Başkan Selahattin Gürkan Malatya'da İsteniyor Ve Bekleniyor
Prof. Dr. Mustafa TALAS Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi
Büyükşehir Belediye Başkanları arasında nüfusuna göre hizmet üretmede dereceye girmeye aday olduğu aşikâr olan Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Selahattin Gürkan’ın partisi tarafından aday gösterilmemesi Malatya’da ve Malatya dışında olanlardan Başkanı tanıyan insanlarda büyük bir şok etkisi yarattı.
Bu durumun şok etkisi yaratmasının önemli nedenlerinden birisi Sayın Cumhurbaşkanının örnek gösterdiği başarılı belediye başkanları arasında ilk sırada Sayın Gürkan’ın olması gerçeğidir. Bir başka önemli nedeniyse, sahada Sayın Selahattin Gürkan’ın güçlü karşılığının olması gerçeğidir. Bu iki olgunun yansımalarını nasıl görebilmekteyiz? Sahaya yakın olduğunuzda kolay hissedebilirsiniz. Malatya’nın iki metropol ve on bir kırsal ilçesinin tamamına kesim ve kısım ayrımı olmaksızın hizmet götürebilmiş bir Başkan profili olarak Sayın Selahattin Gürkan’ı herkesten duyabilirsiniz. Buna bağlı olarak da kararlarının çoğunu oy birliği ile alabilen bir büyükşehir belediye meclisi yine Gürkan’ın başarısı olarak kayıtlara geçmiştir. En ilginç olan ise Başkandan ayrı düşen kararlarda kendi partisinin belediye başkanları ve meclis üyeleri olmaktaydı. Bu hususla ilgili bir küçük araştırma yapıldığında bugünleri hazırlayan süreçlere atıfta bulunan çabaları görebilirsiniz. Yani Başkan ile yarış içinde olan belediye başkanları kendi çıkarları için ilin hizmetlerini aksatmaktan çekinmeyen portreler olarak Malatya kamuoyunun karşısına çıkıvermişlerdir.
Hangi gerekçeden dolayı bu kadar açık ara önde olan başarılara imza atmış bir başkan aday gösterilmemiştir, onu biz bilemeyiz. Elbette partilerin iç işleyişleri ve anlayışlarıyla bağlantılı özel hayatları gibi görülecek meseleler bulunacaktır. Buna da hiç kimse bir şey diyemeyecektir. Neden böyle oldu diye kafa yormaya çalışmak da bu boyut kadar doğal olan bir hadisedir. Bir bakıma iç meselelere karışmamak ne kadar gerçek ise, kamuoyu olarak sırlı ve esrarlı perdeleri aralamaya çalışmak da o kadar doğal bir hadisedir.
Siyasal iletişim çalışan bir sosyolog olarak bu meseleye biraz kafa yorduğumda, şöyle bir sonuç çıkarabilmekteyim. Acaba Başkan partisinden gerçekten uzak olduğu için mi böyle bir cepheleşme ile karşılaştı? Yoksa cepheleşme Başkanı göndermeye and içmiş çevrelerin amaç birlikteliği oluşturması biçiminde mi kendini gösterdi? Ya da bu iki ihtimalden bambaşka nedenler vardı da şehrin parti içerisindeki bölünmüşlüğünden istifade ederek kendi amacını herkese dikte ettirecek bambaşka gruplar mı bu olayı istedikleri şekle soktu? Bu sorular istenirse daha çok uzar, gider ancak benim çıkarımlarıma göre buradaki üç ihtimalden üçüncüsü daha kuvvetliymiş gibi geliyor.
