her maç da performansı ile göz dolduran bir futbolcumuzdu. Bugün itibariyle sahada sadece gezdi topları ezdi. Hatta bir golden etti bizi.  Bu arada yine sosyal paylaşım sayfalarında değer verdiği bir taraftarımız ise aynen şöyle yazmış, “çoban yedek kulübesi'nde ağa protokolde oh ne güzel sen Ağa ben ağa bu Göztepe yi kim yene”. Gelelim Kalecimiz Hakan Canbazoğlu’na. Yahu milletin kalecisi maç alır, bizimki si maç verir. 3 haftadır kalede sorun yaşadığımızı yazıyoruz. Ama halen kalede Hakan. Bu Ertaç’ın ne suçu var garibimin. İrfan Buz hoca bu haftadan tezi yok, kalede sos veren Hakan’ı artık dinlendirmeye çekmesi gerek diye düşünüyorum. Yediği iki golde de kanaatimce hatası fazlasıyla mevcuttu. Ve akabinde bazı pozisyonlarını izlediniz, o kadar çok laubali hareketleri vardı ki, bizlerde artık yedeğe çekilmesi gerek diye düşünmekteyiz. Evet doğrudur futbolcu parasını futbol dan kazanıyor. Ve bu futbolcularında parasını ödemekle mükellef bir Başkan ve yönetimi var. Bilinmiyor mu? bu takımdaki futbolcular paralarını almazlar sa oynamıyorlar. Ne yapacaksın parasını vereceksin gününde ve çıkıp oynayacaklar. Elbetteki para konusunda taviz vermeyen futbolcular dan sizler gibi bende nefret ederim. Ama gel gör ki bu futbolcuları ne siz ne ben transfer ettik. Transfer eden Adil Gevrek ve onayı veren Teknik  heyettir. Bu tip futbolcu alıyorsan sonuçlarına da katlanacaksın vesselam… Vay beni vay, Avrupa maçlarını yönet, Süper lig yönet gel sen 1.lig’e maç yönet. Cüneyt Çakır sen artık hepten bitmişsin. Göztepeli futbolcu Hakan Barış’ın net 7 faul hareketiyle oyun durdu. Eh be Cüneyt Çakır bir zahmet bir sarı da vereydin. Cep telefon numaranı bilseydim arayacaktım oyun içinde seni. Diyecektim sana bak eleştirilirsin, tamam bu denli yanlı yönetimi sürdür ama zaten takımımız iyi değil, bir sarı kart ver ki maçı temiz yönetti diyebileydik bari…Haksız da değilim bu konuda hani… Bu haftayı Bandırma maçı ile devam ettireceğiz. Ama bu futbolla olursa işimiz Allaha kaldı. Bandırma karşısında da bu denli laubali, bu denli vurdumduymazlık bir oyun sergilenir se, galibiyet beklenmesin. Sen rakiplerine mağlup ol, sonra çantada keklik bu maç yahu de, çıkı karşılaşmaya, deyimi yerinde ise sidik zoru ile maçı al. Nihayetinde bilinmeli ki bu lig’de çürük takım yok. Giresun geldi sahamıza , alabileceği karşılaşmayı beraberlikle bitirdi gitti. Bu hafta ne yaptı sahasında Sivas spora mağlup oldu. Rehavete girersen, havaya girersen Bandırma’da gelir vurur gider seni. Sonra da said demedi bize demeyesin… Boluspor sahasında  kaybetti. 14. Haftaya girerken , Bolu Adana demir deplasmanına, Göztepe Sivas deplasmanına, Eskişehir  Samsun deplasmanına gidecek. Biz ise kendi sahamızda oynayacağız. Taraftarın sizleri desteklemesi için artık futbolcuların da aklını başına alması gerek. Yazıktır bu taraftara. Ve akabinde giymiş olduğunuz formanın değerini bilin derim. Bandırma maçında bizleri mahcup edin de, galibiyet alıverin bari. Zahmet olacak ama ….

Bakmadan Geçme