Yaşam Kutsal, Adil Yargılanma Ve Adalet Haktır
Antalya'da Güç Birliği Partisi mensuplarına polis müdahalesine sert tepki gösteren MYK üyesi Ahmet İmrek, ' millet gücü ile çıktığımız yolda yolumuzu kesmeye çalışanlar elbette olacaktır'
Antalya'da Güç Birliği Partisi mensuplarına polis müdahalesine sert tepki gösteren MYK üyesi Ahmet İmrek, ' millet gücü ile çıktığımız yolda yolumuzu kesmeye çalışanlar elbette olacaktır'
Güç Birliği Partisi MYK Üyesi Ahmet İmrek ve il Başkanı Ayca Özlem İmrek ile yazılı bir açıklama yaparak. Antalya'da Güç Birliği Partisi mensuplarına polis müdahalesinin fiziki boyuta kadar taşınması bizlerin doğru ve ilkeli bir şekilde iktidara yürüdüğümüzü göstermektedir' dedi.
Vatandaşa yönelik şiddet maalesef her geçen gün artarak devam etmektedir.
MYK Üyesi İmrek sözlerine şöyle devam etti; Partimiz iç güvenlik çalışanı Mesut Erdi mesaisi bittikten sonra motosiklet olan aracı ile seyir halinde iken trafik polisi tarafından yapılan uygulama sırasında kontrol için durdurulmuştur.
Kimliğini ofiste unutan Mesut Erdi; parti ofisinden uzaklaşmadığı için partimiz güvenlik amiri Erol Bayır'ı arayarak kimliğini getirmesini rica etmiştir. Güvenlik amirimiz Erol Bayır ve Basından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Evren ile birlikte olay verine giden yetkililerimiz, sebepsiz yere güvenlik çalışanı Mesut Erdi ‘ye bağırıldığını ve darp edildiğini gördüklerinde ne olduğunu sormaları üzerine kim oldukları dahi sorulmadan darp edilmeye başlanılmışlardır.
Söz konusu menfur olaydan haberdar edilen Genel Sekreterimiz Ertan Özdoğan ve Genel Başkan Yardımcısı Avukatımız Av. Ayşegül Manav, Av. Sadullah Tolga Yılmaz ile birlikte olay yerine intikal ettiklerinde, görevinin temelini oluşturan kanunlara bağlılığını unutmuş. Suçu önlemeyi değil suç işlemeyi amaç edinen üç polis memuru tarafından hakaret ve tehditte maruz kalmış, darp edilmeye çalışılmıştır. Esasen tutanaklara ve kamera kayıtlarında yansıyan olay değerlendirildiğinde söz konusu eylemlerin "işkence suçunu" ortaya çıkardığı görülmektedir.
Şiddete maruz kalan arkadaşlarımız darp raporu almış, gerekli tutanaklar tutulmuş ve evraklar düzenlenmiştir. Türkiye cumhuriyeti yasalarla, adaletle yönetiliyorsa bu olayı, bu noktaya getiren kişilere yasalar karşısında gerekli cevap vermeli ama önce kendilerini koruyan görevlerinden istifa etmelidirler.
Bu menfur olayı gerçekleştiren polis memurlarının görevden alınması, yargılanması ve gerekli cezayı almaları için parti mensupları olarak elimizden geleni yapacak ve olayın sonuna kadar takipçisi olacağız.
Ayrıca partimiz genel başkan yardımcılarından Av. Ayşegül Manav ve Av. Sadullah Tolga Yılmaz'ın kamu görevi olan savunma hakkını gerçekleştirirken saldırıya maruz kalmaları da kabul edilebilir değildir. Suçu her ne olursa olsun herkesin savunma yapma ve savunmasını yaparken bir avukattan yardım almaya hakkının olması hukuk devletinin gereğidir. Bundan dolayı avukat, üstlendiği görev ile özdeşleştirilemez! Avukat bu görevinden dolayı gözaltına alınamaz, tutuklanamaz, yargılanamaz.
Avukatları, müvekkilleri ve dosyaları üzerinden kriminalize eden bu anlayışa karşı açıkça ifade ediyoruz ki; avukatlar, ne müvekkilleri ile ne de müvekkillerinin işledikleri iddia edilen suçlarla ilişkilendirilebilir. Hiçbir avukat, mesleğini yaptığı gerekçesi ile yaptırıma tabi tutulamaz. Ve herkes bilsin ki; güç odaklarına tapınanlar ve onların emir ve talimatlarından çıkmayan kem söz sahiplerine inat, haklar ve özgürlükler mücadelesinden, bağımsız yargı idealimizden, demokrasi talebinden, hiçbir zaman vazgeçmeyeceğiz. Esasen hukuk devletinin temellerine inanmış toplumlarda, kanunlar vatandaşları olduğu kadar tüm kamu görevlilerini de bağlamakta, suçun failinin kim olduğuna bakılmaksızın suç işlemiş herkesin yargı önünde hesap vermesi beklenmektedir. Alınmayan her önlem, soruşturulmayan her suç teşkil eden fiil, bir sonrakinin adeta alt yapısını oluşturmakta, bu gibi durumları olağan hale getirerek sadece şahısların değil bir takım kamu görevlilerinin de pervasızlaşmasına sebebiyet vermektedir.
Bu duruma ne olursa olsun alışmayacağız, faili kim olursa olsun susmayacağız, örtbas edilmesine müsaade etmeyeceğiz, hukuk varmış gibi yapmayacak, pervasızca davranan bu üç polis memuru cezalandırılıncaya kadar mücadelemizi vereceğiz ifadelerini kullandı.