Yeniden inşa sürecindeki bir şehirde müteahhitlerin menfaatlerine ters kararlar almış bir Başkan’ın ortamdan uzaklaştırılması sıradan bir hadise gibi gelmemektedir. Şehrin hem doğusuna hem de batısına iki ayrı beton santrali kurması bile bütün betoncuları karşısındaki cepheye eklemlemiş görünmektedir. Deprem öncesi mağduriyetlerde çok fazla payı olduğu düşünülen ve sürekli gündemde olan bazı iktidar seçkinlerinin pozisyonundan farklı olarak “benim keşkem yoktur” diyerek bundan sonrasını sert önlemlerle geçirmekten bahseden bir Gürkan bir cepheyi daha karşısına almıştır. Elbette bu çevrelerin hepsinin de aday adayları arasında aday olarak görmek istedikleri temsilcileri de bulunmaktadır. Bu aday adayları da karşıt cepheyi genişleten faktörlerden biri olarak rol oynamıştır. Aynı çevrelerin aday tespitinde önem arz eden il örgütünü de kongrede kendi beklentilerine göre oluşturdukları kamuoyunda güçlü bir biçimde dillendirilmektedir. Belki Başkan’ın bu sürece dâhil olmaması ya da olmak istememesi kendisine karşı oluşan cephenin genişlemesini önleyememesi sonucunu da doğurmuştur denilebilir.
Aday tespit sistemi incelendiğinde, teşkilatların görüşü önceliklidir. Teşkilatlara hâkim olanların tamamının başka adayları istemesi ve bunu da temayüllerine yansıtması Başkanın adaylığını ortadan kaldıran temel faktör haline biçimsel formül olarak kendini göstermiş oluyor.
Şartlar ne olursa olsun bir beldede güçlü karşılığı olan başkanlar doğal aday konumundadır. Bu durum Başkan Gürkan için de geçerlidir. Hangi formül ile seçime girerse girsin, doğal olarak en güçlü aday olacak potansiyeli mevcuttur. Başkan Gürkan, daha önce bağımsız aday olarak seçime girmiş ve görevde olan başkanı yenerek başkan olmuş bir siyasal portredir. O bağımsız dönemi dâhil, toplamda, yirmi yılını belediye başkanı olarak geçmiş bir siyasal aktördür. Deneyiminin önemli boyutlarından birini siyasal aktörlük teşkil etmektedir. Kamu bürokrasisinde de geçen ayrı bir yirmi yılı daha vardır. O da yöneticilikte en çok gerekli olan yönetim tecrübesini pekiştiren bir yapıyı uhdesinde barındırmaktadır. Bu kadar önemli vasıfları olan bir siyasal eliti keyfi bir biçimde kenara itmek ve çemberin dışına göndermek kolay olmayacaktır.
Ayrıca, Malatya seçmeninin önemli bir kısmı daha önce aynı siyasi çevrelerin siyasal manevralarıyla dışarıya itilmiş adaylara sahip çıkarak onları yeniden seçmenin örneklerini ortaya koymuş bir seçmendir. Eğer şehrin kaderiyle oynamanın umurlarında olmadığı açık olan bu koro halindeki karşıt cephenin kamuoyuna kendileri aktör olarak çıkarlarsa, vatandaşın hiçbir şeyi düşünmeden reddedeceği açıktır. Vatandaş arasında dolaşanlar, özellikle, deprem esnasında sadece bakanların yaptığı toplantılarda boy gösterip diğer zamanlarda yer altına inen bu siyasal figürleri kendi meziyetlerine bakarak seçme yaparlarsa, kesinlikle kabullenmeme şeklinde sonuç ortaya çıkaracağını görmek zor olmayacaktır.
Sayın Selahattin Gürkan, öyle ya da böyle, 31 Mart Tarihine kadar Büyükşehir Belediye Başkanıdır. Bu gerçeği hiç kime değiştiremez. Her siyasal profil de Gürkan ayrı bir aday da olsa, seçime girmese de bunu düşünerek propaganda yapmak durumundadır. Elde etmeye çalışan siyasal anlayışlar da, kaçırmak istemeyen siyasal anlayışlar da on bine yakın çalışanı olan, büyük büyük şirketleri olan ve Başkanın idari anlayışı sebebiyle para sorunu olmayan bir belediyeden istifade etmek için Başkan’a yaklaşacaktır. Bu da ayrı bir gerçeklik. Yeni eleman alımı beklentileri olanlar, seçim çalışmalarında belediye kaynaklarından istifade etmek isteyenlerin hepsi içeriden ve dışarıdan harıl harıl Sayın Selahattin Gürkan’ı ikna etme çabası içerisinde olacaklardır. Bunlar da ülkemizin sahip olduğu siyasal kültürün cilveleri arasında kendini gösteren hususlardandır.
