Bu gurur İzmir'in
İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin su ve kanal idaresi İZSU, 2016 yılında 64 arıtma tesisinde 301 milyon metreküp atık su arıttı. İzmir'de 'atık su arıtım hizmetlerinden yararlananların kent nüfusuna oranı' yüzde 97'ye ulaştı. Birleşmiş Milletler'in son Düny
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin su ve kanal idaresi İZSU, 2016 yılında 64 arıtma tesisinde 301 milyon metreküp atık su arıttı. İzmir’de “atık su arıtım hizmetlerinden yararlananların kent nüfusuna oranı” yüzde 97’ye ulaştı. Birleşmiş Milletler’in son Dünya Su Gelişim Raporu’nda, yüksek gelir düzeyine sahip ülkelerde bile bu oran yüzde 78.9 olarak belirlendi. Türkiye’de ise bu oran yüzde 57. Avrupa standartlarında arıtma kalitesi ve sayısıyla Türkiye’nin örnek illerinden biri olan İzmir’de, “atık su arıtma hizmetlerinden yararlanan nüfusun kent nüfusuna oranı” yüzde 97’ye ulaştı. 2016 yılında 18’i Avrupa standartlarında arıtım yapan ileri biyolojik, 38’i biyolojik ve 6 tanesi doğal olmak üzere toplam 64 arıtma tesisinde 301 milyon metreküp atık su arıtıldı. Bu atık suyun yüzde 97.2’si, Avrupa standartlarında arıtım yapan ileri biyolojik atık su arıtma tesislerinde arıtıldı. 18 ileri biyolojik atık su arıtma tesisi ile Türkiye’de Avrupa standartlarında arıtım yapan en fazla tesise sahip olan, yine AB standartlarında arıtılan yıllık kişi başına atık su miktarı 69.3 olan İzmir, nüfusuna göre arıttığı atık su miktarıyla dünya ölçeğinde yüksek gelir düzeyine sahip ülkelerdeki oranı bile geride bıraktı. Birleşmiş Milletler tarafından 2015 yılında yayınlanan son Dünya Su Gelişim Raporu’nda, düşük gelir düzeyine sahip ülkelerde nüfusun ancak on binde 2’si atık su arıtım hizmetlerinden yararlanırken, alt orta gelir düzeyine sahip ülkelerde bu oran yüzde 2, üst orta gelir düzeyine sahip ülkelerde yüzde 13.8, yüksek gelir düzeyine sahip ülkelerde ise 78.9 oldu. Atık sudan su üreteceğiz 2008 – 2016 yılları arasında 100 milyon liralık yatırımla Avrupa standartlarında 13 ileri biyolojik atık su arıtma tesisini hizmete aldıklarını ve her yıl arıtma tesislerini işletmek için 50 milyon liranın üzerinde harcama yaptıklarını belirten İZSU Genel Müdürlüğü yetkilileri, atık suyun iyi yönetilmemesi durumunda önemli çevre ve sağlık sorunlarına yol açabildiğine dikkat çekti. İZSU yetkilileri, “Su sıkıntısının giderek büyüdüğü yerkürede, atık sular önemli bir enerji, su ve bitkiler için gerekli bir besin kaynağı. İzmir’de evsel atıkların sağlıklı bir şekilde bertaraf edilmesi, arıtma çamurlarının ekonomiye kazandırılması, arıtma suyundan içme suyu elde etmek için önemli çalışmalar yürütüyoruz. 