Anlayabilseydi Eğer
'Ama sen benim ilk aşkım ,ilk şiirim, ilk utancım,ilk zaafım,ilk kavgamsın.Bu yüzden hep benim olmanı,hep ilkim olarak kalmanı istiyorum'. dedi kadın.' Olmaz 'dedi adam .'Olamaz yani. Ben bunu hak etmiyorum. Boşver en iyisi sen beni unut ' dedi ama kadını
'Ama sen benim ilk aşkım ,ilk şiirim, ilk utancım,ilk zaafım,ilk kavgamsın.Bu yüzden hep benim olmanı,hep ilkim olarak kalmanı istiyorum'. dedi kadın.' Olmaz 'dedi adam .'Olamaz yani. Ben bunu hak etmiyorum. Boşver en iyisi sen beni unut ' dedi ama kadının bunu yapabileceğine kendisinin bile inancı yoktu. Aslında kandırıyordu kadını, başından savmak için söylüyordu bunları. Halinden apaçık belliydi. Kadın tabii ki de vazgeçemezdi. Eğer gerçekten o kadar kolay olsaydı bunca vaktini harcarmıydı adama;hemde değmeyeceğini bile bile... Hani her şeyin en güzeli, en dorukta yaşananı ilkidir ya bu yüzden hemen vazgeçemezdi kadın. Bu yüzden bu kadar kolay olmamalıydı. Lakin o an kadın bir şey söylemeliydi adama ve ' tamam ' dedi. Oysa kadın sadece konuşmak, durumunun nasıl olduğunu öğrenmek için yazmıştı. Ama adam her zamanki gibi anlayamamıştı kadını. Kadın yine aynı hatayı yapmıştı. Yine yazıp, yine hüsrana uğrayıp, yine gecelerce uyumamış ağlayıp yazmıştı. Adam bunları ne görmüş, ne de hissetmişti. Aylardır ne kadın kendini anlatabilmiş ne de adam onu anlayabilmişti. Aslında trajikomik bir olaydı bu. Kadın yazar olmasına rağmen kendini ifade edemiyordu. Anlatamıyordu. Onun karşısına geçtiğinde dilinin ucunda intihar ediyordu kelimeler. Çünkü adamın silüeti bile kadının ruhunu okşuyordu. Yazamamaktan korkuyordu kadın. Yazacak hiçbir şeyinin kalmamasından. Onu eskisi gibi sevememekten korkuyordu. Onunla oturup bir çay bile içemeden ölmekten. Gerçi adam mutluydu. Bu yüzden susup, ağlamak düşerdi kadına. Bu yüzden vazgeçmek düşerdi kadına. Yoksa adamında kadına dediği gibi; Hiç birzaman sevilmediği bir yürekte ölüp, kim vurduya gidecekti... Unutamasa da vazgeçecekti.