- Haberler
- Malatya
- Büyükşehir Personeli İle Yapılan Anlaşmadaki Maaş Zamları Ve Sosyal Haklar Tüm İşçilere Yansıtılmıştır
Büyükşehir Personeli İle Yapılan Anlaşmadaki Maaş Zamları Ve Sosyal Haklar Tüm İşçilere Yansıtılmıştır
Hak İş Sendikası Malatya Şubesi'nden Basın Açıklaması:
HAK İŞ Konfederasyonu HİZMET İŞ Sendikası Malatya Şube Başkanı Bünyamin Geleri, Büyükşehir Belediyesi ile yapılan toplu iş sözleşmesi sonrasında işçilerin kazanımları hakkında bir basın açıklaması yaptı. Üyelerinin mesaiden, sosyal haklarına kadar her türlü haklarını koruduklarını ifade eden Geleri, “Büyükşehir Belediyemiz ile 14 Kasım’da yaptığımız sözleşme, tüm üye personellerin maaş ve sosyal haklarına yansıdı.” dedi.
Yapılan sözleşmeyle işçilerin maaş ve sosyal haklarında ciddi iyileştirmeler yapıldığını belirten Bünyamin Geleri, “Büyükşehir Belediyesi ile sendikamız arasında ayın 14’ü itibariyle bir toplu sözleşmemiz gerçekleşti. Toplu sözleşmemiz yaklaşık 2 ay boyunca ciddi müzakerelerle işçi arkadaşlarımızın kazanımı noktasında bu ay verilen maaşlarla sonuçlandı. Büyükşehir Belediyemizde yaklaşık 6 tane grup var. Yani herkesin yaptığı işin niteliğine göre yevmiye grupları var, bu gruplarla alakalı biz tüm çalışan arkadaşlarımızın hepsine sendikanın kazanımları noktasında ellerine net ne kadar para geçeceğini bizzat kendilerinin cep telefonlarına bilgilendirme mesajları atarak bu konuda ciddi bir bilgilendirme yaptık. Tabi bu ay itibariyle bu arkadaşlarımız tarihte ilk kez Büyükşehir Belediyesinde, KYK ile beraber 2200 arkadaşımız sendika sözleşmesine kavuşup kazanımlarının bu ayki maaşlarına yansımasını gerçekleştirdik. Tabi bu yansımada, bazı hesaplamalar noktasında çalışan işçi arkadaşlarımızın kafasında ciddi soru işaretleri oldu. Ben özelliklede bu soru işaretlerini arkadaşlarımız kafasından silmek ve cevap vermek için bugün burada bu röportajı yapma ihtiyacı duyduk. Dolayısıyla bugün ilk ay uygulanan toplu sözleşmemizin Büyükşehirde çalışan arkadaşlarımıza kazanımları hak olarak verildi. Başlangıç Olarak bizim TİS sözleşmesinde yakacak yardımı, öğrenci yardımı ve kırtasiye yardımı adı altında bayram harçlığıyla beraber birleştirilmiş sosyal haklar dediğimiz bölümde arkadaşlarımızın her ay düzenli bir şekilde net 200 TL olan paralarını ilgili bir marketten alışveriş yapmaları için, mutfak giderlerini karşılanması için alışveriş çeki olarak kendilerine bu ay, hatta geriye dönük 5 aylık yani bunun bedeli olan 1000 TL Aralık ayının 16’sından itibaren marketlere gitmeye başladılar. BU arkadaşlarımız için yıllardır alamadıkları sendika ve işveren toplu sözleşmesinde ciddi bir kazanımdır ve tabi arkadaşlarımızda bunun farkındadır ve bundan dolayıda biz arkadaşlarımız memnuniyetlerini çok ciddi bir şekilde geri aldık. Dolayısıyla şayet biz bu kazanımı arkadaşlarımızın maaşına direk 200 TL para olarak yansıtmış olsaydık bu 200 TL den vergi kesilecekti. Vergi kesilmesi noktasında bu arkadaşlarımızın net eline 140 TL gibi bir rakam geçecekti. Nihayetinde para olarak verdiğimizde yine o parayı farklı marketlerde mutfak alışverişi olarak kullanılacaklardı. Bizim bu arkadaşlarımızın ücret zammı noktasında kendi