Başkan Gürkan, hangi tercihte bulunursa bulunsun Malatya için güçlü bir siyasal aktör olarak varlığını sürdürecektir. Bu da Başkanın potansiyelini bilenler açısından tuhaf olgulardan değildir. Ömrünün çok önemli bir kısmını Malatya’da sahada geçirmiş bir siyasal aktör sahayı herkesten daha iyi tanır ve dokunuşları herkesten daha kolay bir biçimde yapar. Bu hususun bilimsel izahı da böyledir, halk arasındaki geçerli kurallar ile anlatımı da böyledir.
En azından bizim gibi Malatya ile yatıp Malatya ile kalkan herkesin bildiği bir gerçek varsa, o da, Gürkan Başkan’ın bir dönemde en az dört beş dönemlik hizmet ürettiğinin inkâr edilemez olduğudur. Bir kalemde değil yüzlerce değişik kalemlerde büyük, orta, küçük boy projeleri hayata geçirmiştir. Görmek isteyen Malatya’ya gitsin ve baksın. Ayrıca, kendinden önceki dönemde ne kadar işlevsiz kurumsal yapı varsa hepsini ya ortadan kaldırmış ya da işlevsel hale getirmiştir. En önemli örneği Esenlik Şirketidir. Bugün belediyenin göz bebeği olan kuruluş, Başkandan önce aşırı müdahale ile zarar eder hale gelmişti.
Ayrıca, saltanat gibi özel şoförlerle dolu kiralanmış araçlar belediye bütçesinin belini kıran yüksek maliyetlere sahip idi. Makine ve araç kapasitesi eski ve maliyetli masraflara sahip durumdaydı. Bunların hepsini verimli hale getirdi. Makine parkını gençleştirdi. Ağırlığı hizmete verince en ücra kırsal mahallelere bile damga vuran Başkan Gürkan oldu. Şehrin her kesim ve kısımıyla güçlü ilişkileri olan Hasta Bir Malatyalı Profesör olarak Gürkan ile ilgili bu gerçeklikleri sahadan öğrenmiş durumdayım. İnsanların tamamına yakınında dürüstlüğü, halka yakınlığı ve icraat konusunda çözüm odaklı olduğunu söylemektedir. Bu verilerin doğru olup olmadığını merak edenler, hangi yöntemle olursa olsun, halka indiğinde bunu öğrenebilir.
Sonuç olarak, Başkan Gürkan’a hayatının bundan sonraki süreçlerinde muvaffakiyetler diliyorum. Kendisine çeşitli ulusal, uluslararası nitelikli kafileler getirdiğimde de, hepsinin, tartışmasız sevgisini kazanmış bir Başkan olarak Malatya Tarihinde yerini altın harflerle almayı başarmıştır diyebilirim.
Kimlik krizi içerisinde olmadan Türk Milletinin nadide parçalarından olma hissini dönemi boyunca insanlarımıza iliklerine kadar hissettirmesi de benim unutamayacaklarım arasında yer almıştır diyebilirim.
31 Mart Seçimlerinin Malatya’ya hayırlar, barış ve huzur getiren seçim olmasını diliyorum.
Prof. Dr. Mustafa TALAS
Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi
Sayın Hocam; Ben de Sayın Gürkan’ı tanıyan,çalışmalarını bilen biri olarak tespitlerinize katılıyor,düşüncelerinizi paylaşıyorum ve size teşekkür ediyorum.Selam,sevgi muhabbet….