Anadolu'da sevmek

Dünyanın ve yurdumun her yöresinde sevmeler,sevme şekilleri ve ifade etme biçimleri vardır.”Anadolu” izahını hemen yapayım,ülkemin doğu,batı,kuzey,güney,şehir,ilçe,kasaba,köy,mera ya da bir dağ başı çoban cadırı,her yer,insanımın ve kültürünün yaşadığı,yaşatıldığı her avuç toptak Türkiyedir,Anadoludur.Anadolu da insanlar köylerde yaşayanlar,teknolojinin nimetlerinden bir haber olanların çok şeyi farklıdır.Farklılıkları güne uyanmaları,yaptıkları,yürümeleri,çalışma halleri,üretimleri,türküleri,yemekleri,düğünleri vb gibi,sevmeleri ve ifadeleri de elbette farklıdır. Yaşı yüksek rakamlara ulaşmış bir kadınımıza,dalgın ve düşünceli hali sebebiyle kısa bir sohbet oluşturulmuş,birkaç yıl önce kaybettiği kocası,erkeği için; – Bey amcayı sever miydin? — Yürüdüğü yolu severdim, geçtiği eşiği, su içtiği tası, yemek yediği kaşığı, başını koyduğu yastığı severdim. Ama en çok onu severdim. Göklere bakıp, neden aldın sevdiğimi diyecek oluyorum.Vazgeçiyorum.Veren de, sevdiren de, alan da o değil miydi.. Belirttik başta,anadolu burası,anadolu insanı laflarını süslemeyi pek bilmez,söylerini derinlik katmadan düm düz söyler ki,işte asıl derinlik ve mana o halindedir.Gündelik konuşmalarda dahi bir gizem,derinlik vardır.Bu sebepledir ki kendilerine de,sözlerine de aksesuar,espri ekleme gereği duymazlar.Düz söylerler,içindeki nükteyi,hüzünü,sevgi ve özlemleri gören,bulan,alır ve dinler.Kısacık sayılabilecek bu diyalog dahi içinde neler barındırıyor,belki de yaşadıkları onyıllar boyu kadın erkeğine ya da erkek kadınına “Seni Seviyorum”tekdüze halli laflar etmemişlerdir.Bu lafı etseler de etmeseler de her an sevgilerini yanına hasret,hayranlık,minnet duygularını katarak yansıtmışlardır. Ne yapalım,sevdiğimizi söylemeyelimmi sorusuna muhatap olmak istemem.Bütün şartlar ve gereklilikler ifadelerinle dile geliyorsa söylesen ne olur,söylemesen ne olur.Madem her şey eksik kalıyor,kurgu hallerde,kısıtlı hallerde yaşıyoruz ! söyleyin,sevdiğinize ,eşinize,kardeşinize,arkadaşınıza,komşunuza çokca,her fırsatta sevdiğinizi söyleyin. Sen ya da bana ait bir suç,bir eksiklikte değil.Böyle gördük,böyle yaşadık,örnekleri bu şekilde topladık.Hayat şartları bir yönüyle kolaylaşırken,tutum ve davranışlarımızın içinden derin sevmeleri ve samimiyeti,saygıyı,vefayıda azalttı belki de.Gidişata baktığımda bir asır sonrası aşklar,sevgiler,sevdalar nasıl olur düşünmek dahi istemiyorum.Öyle uçuk düşünceler geliyorki,nasıl olur sorusu,olur mu haline dönüşüyor.Erkek ve kadın,kısa ve uzun süreli bir arada yaşama kararı alsalar dahi ortak oynanacak oyunlara partner bulmak için mi,tek başına korktuğu için mi,bari bir üreyelim eğlenceli olur düşüncesiylemi,yaşanacak.Aksi ve negatif ütopik hayallere kapılıp durmak yerine belkide,bilim ve teknoloji doygunluğu insanlara gerçek mutluluğun insanda,sevmekte olduğunu hatırlatacak. Mir Murat Demir