Bütün Ümidimiz Kadınlarda

Yaklaşık 3 saatlik bir yolculuktan sonra Kemaliye ye ulaştık. Kemaliye ye yaklaştığımızda gerçek anlamda bir doğa güzelliği ile karşılaştık. Böyle bir doğa güzelliğini anlatmaya kelimeler yetmez. Kemaliye gerçek anlamda bir cennet bahçesi gibi duruyor. Be

Yaklaşık 3 saatlik bir yolculuktan sonra Kemaliye ye ulaştık. Kemaliye ye yaklaştığımızda gerçek anlamda bir doğa güzelliği ile karşılaştık. Böyle bir doğa güzelliğini anlatmaya kelimeler yetmez. Kemaliye gerçek anlamda bir cennet bahçesi gibi duruyor. Bence anlatmak değil gezip görüp yaşamak gerekir. Bu güzel şirin doğa harikası ilçeye gidişimde bana eşlik eden sevgili Said YALÇIN a ve Kemaliye de çok sıcak samimi bir şekilde bizleri karşılayıp ağırlayan Kemaliye Belediyesi Meclis üyesi Ömer AKFIRAT’a teşekkürü bir borç bilirim. Bu haftaki konuğumuz Kemaliye Belediye Başkanı Sayın Mustafa HAZNEDAR. Kemaliye ile ilgili açıklamaları siz okurlarımız için haber yaptık. MUSTAFA HAZNEDAR KİMDİR? İlçede 4 dönemdir Belediye başkanlığı yapan İsmail Haznedarın oğluyum.1947 doğumluyum. Somali adliyesinde işe girdim. İstanbul Ticaret Mahkemesi müdürü oldum. Emekli olduktan sonra İstanbul’da şirket tasfiye memuru ve hakemlik ve kayyumluk yaptım.2003 yılında Kemaliye ye döndüm. Baba mesleğini sürdürmek için 2004 seçimlerinde aday oldum. Ve belediye başkanı seçildim.2009 ve 20014’ de tekrar Kemaliye belediye başkanlığına seçildim. Eşimi geçen yıl kaybettim ve iki oğlum var. DOĞA TURİZMİ HAKKINDA BİLGİ VERİRMİSİNİZ? DÜNYANIN EN YÜKSEK KÖPRÜSÜNÜ YAPMAYA ÇALIŞIYORUZ Kemaliye’nin en büyük özelliklerinden biri Doğa turizmi, açısından karanlık kanyona sahip olması. Dünyanın sulu kanyonlar açısından kolaradodaki grand kanyonundan sonraki ikinci bir karanlık kanyonuna sahibiz. Ayrıca nüfus azlığı sebebiyle yaban hayatı doğa hayatı birebir Kemal iyede yaşıyor. Kemaliye de 300 bitki türü var. Prof. Ali Demirsoy biyoloğun dediğine göre bitkilerde insanlar ve hayvanlar  gibi göç edermiş. Kemaliye’nin kapalı ortamı sebebiyle  buradaki bazı bitkiler  500-600 yıldır burada yaşantılarını devam ettiriyorlar. Doğa turizmi bakımından çok zengin bir ilçeyiz. Birde kültür turizmi var. 1520 yıllarında Yavuz Sultan Selim şah İsmail’le aralarındaki mezhep savaşları olduğu dönemlerde bu bölgeye Kafkasya’dan kabileler getirip yerleştiriyor. Bölgenin dağlık olduğunu görünce onlara diyor ki siz buranın hem güvenliğini sağlayın hem de sizlere İstanbul’da size et ticareti yapma hakkı tanıyorum diyor. 1520 yılından İstanbul’da sonra burada altın madeni buluyorlar. Altın madeni bulunduğu yılda 18.yüzyılda nüfus çok artıyor. Merkez nüfusu 19 bine çıkıyor. Köylerle birlikte 42 bine ulaşıyor ve işsizlik baş gösteriyor. Bizim merkez nüfus 19 binken Ankara nüfusu 10 binmiş. Eğinliler 2.Mahmuta bu et işi bizi idare etmiyor diyorlar. Buna odun ve kömür ticareti ’de ekleniyor. O dönemde sizin ne kadar paranız olursa olsun İstanbul’a yerleşip ticaret yapabilmeniz için sarayın iznine bağlıymış. İstanbul’dan buradan çok göç oluyor. 