brüt ücretlerine yüzde 13 zam yapıldı. Onunla beraber 30 TL çocuk yardımı, 40 TL’ye çıktı, yemek yardımı 11 TL’den 13 TL ye çıktı. İkramiyeler, 5 er 5 er 10 olarak verilirken bu yevmiyeler 20 ye yani 2 katına çıkardık. Biz aldığımız tüm sosyal hakları 12 eşit parçaya bölerek arkadaşlarımızın tüm kazanımlarını her ay maaşlarına yansıması için bir protokol imzaladık ve bunu toplu sözleşmeye yansıttık. Dolayısıyla 1. gruptaki arkadaşlarımız tüm sosyal hakları ve gıda fişleri dahil 560 TL, 2. gruptaki arkadaşımız 570 TL, diğer gruptaki arkadaşlarımız 600, 630 ve 650 TL şekilde devam ederek biz kendilerine zaten birebir bu şekilde ciddi bir bilgilendirme mesajı attık. Dolayısıyla arkadaşlarımız bana şöyle bir dönüş yaptılar, Sayın Başkanım bu ay maaşımı aldım, fakat maaşımda bu farkı göremedim. Tabi bizde yapmış olduğumuz incelemelerde ortaya şöyle bir tablo çıktı. Şunun altını çiziyorum özellikle arkadaşlarımız bunu dikkatlice dinlesinler. Arkadaşlarımız bize bu soruyu sorarken şunu ifade ettiler; biz geçen ay şu kadar maaş aldık, bu ay toplu sözleşmeden sözleşmenin farkını göremedik ve bunu alamadık. Arkadaşlar Ekim ayı bilindiği gibi 31 gün. 31 gün olduğu için maaşımızdan bir yevmiye bu ay eksik aldık. Dolayısıyla 29 Ekimde yaklaşık sahada çalışan zabıta, park bahçe, yol alt yapı, mezarlıklar, itfaiye gibi diğer birimlere 29 Ekim bayramında sürekli çalıştıkları için bu arkadaşlarımıza 29 Ekim bayram çalışması yazıldı. Bir bayram çalışmasının karşılığı 2 yevmiye olduğu için ve ekim ayı 31 gün olduğu için 3 yevmiye yaptığı için Kasım ayında 3 yevmiye eksik aldılar. 3 yevmiyenin parasal karşılığı birinci grupta yaklaşık brüt 400 TL gibi bir rakam. Dolayısıyla 400 TL geçen aydan fazla alındığı için ve Kasım ayı 30 gün olduğu için 1 yevmiye eksik aldık. Kasım ayında bayram olmadığı için 2 yevmiye eksik aldık, toplamda 3 yevmiye. Bir eksiklik daha var onu da hatırlatmak istiyorum; bilindiği gibi matrahlar yani işçi arkadaşlarımızın Maliye matrahı 22 binin üzerine çıkınca yüzde 20 vergi dilimine giriyor. Dolayısıyla arkadaşlarımız ekim ayında kısıtlı vergi dilimine girdiler ama kasım ayının maaşında yüzde 20 tam vergi dilimine girdikleri için bu arkadaşlarımızın bu ay maaşlarından yaklaşık 130 ile 150 tl arasında da vergi kesintisi oldu. Dolayısıyla bizim gerçekten de Büyükşehir Belediyesi ile yapmış olduğumuz Toplu sözleşmede bunun yansımasını vergi ayı ve fazla mesai, günlerin bir gün eksik yani Kasım ayının 30 gün olmasından dolayı bu yansımayı maaşlarında göremediler. Bu konuda bana telefonla ulaşan arkadaşlar olduğu için bunu açıklamak istedim. Bu konuyla alakalı bir arkadaşımız Büyükşehir Belediyesinde bir eylem gerçekleştirmiş. Bu arkadaşımız bizim üyemiz. Hangi psikolojiyle bu eylemi gerçekleştirdiğini bizde bilmiyoruz. Keşke bu olay yaşanmasaydı, bu olay olmasaydı. Arkadaşlarımızın hepsi bizim kardeşimiz, Büyükşehir Belediyesinin çalışanı. Arkadaşımız hangi psikolojiyle böyle bir eylemi gerçekleştirdi, bunlardan mı bahsetmeye çalıştı bunları tam anlamış değiliz ama arkadaşımız 2 bin 200 çalışan arkadaşlarımızdan birisi. Bahsettiğim üzere Toplu Sözleşmemizden eylemi gerçekleştiren