Yatağa bağımlı kalacaktı Türkiye'de yürüdü
Yatağa bağımlı kalacaktı Türkiye'de yürüdü
Libya'da geçirdiği trafik kazası sonucu dört ay komada kalan ve felçli bir şekilde gözlerini açan 15 yaşındaki Libyalı Rafik Abdulsalam, tedavi için birçok ülkenin kapısını çaldı. Önce Libya, ardından Fransa ve Tunus'ta umut arayan Rafik, bu ülkelerde tedavi olamadı. Son olarak Türkiye'ye gelen Rafik Salem, burada Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Yusuf Kalko ve ekibi tarafından gerçekleştirilen başarılı operasyonla sağlığına kavuştu.
"TÜRK HEKİMLERİNE MİNNETTARIZ"
Oğlunun yaşadığı talihsiz olayı anlatan baba Abu Eleid Abdulsalam (64), "Tunus'tan sonra kontrole gittiğimizde doktorlar 'bir şey yapamayız' dedi. Tedavi için soluğu Türkiye'de aldık. Burada Yusuf Hoca (Prof. Dr. Yusuf Kalko) muayene edip ameliyata karar verdi. Yusuf Hoca ameliyatı gerçekleştirdi. Oğlumun durumu şu an çok iyi, yemek yemeye başladı, yürümeye başladı, vücudunu rahat bir şekilde hareket ettiriyor. Gözleri bile kırmızıydı. Şimdi rengi dahi yavaş yavaş düzeldi. Ailecek çok iyiyiz, mutluyuz. Türk hekimlerine ve Türkiye'ye çok teşekkür ediyorum” dedi.
"BEYİN ŞİDDETLİ BASINÇ NEDENİYLE HASAR GÖRMÜŞTÜ"
Rafik Abdulsalam'ın ciddi bir trafik kazası geçirdiğini belirten İstinye Üniversite Hastanesi Liv Hospital Bahçeşehir Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Yusuf Kalko, "Ameliyat olmasaydı Rafik maalesef hayatını kaybedecek ya da yatağa bağımlı bir hayat sürecekti" dedi. Prof. Dr. Yusuf Kalko, "Bize geldiğinde tekerlekli sandalyeye mahkum, yürüyemeyen, konuşamayan apatik bakan bir çocuktu. Aile tedavi için Avrupa ve Afrika'da iki önemli ülkeye gitmiş. Ama risk olduğundan kimse bir ameliyat yapmamış. Aile bize geldiğinde çok çaresizdi. Beyin çok ciddi bir travma almıştı. Kirli kanla temiz kan beynin içerinde karıştığı için çocuk sol kol ve sol bacağından felç olmuş. Beynin o bölgesi şiddetli basınçtan dolayı hasar görmüştü" diye konuştu.
AMELİYATIN ERTESİ GÜNÜ YÜRÜMEYE BAŞLADI
Rafik'in hastalığına tıp dilinde Karotiko Kavernöz Fistül adı verdiklerini belirten Prof. Dr. Yusuf Kalko, "Genelde travma sonrası gelişir ve ölümcül olabilir. Boyun damarı yüksek basınçtan dolayı yılan gibi kıvrım kıvrımdı. İnvaziv radyologlar normalde kasıktan girdiği için o kıvrımı aşıp beyin içine müdahale etmeleri mümkün değil. Biz direkt boynunu açtık, o kıvrımı düzelttik. Damarı kısalttıktan sonra onun içerisinden boyundan anjio ile damarın içini önce özel bir stent ile kapatıp içini tamamen doldurduk. Bunun sonrasında yürümeyen konuşamayan çocuk tedaviden hemen sonra ertesi gün normal adımlarla yürümeye başladı. Beyin içerisindeki basınç ortadan kalktı. Beyin ciddi bir ödem içerisindeydi. Çocuk afallamış durumdaydı. Bu ortadan kalkınca her şey normale döndü. Şah damarını besleyen yük ortadan kalkınca bacağı hareket etmeye başladı. Kolunu kaldırmaya başladı. En güzeli de o apatik surat gitti. Tepki veren, gülen, konuşan ağrı olduğunda hisseden çocuk geriye geldi" değerlendirmesinde bulundu.