2.Mahmud bir ferman daha çıkartarak, eğinlilerin  erkekleri İstanbul’a gelir ticaret yapar ama  eş ve çocukları getiremez. Aileler bölünüyor ve hasretlikten çıkan türküler o zaman çıkıyor. İstanbul’da çalışanlar büyük paralarla dönüyorlar. İstanbul’un mimarisini eğine taşıyorlar. Konaklar yapmaya başlıyorlar.17 ve 18.yüzyıldan kalma binalarımız var. Ve bunları sürekli restore ediyoruz. Kültür turizmine katkıda bulunuyoruz. Kültür turizmi açısından çok yol aldık. Şehrin çok önemli yerleri kentsel site alanı olarak ilan  edildi.281 tane Kemaliye eğin evi kültür bakanlığına tescillenmiş vaziyettedir. Bunlara ek olarak da kanyon üzerine dünyanın en yüksek köprüsünü yapmaya çalışıyoruz. Kalkınma bankası ile birlikte. Şu anda dünyanın en yüksek köprüsü Çin’de bir doğalgaz köprüsü 496 metre yüksekliğinde. Bizim köprü 510 metre olacak. Projesi 1trilyona ihale edildi. Bittiği zaman ilk yıl 50 bin sonraki yıllarda 100 150 bin kişinin Kemaliye’yi ziyaret edip köprüden geçerek adrenalin yaşayacağı ve fotoğraflar çekeceği tahmin ediliyor. Biz Kemaliye olarak doğu Anadolu’da kültür ve doğa turizmi açısından başkent olmayı hedefledik ve bu ayrıntıda devam ediyoruz. Proje yapılmakta ve büyük ihtimalle teleferik de yapılacak.20-30 milyon civarında maliyeti olan müthiş bir eser olacak. Bu yapıldığı zaman çevre illere de katkısı olacak. Amerika kolarada’da onlarında en yüksek köprü bizim diyen bir köprüleri var. 378 metre yüksekliğinde her yıl 1 milyon turist çekmekte. Bu bölgedeki turizmin en önemli yeri olacak ve çevre illerinde faydalanacağı önemli bir turizm merkezi olacak. KARADENİZ YOLU NE AŞAMADA? Kuzey güney yolunun en önemli güzergâhlarından biride buradan geçecek. Diyarbakır ve İskenderun, Giresun’la Trabzon’u bağlayacak yol bizden geliyor. Diyarbakır’dan Elâzığ’a ve Keban’a Arapgire kadar olan yol yapıldı. Kılıç Refahiye arasındaki yolda yapılmakta. Kolaylık Erzincan’da Trabzon’a çıkılacak. Arada 50 km bir yol kalıyor.9 tane tünel 2 tane  dev viyadükler var. 1,5 km lik uzunluğunda. Bunlarında projesi bitti. İhale dosyası hazırlandı. KİT ihale kurumunda kontrol ediliyor ve kısa sürede ihaleye çıkacak. Çıktığı zaman 16,5 km uzunluğunda 9 tane tünelimiz ve 3 km uzunluğunda iki tane viyadüğümüz olacak ve artık güneyden kuzeye geçiş çok daha kolaylaşacaktır. Tahmini olarak maliyeti 700 trilyon civarında olacak. DEVAM EDEN VE BİTEN PORJELERİNİZ NELERDİR? BÜTÜN ÜMİDİMİZ KADINLARDA 2004 de belediye başkanı olurken bu ilçeyi nasıl eski canlılığa kavuştururuz diye düşünüp araştırdık. Tarım ve hayvancılık sadece insan gücüne sahip. Sanayiyi kaybettik. Önümüze bir hedef koyduk. Kışın eğitim yazın turizm dedik. 