arkadaşımızda herkes gibi yararlanmış oldu. Yaptığımız Toplu Sözleşmenin aslında arkadaşlarımıza ciddi yansıması Ocak ayı maaşını Şubat ayında alacakları için yüzde 15 vergi ile çok net görecekler. Ben arkadaşlarımızın bu konuda sabırlı olmasını diliyorum. Eskiden doğru dürüst sendikal haklarımız olmadığından dolayı gıda fişimiz olmuyordu, yemeğin üzerine zam alamıyorduk, ikramiyemiz beş beş on yevmiye veriliyordu şimdi 20 yevmiye almaya başladık. bu bizim için sendikal hareket için bir adım, bir temel attık. Biz şunu rica ediyoruz; bu temelin birinci katını, ikinci katını, üçüncü katını inşa ederek inşallah sendikanın ve arkadaşlarımın ciddi kazanımlarını biz bu temelin üzerine koyarak o temeli inşallah güzel bir binaya çevirip arkadaşlarımızın haklarını hukuklarını sendikal anlamda sonuna kadar koruyacağımızı hep beraber bende arkadaşlarımızın adına taahhüt ediyorum. Bu saatten sonra çok açık ve net söylüyorum; sendikal kazanımlar noktasında bir liramız işveren tarafından kesinlikle hak ettiğimiz hiçbir şeyin verilmeme gibi bir lüksü yok artık. Çünkü yaptığımız Toplu Sözleşmeye işveren taraf olarak altına imza attı, sendika olarak üyelerimizin adına biz Toplu Sözleşmenin altına imza attık. Şöyle bir algı lütfen yaratılmasın; biz bunları aldık ama mesaimizi alamayız. Çok açık ve net söylüyorum; mesaili çalışan arkadaşlarımız bundan sonra sendikanın takibiyle çalışan tüm arkadaşlarımız mesailerini alacaklar. Tabii ki biz mesaili çalışmayan arkadaşlara mesai verilmesini istemiyoruz ama çalışan arkadaşın hakkının kesinlikle verilmesi noktasında ben kefilim. Bunu da sonuna kadar takip edeceğim. Bununda taahhüdünü veriyorum. Çünkü biz çalışıyorsak bu parayı çocuklarımıza ekmek olarak götüreceğiz. Bizim amacımız sendika olarak eve götürdüğümüz bir ekmeği iki ekmek yapmak. Onun için şunu taraf olarak söylemek istiyorum; ben üyelerimizin vekiliyim. Bu konuda akıllara hangi soru geliyorsa, hangi sıkıntılar varsa benim telefonum 24 saat açık, sendikamızın kapısı sonuna kadar açık. Biz üyelerimiz tarafından, vekilleri olarak sahadaki tüm çalışma ve haklarını korumayla mükellef olan bir sendikayız. Bunu da sonuna kadar takip edeceğim ve bununda taahhüdünü veriyorum. Ben 12-13 yıldır sendika başkanıyım ve bu işi ciddi profesyonel yapan biriyim üyelerimizden ricam kendi akıllarını başkalarının akıllarına kiraya vermesinler. Herkes çocuk sahibi. Kimsenin dolduruşuna gelip, farklı algılarına dayanıp sendikanıza, iş yerinize, amirlere, müdürlere farklı bir algıyla yaklaşıp farklı farklı algılar lütfen yaratmayalım. Bir problem varsa benim yanıma gelin. Bir problem varsa daire müdürlerine söyleyin. Eğer sizi dinlemiyorlarsa bana gelin, ben her konuda her türlü yanınızdayım. Hukuken de her konuda da yanınızdayım. Size açıkça taahhüt ediyorum. Bundan dolayı lütfen bizim birliğimizi, beraberliğimizi bozmak isteyen kişiler var, amacı farklı olan şeyler var. Biz bağdan üzüm yemek istiyoruz, bağcıyı dövmek istemiyoruz. Bunu ben içtenlikle söylüyorum. Toplu Sözleşmemiz bu ay uygulandı bu saatten sonra üyelerimizin hakkını ben sonuna kadar savunacağım. Bununda hesabını gelip üyelerimiz bana sorsun” şeklinde konuştu.