Baba evladına faizle borç para verir mi?
Atatürk fikirleriyle bugünü olduğu gibi, geleceği de aydınlatacak
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş, haberler.com internet sitesini ziyaret etti, sitenin youtube kanalına konuk oldu.
Programda hem BTP’nin misyonuna hem de gündeme ilişkin sorulara cevap veren Hüseyin Baş, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucu değerlerine bağlılığın BTP’nin kırmızı çizgisi olduğunu ifade ederken Atatürk için de şunları söyledi; “Atatürk bizim gözümüzde geçmişte vatanımızı kurtarmış ve bizim sadece minnet duymamız gereken bir insan değil. Atatürk bunun yanı sıra fikirleriyle bugünleri de aydınlatan, önümüzdeki binlerce yılı da aydınlatabilecek özel bir insandır. Biz bu fikri ne kadar yaşayabiliriz diye bir derdi, davası olan bir siyasi yapılanmayız.”
“Bu ülkede para var ama vatandaşta değil”
Ekonomiye dair sorulara da cevap veren Hüseyin Baş, “Türkiye'de yoksulluk var, fakirlik var, Türkiye'de pahalılık yok. Türkiye'de para yok derseniz; Türkiye’de parası olan, rahat rahat hayat yaşayan bir kesim var. Bu ülkede para geziniyor ama bu para vatandaşta değil. Dolayısıyla ekonomide reformun yanı sıra, aslında ekonomideki adaleti de biraz gözetmemiz gerekiyor” dedi.
Milli Ekonomi Modeli ve vatandaşlık maaşı…
Prof. Dr. Haydar Baş imzalı Milli Ekonomi Modeli’nin sosyal devlet projelerinin bugün tüm dünyada krizlerden çıkış formülü olarak görüldüğünü ifade eden BTP lideri, modelde yer alan vatandaşlık maaşından örnek verdi.
Baş, “Bugün dünyada en çok tartışılan şeylerden biri ‘Basic İncome’ adı altında ‘Evrensel Temel Gelir’, bütün dünya bunu tartışıyor. Bu Finlandiya'da, Hollanda'da, ABD'de pilot bölgelerde uygulanıyor. Dünya, 'Her vatandaşa evrensel bir temel gelir vermemiz lazım, bu insanın hayatını öyle veya böyle sürdürülebilir bir ortam oluşturmamız lazım' diyor. Türkiye bu noktada öncü olabilecek ülke, çünkü burası bu fikrin çıktığı topraklar. Prof. Dr. Haydar Baş Milli Ekonomi Modeli ile bunu ortaya koydu.”
“Gençleri faize mahkum ediyorlar”
BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş gençlerin durumu üzerine de önemli açıklamalarda bulundu. Konuşmasında, ‘Gençlere özgür bir ortam oluşturacağız diyorlar. Gencin ekonomik özgürlüğü olmadan nasıl bir özgür ortamı olabilir’ diyen Baş, üniversite öğrencilerinin KYK borçlarına dikkat çekti ve şunları söyledi; “KYK Öğrencilere KYK bursu veriyor bunun yanı sıra kredi veriyor ve bu krediyi üniversiteli gençler mezun olduktan sonra tahsil ediyorlar. Bizim bakışımızda devlet babadır. Çok basit bir soru soruyorum, baba evladına faizle borç para verir mi? Sen babasın ve evladına, 'Oğlum, al sana 100 lira bunu bana bir dahaki ay 110 lira olarak getir!’ O çocuk o babaya artık itibar eder mi? Sen koca bir devletsin! Bu genci kredi adı altında faize mahkum ediyorsun ve belki de bu gencin geleceğini karartıyorsun. Böyle bir gençliğimiz var, böyle bir kadınımız var. Bunlara ekonomik özgürlüklerini vermeden hiçbir özgürlüklerini sağlayamayız.”
“BTP’nin olduğu yerde çözüm olur, kavga olmaz”
Seçim öncesi ittifak çalışmaları da BTP liderine soruldu.
Baş, “Hangi ittifak size daha yakın?” sorusuna şu cevabı verdi; “Siyasi görüş ve ortaya koyduğu çözümler itibariyle ben BTP'yi hiçbir partiyle kıyaslamam, hiçbirine de kendimi yakın hissetmem. Çünkü bizim ekonomiye dair Milli Ekonomi Modeli gibi bambaşka bir söylemimiz var, devlet yönetimine dair bambaşka bir söylemimiz var” dedi ve konuşmasına şu şekilde devam etti; “Millet İttifakı'na mensup seçmelerin ne kadarını tanıyorsam, 'Sizi mutlaka Millet İttifakı'nda görmek istiyoruz' diyorlar. BTP hangi ittifakta veya hangi toplumsal mutabakat içerisinde yer alırsa orada çiçekler açar, orada gençlere ulaşılır, orada toplum ikna edilir, orada ekonomik bir çıkış kapısı bulunur. Bakın bizim olduğumuz yerde Alevi- Sünni diye bir kavga olmaz, bizim olduğumuz yerde Türk- Kürt diye bir kavga olmaz, bizim olduğumuz yerde sağcı- solcu diye bir kavga olmaz, bizim olduğumuz yerde ocu - bucu diye bir kavga olmaz. Biz toplumun bütün değerlerini buluşturabilen, bütün değerleriyle iyi geçinebilen bir partiyiz.”
“Atatürk’e de, Hacı Bektaş’a da sorumluluğumun farkındayım”
İlk kez genel başkan seçildiği (18 Ekim 2020) olağanüstü büyük kongrede, ‘Kendimi 24 yaşında Türkiye Cumhuriyeti'nin bağımsızlığına adıyorum diyen Deniz Gezmiş gibi ben de kendimi 29 yaşında Türkiye Cumhuriyeti'nin bağımsızlığına adıyorum' diyerek yola çıktığını ifade eden Hüseyin Baş, “Ben o insanlara olan sorumluluğumu da biliyorum, ben Atatürk'e olan sorumluluğumu da biliyorum, ben Anadolu'ya gelerek bütün Anadolu'yu İslamlaştırmış ve Türk yapmış Hacı Bektaş'a olan sorumluluğumu da biliyorum. Hem dini inançlarıma, hem manevi bütünlüğüme, hem milli bütünlüğüme karşı sorumluluklarımın farkında olan bir insanım. Sadece ben değil bütün parti teşkilatım adına bunu söylüyorum. Biz Türk milleti olarak geçmişiyle bağlı, tarihi ile övünen ama tarihi ile övünürken geleceğe en güçlü ışığı tutabilen Atatürk gibi bir nesil inşa edeceğiz ki, Türkiye'de huzur, refah ve mutluluk ortamı sağlansın” dedi.