1996 yılında meslek Yüksek okulunu açtık. Sonra 2011 yılında 4 yıllık turizm ve otelcilik bölümünü ekledik. Buradaki amacımız öğrencilerimizin stajlarının tamamladıktan sonra turizme katkı sağlamaları için.3 tane otelimiz var. Faaliyet gösteren 2 tane pansiyonumuz var.2 side bu yıl içerisinde faaliyete geçecek. Toplam gecelik 250 kişi yatacak kapasiteye getirdik. Bütün hedefimiz kültür ve doğa turizmine yönelik. Sürekli restore yapıyoruz. Sürekli gezi alanları parklar bahçeler turistlerin rahatlıkla gezebileceği ve beğenebileceği yerler yapmaya çalışıyoruz. Faaliyetlerimizin tamamı turizme yönelik. İnsanlarımıza bunun için sürekli kurslar açıyoruz. Avrupa Birliği, Sodes ve Üniversiteyle birlikte kurslar açtık. Sürekli pansiyonculuk ve ev turizmi yöresel eşyalarla bu konuda insanları bilinçlendirmeye çalışıyoruz. Turizm derneğimiz var. Kadınlar derneğimiz var bunları sık sık dışarıya gönderiyoruz. Bu tür turizmlerin yapıldığı Beypazarı, Safranbolu, Mardin ve Gaziantep gibi yerlerde kendi bilgi ve görgülerini artırıyorlar. Hepsi yavaş yavaş başladılar. Bilhassa kadınlar bu işe çok sıcak bakıyorlar. Onları ticari hayatın içine sokmaya başladık. Kadınlar Doğu Anadolu’da sürekli ikinci planda kalmışlar. Onlara bu imkanlar sağlandığı zaman kendilerini gösterebilmek içinde çaba içerisindeler. Yeni işyerlerini hep kadınlar açmaktalar. Erkekler kahvede okey oynamaya devam ediyor. Bütün ümidimiz kadınlarda. Onlar daha disiplinli ve kendilerini ispatlamak için çaba göstermekteler. Turizm yine başladı. Geçen hafta tur şirketlerinden kültür turları düzenlediler. Tekne turları düzenliyoruz. Tut pestil gibi yöresel ürünleri onlara pazarlamaya çalışmaktayız. İŞYERLERİNDEKİ TABELALAR SİZİN POROJENİZ Mİ? Bu ortak bir projedir. Meslek Yüksekokulunun restorasyon bölümü ’de var. Oradaki hocalarla ortak bir proje geliştirdik. Özel bir ağaçtır yağmur ormanlarından gelen. Isıya ve yağmura dayanıklı bir ağaçtır. Kemaliye deki motiflerden esinlenerek tabelaların tamamını değiştirdik. Malzemeyi biz temin ettik. Restorasyon işçiliğini de öğrencilerimiz yaptı. Ayrıca ilçedeki günlük olaylarla ilgili maniler yazılırdı. Bunu nasıl yaşatırız diye düşünürken, mani yol düzenledik 80 e yakın manileri ’de yayınlayarak insanların  o kültürün devam etmesi için yaptığımız bir projedir.   DAĞIN TEPESİNE EV YAPARSAN GELİRİM O ev bir öğretmen emeklisine ait. Emekli olunca ısrarla Kemaliye ye gidelim demişler. Eşi ise ısrarla o tepeye ev yaparsan gelirim demiş. O evi gelen turistlerde gezdiriyorlar. Çok iyi bir aile ve gezmek isteyen herkesi gezdiriyorlar. KEMALİYENİN TARİHÇESİNİ ANLATIRMISINIZ? CENNET GİBİ GÜZEL BİR BAHÇE Kemaliye eski ismimiz Eğin. Eğin Göktürk Uygur yazıtlarında Cennet gibi güzel bir bahçe anlamına gelmekte. Millî mücadeleye verdiğimiz destek nedeniyle bizzat Mustafa Kemal Atatürk tarafından kendi adına izafeten 1922 de Kemaliye olarak değiştiriliyor. Eğine ilk  yerleşim  bundan 