Çanakkale, Türk Tarihine Altın Harflerle Yazılmış Destanın Adıdır
Başkan Gürkan'dan Çanakkale Zaferi Mesajı:
Çanakkale Zaferi’nin 106. yıldönümü dolayısıyla bir mesaj yayınlayan Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan, ‘Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günü’nü kutlayarak, başta Gazi Mustafa Kemal ve silah arkadaşları olmak üzere tüm şehitlere rahmet diledi.
Başkan Gürkan, “Çanakkale Türk milletinin vatan uğruna gözünü hiç kırpmadan şehadete yürüyüş destanının adıdır” dedi. Başkan Gürkan’ın ‘Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günü mesajı şöyle: “Çanakkale Zaferi, Türk milletine yeniden özgüven ve milli şuur kazandıran bir zafer olmuştur. Çanakkale’nin değişik cephelerinde savaşan kahraman vatan evlatları, buranın son kale olduğunu, Çanakkale’nin düşmesinin bir tarihin yok olması anlamına geldiğinin bilincindeydiler. İşte bu manevi iklime bürünmüş askerlerimiz, düşmanlarının sahip olduğu üstün silah ve mühimmatlara rağmen pes etmemiş, komutanlarımızın da başarılı yönlendirmeleri ile Çanakkale’yi geçilmez kılmışlardır.
Bu zafer, aynı zamanda aziz milletimizin vatan ve hürriyet aşkıdır. Çanakkale bir destandır ve bu destanı bayrağı uğruna, ülkesi ve milleti uğruna şahadet şerbeti içerek kurban olan başı kınalı kuzular yazmıştır. Milletin varlığı ve birliği, ülkenin bölünmez bütünlüğüne kast edenlere karşı siper edilen göğüsler ve sarsılmaz birer kaleye dönüşen yürekler vardır. Çanakkale Türk tarihine altın harflerle yazılıp, Türk’ün kahramanlık ve şeref abidesi olmuştur. Çanakkale Türk milletinin diriliş destanıdır. Vatan uğruna hiç düşünmeden şahadete yürüyüşün adıdır. Çanakkale Zaferi bir milletin var oluş, yok oluş mücadelesidir. Çanakkale’yi geçilmez kılan, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, canını vatana siper etmiş, cesaretiyle destan yazmış tüm şehitlerimizi saygı ve rahmetle anıyoruz” ifadelerine yer verdi. Başkan Gürkan Vatan Şairi Mehmet Akif Ersoy’un şu dizeleri ile mesajını tamamladı;
“Asım’ın nesli diyordum ya nesilmiş gerçek:
İşte çiğnetmedi namusunu, çiğnetmeyecek.
Şuheda gövdesi, bir baksana, dağlar, taşlar
O, rükû olmasa, dünyada eğilmez başlar
Vurulmuş tertemiz alnından, uzanmış yatıyor,
Bir hilâl uğruna, yâ Rab, ne güneşler batıyor!
Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş, asker!
Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer.
Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor Tevhid’i…
Bedr’in arslanları ancak, bu kadar şanlı idi.
Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın?
“Gömelim gel seni tarihe” desem, sığmazsın.