Cemaatcilik mi? Menfaatcilik mi?
Türkiye cemaat cennetine döndü. O kadar çok cemaat var ki kimlik belirlemede cemaat ismi ön plana çıkmaya başladı. Ne yazık ki cemaat ile menfaat arasında bir bağ kurulmuş durumda. Cemaatların oluşum amacı ve mevcudiyetini devam ettirmesi cemaatci
Türkiye cemaat cennetine döndü. O kadar çok cemaat var ki kimlik belirlemede cemaat ismi ön plana çıkmaya başladı. Ne yazık ki cemaat ile menfaat arasında bir bağ kurulmuş durumda. Cemaatların oluşum amacı ve mevcudiyetini devam ettirmesi cemaatcilerin menfaatlerine endekslenmiş durumdadır. Yani cemeat birliği menfaat menfaatlere bağlı durumdadır. Onun için ‘’Cemaatcilik’’ değil de ‘’ Menfaatcilik’’ demek daha doğrudur. İslamda Cemaat, Allah’a yakın olmak için, takvada ilerleyebilmek için, dünya menfaatlerinden ve dünya işlerinden soyutlanarak tamamen Allah rızası için bir araya gelmiş topluluktur. En azından Türk toplumunun cemaate yüklediği anlam budur. Ancak bizim cemaatler Allah rızasını gözetmekten ziyade dünya menfaatlerinden yararlanabilmek için, örgütlenmiş topluluklardır. Sosyal hayatlarında iş hayatlarında, ticaretlerinde, devlet kurumlarında cemaat taassubu içinde hareket etmektedirler. Bu taassup öyle bir şey ki, toplum hayatında kendini Yeşil Çam filmlerindeki kötü adam karakterleri gibi, kirli dişlerini göstererek sırıtmaktadır. Böyle oluşumlar ülkenin birlik ve bütünlüğü için sinsi bir tehdit olarak büyümektedirler. Bir toplumda taassup varsa o toplum belalara müstehaktır ve eninde sonunda o toplum helak olacaktır. DEVLET İÇİNDEKİ HER TÜRLÜ YAPILANMA DEVLETE İHANETTİR! Yakın geçmişimizde devlet içinde Ergenekon yapılanması vardı söküp atana kadar ülke darbelerin eşiğinde döndü. Ancak bu yapılanmanın boşluğunu bir cemaat, Paralel Yapı olarak doldurdu ve nihayetinde yeni ve farklı bir darbe girişiminde bulundu. Şimdi devlet bütün kurum ve kuruluşları ile bu yapıya karşı mücadele veriyor. Mücadele ediyor ama öyle görünüyor ki Paralel Yapı denen oluşumu tasfiye ederken bu boşluğu yeni cemaatler ya da oluşumlar doldurmaktadır. Toplumdaki söylentiler çok acı veriyor bana. Devlette işlerin yürümesi için bazı dernek ya da cemaatlerin adres olarak gösterilmesi devletimiz için acı bir tablodur. TÜRKİYE ŞEYHLER DERVİŞLER MÜRİDLER ÜLKESİ OLAMAZ! Bu sözün anlamını Paralel Yapı ile idrak ettim. Çeşitli cemaat, dernek, vakıf, sendika hatta ve hatta siyasi görüş üzerine devlet içinde bir yapılanma olursa, devlet içinde hakim bir zümre olur ve bu zümre taasup içinde olacağından, kendilerinden olmayanların haklarını gasp ederek kendilerinden olana vereceklerdir. Yani kul hakkını gözetmeyeceklerdir. Devlete seçimle iş başına gelecek ve seçimle işbaşından gidebilecek kişiler hükmetmelidir. Aksi bir yapılanma, devlet içindeki varlıklarını sürdürebilmek için hep kendi cemaatinden, derneğinden, vakıfından ya da her ne ad altındalarsa kendi zümrelerinin menfaatlerini koruyacaklardır. Bu oluşumdan menfaatlenmek isteyenler de ‘’Menfaatçiler’’ zümresi oluşturacaktır. Ben artık inanıyorum cemeat – menfeat ilişkisi kol kola gezmektedir. Cemaatcilik değil Menfaatcilik, Cemaatci değil Menfaatciler hem devletin hem de milletin maddi ve manevi değerlerini sömürmektedir. Veysel FIRAT DES Malatya İl Başkanı