4000 yıl önce Kafkaslardan gözenelerden  gelen avataysa Türklerince gerçekleşmiş. Buna dair dil idaresince yazıtlar bulduk. Bunlar İzmir 9 Eylül üniversitesinde de test konusu oldu ve çalışmalar yapıldı. Şehrin çeşitli yerlerinde ve köylerinde eski Türklere ait dağ keçisi işaretleri ve resimleri bulunuyor. Türkler göçebe hayatı yaşadıkları için burayı sonradan İskender işgal etmesinden sonra şehir hayatı başlıyor. Zamanla buraya ermeni ve Rumlarda yerleşiyor.1824 yılında çarşıda 2500 tane esnaf oluşuyor. Bunlar hep el sanatları ile uğraşıyorlar. 1914 yılında Türk ve ermeni müştereken halı şirketi kuruyorlar ve buradan Amerika’ya halı ihraç ediyorlar. Halıcılık kumaşçılık dericilik her evde yapılan iş dallarından biri oluyor.1824 yılından 2500 esnaftan 58 i kuyumcu ve sarraf. Onlar ılıçtaki altını çıkartıp burada işleyip piyasaya sürüyortlar.1914 yılında Ermeniler sürülünce bölgeden bütün ticaret ve sanat onların elindeymiş. Onlar gidince sanat ve ticaret ölüyor ve göç başlıyor. Kemaliye nüfusuna bağlı 148 bin yaşayan Kemaliyeli var. Bunun 100 bini İstanbul’da yaşamaktalar. Zaman zaman gelmekteler. Keban barajı  yapılınca Fırat üzerinden 5 köprümüz vardı ve su altında kaldı. Karşıdaki 24 köy 23 sene bu tarafa gelemediler zaman içerisinde çözüldüler bittiler. 1993 deki Başbağlar katliamından sonra o bölgedeki güvenlik nedeniyle oradaki köylerde de çözülme oldu ve sürekli göç verdik. Eğin tarih boyunca çok değerli siyasetçiler işadamları ve sanatkârlar yetiştirmiştir. Bunların bu kadar başarılı olmasının sebebi ise eğinin doğal yapısından kaynaklandığını düşünüyorum. Ülkenin en kıymetli insanlardan biriside eğinden çıkmıştır. AKA PLATFORMUNU DESTEKLİYORMUSUNUZ? TURİZM SADECE KONAKLAMA İLE OLMAZ Tabiki destekliyorum. Biz çok yol aldık. Bölgede Kemaliye diğer ilçelerden en az 10 yıl ileride. Turizm açısında söylüyorum. Onlarla her türlü deneyimimizi bilgimizi paylaşmak istiyorum. Âmâ resmi bir birlikteliğe karşı oldum çünkü biz işin başında değiliz. Kemaliye’yi Türkiye’de tanımayan kalmadı. Çevremizdeki ilçelerimizin bu işten faydalanması önemli. Bir turizm kafilesi geldiğinde onları en fazla 1-2 gün tutabiliyorsun. Onları daha fazla burada tutabilmek için  çevrelerden de destek almamız lazım. Divriği-Ağın Arapgir bu bakımdan bize destek olacağına inanıyorum. Turizm sadece konaklama ile olmaz. Turizmde en güzel para yöresel ürünler, hediyelik eşya ve yemeden içmeden kazanılır. Bölgeden Arapgir ve ağın yöresel ürünlerini turistlere pazarlamak için konaklama açısından destek olursa bu işten hep beraber ekmek yeriz diye düşünüyorum. EN BÜYÜK TCARİ İLİŞKİMİZ MALATYA İLE Eğin bölgesi tabiat olarak yalancı cennet diye tabir edilir. 12 yıl Malatya’ya bağlı kalmışız. Malatyalıların Kemaliye’yi görmelerini rica ediyorum. En büyük ticari ilişkimiz Malatya ile. Haber: Erdal ÖZTÜRK Foto: Said YALÇIN

Bakmadan Geçme