2015 yılında hizmete aldığımız Çiğli Çamur Çür&uum l;tme Kurutma ünitelerinde çürütülerek kurutulan arıtma çamurları çimento sanayinde ek yakıt olarak kullanılıyor. Çiğli Atık Su Arıtma Tesisi’ndeki atık sularını mikrofiltrasyon, ultrafiltrasyon ve ters osmoz sistemleri ile içme suyu standartlarına getirecek yeni bir tesis kurmaya hazırlanıyoruz. Türkiye’nin en büyük atık su arıtma tesisi olan Çiğli Atık Su Arıtma Tesisi’nin kapasitesini artıracak ek ünite inşaatımız 2018 yılında tamamlanacak. Yeni arıtma yatırımlarımız hızla devam ediyor” diye konuştu. Türkiye’de durum Tüm dünyada üretilen atık suların ancak yüzde 20’lik bir kısmının uygun şekilde arıtıldığının vurgulandığı Birleşmiş Milletler raporunda, atık su arıtım oranlarının ülkelerin gelir düzeyleri ile doğrudan ilişkisi olduğu vurgulandı. Yıllık evsel atık su miktarının 4.6 milyar metreküpe ulaştığı üst orta gelir düzeyine sahip Türkiye’de ise atık suların yüzde 57’si arıtma tesislerinde arıtılıyor. 1.1 milyar metreküp atık su, biyolojik bir arıtma işlemine tabi tutulmaksızın denizlere, nehirlere veya göllere boşaltılıyor. Nereden nereye? 1960’lı yıllardan itibaren İzmir Körfezi giderek kirlenmeye başladı ve her türlü atık, arıtmaya tabi tutulmadan Körfez’e aktı. Bu süreç 2000 yılına kadar devam etti. 2000 yılında devreye giren Büyük Kanal Projesi ile tüm atık sular arıtma tesislerinde arıtılarak Körfez’e deşarj edilmeye başlandı. 2002 yılında da Güneybatı Atık Su Arıtma Tesisi hizmete girdi. İlerleyen yıllarda Ragıp Paşa Dalyanı’nın yıkılması, Meles Deltası’nın ıslahı, endüstriyel kuruluşlara arıtma tesislerinin yaptırılması ve ıslah çalışmaları gerçekleştirildi. Dere yataklarının içindeki kanal hatları iptal edilerek dere kenarlarına alındı, derelerin sadece yağm ur suyunu Körfez’e taşıması sağlandı. Böylelikle İzmir, atık su alt yapısı ile gelişmiş ve çağdaş metropollerle yarışır bir konuma ulaştı. Can çekişen Körfez, eski yıllarda olduğu gibi mavi rengiyle tekrar bütünleşti. İzmir Büyükşehir Belediyesi, ilçe ve beldelere kurduğu biyolojik arıtma tesisleri ile Gediz, Nif ve Küçük Menderes havzalarını da kirlilikten kurtardı. 2004 – 2016 yılları arasında 100 milyon liralık yatırımla 13 arıtma tesisi hizmete alındı. Arıtmada lider kent İZSU Genel Müdürlüğü, bugün İzmir’de 64 adet arıtma tesisini işletiyor. Kentteki evsel atıkların yüzde 1.14’ü doğal, 1.58’i biyolojik, yüzde 97.2’si ise AB standartlarında ileri biyolojik yöntemle arıtılıyor. İzmir’de AB standartlarında arıtılan yıllık kişi başı atık su miktarı 69.3 metreküp. Bu rakam İstanbul’da 34.1, Ankara’da ise sadece 6.4 metreküp. İzmir, Avrupa Birliği standartlarında arıtma sayısı, kişi başına düşen atık su arıtma miktarı ve AB standartlarında arıtım oranı ile Türkiye’de ilk sırada yer alıyor. Yeni arıtmalar geliyor Türkiye genelinde en fazla ileri biyolojik atık su arıtma tesisine sahip il olan İzmir’de, Büyükşehir Belediyesi İZSU Genel Müdürlüğü tarafından Mordoğan, Kiraz, Beydağ, Kınık, Dikili, Foça (Gerenköy ve Ilıpınar), Kemalpaşa (Ulucak), Karaburun ve Halilbeyli’de kurulacak yeni arıtma tesisleri için çalışmalar sürdürülüyor.