Vali Toprak, Kent Kimliğimizi Daha İyi Unsurlarla Zenginleştirmeliyiz

Yeşilyurt Belediyesi ve Yeşilyurt Kent Konseyi tarafından ortaklaşa düzenlenen İnönü Üniversitesi Rektörlüğünün katkılarının bulunduğu Kent Kimliği Çalıştayına Vali Toprak'ın yanı sıra Malatya Milletvekili Mustafa Şahin, İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. D

Yeşilyurt Belediyesi ve Yeşilyurt Kent Konseyi tarafından ortaklaşa düzenlenen İnönü Üniversitesi Rektörlüğünün katkılarının bulunduğu Kent Kimliği Çalıştayına Vali Toprak'ın yanı sıra Malatya Milletvekili Mustafa Şahin, İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Kızılay, Yeşilyurt İlçe Kaymakamı Nesim Babahanoğlu, Yeşilyurt Belediye Başkanı Hacı Uğur Polat, İnönü Üniversitesi ve diğer illerden gelen akademisyenler, Belediye çalışanları, Sivil Toplum Örgütlerinin temsilcileri ve Medya Kuruluşlarının yetkilileri katıldı. Çalıştay öncesi 15 Temmuz Darbe girişimine ilişkin bir slayt gösterisi yapılarak Demokrasi Şehitleri ve Gazileri anıldı. Çalıştayda selamla konuşmasını yapan Yeşilyurt Belediye Başkanı Polat, Belediyeler asli görevlerini hakkı ile yerine getirirken şehrin geleceği ile ilgili, gençlerin geleceği ile ilgili, çocukların geleceği ile ilgili çalışmalardan da hiçbir ödün vermemesi gerektiğini, bu çalışmaların diğer çalışmalardan daha da önemli olduğunu belirterek, Yeşilyurt Belediyesi olarak hayatın bir çok alanında yer alan çalışmalara imza attıklarını, Yeşilyurt Kent Konseyini kurarak İnönü Üniversitesi Akademisyenleri ve diğer illerden gelen Akademisyenler ile ortaklaşa çalışmalar yürüttüklerini dile getirerek bu çalıştayında Yeşilyurt'un önümüzdeki yıllarını ilgilendiren önemli bir çalıştay olduğunu ifade etti. Yeşilyurt İlçe Kaymakamı Babahanoğlu' da Kent ve İnsanın birbirini değiştiren, geliştiren ya da gerileten ayrılmaz birer ikili olduğuna dikkat çekerek insanların kentlerin kuruluşundan gelişmesine yada yok olmasına kadar olan sürede önemli faktör oluşturduğunu belirterek, kentte yaşayan insanların kentlerinin yok olmasına değil kentlerin gelişimine katkı sunması gerektiğini belirtip, bu çalıştayında buna bir örnek olduğunu söyledi. Rektör Kızılay'da Üniversitelerin kentlerin gelişimine katkı sağladıklarını, yaptıkları araştırma ve çalışmaları yararlanmaları amacı ile mahalli idarelerin hizmetine sunduklarını, bu günde çok önemli bir çalıştaya imza atıldığını, bu tür faaliyetlerle şehrin her geçen gün bir aşama kaydettiğini belirtip Üniversiteler ile Mahalli İdarelerin her zaman iletişim içerinde bulunması gerektiğini özellikle dile getirdi ve kendilerinin de üniversite olarak bu tür çalışmalarda her zaman yer almak ve katkı sağlamak istediklerini özellikle belirtti. Milletvekili Şahin'de konuşmasında Büyükşehir olması münasebeti ile Malatya'nın yarısını temsil eden Yeşilyurt ilçesinin belediyesi ve kent konseyi ile birlikte İnönü Üniversitesinin katkıları ile düzenlediği çalıştayın önemine değinerek Şehrin ve Üniversitelerin ayrılmaz birer parça olduklarını, ikisini ayrı ayrı düşünmenin doğru olmadığını belirterek, Üniversitelerin, Belediyelerin, Sivil Toplum Kuruluşlarının, diğer kurum ve kuruluşların bir kentin değerleri olduğunu, kentlerin bu değerlerini bir arada tutarak yaşadığını ifade etti. Vali Toprak' da 'Bugün önemli bir çalıştay yapılıyor. İlimizin ve alt ölçekte Yeşilyurt'un Kent kimliğinin oluşmasında, kent kimliğinin zenginleştirilmesinde geleceğe yönelik olarak acaba neler yapabiliriz, onlar iyi bir şekilde masaya yatırılmış olacak. Bir taraftan Kent Konseyimizin, bir taraftan Yeşilyurt Belediye Başkanlığımızın ama diğer taraftan da içerisinde kuvvetli bir şekilde olan İnönü Üniversitesi Rektörlüğümüzün ve hocalarımızın ve de İl dışından gelen ve değişik üniversitelerden de aramızda bulunan konuklarımızın, değerli bilim insanlarımızın katkılarıyla iyi bir şekilde masaya yatırılacaktır. Elbette ki ilimiz önemli değerleri üzerinde barındırıyor. Bununla birlikte Yeşilyurt Kent kimliği dediğimizde ve bunun masaya yatırılmasında güçlü olduğumuz yanlarımızı, zayıf olduğumuz yanlarımızı, fırsatlarımızı, avantajlarımızı, birikimimizi gözden geçireceğiz. Geçmişten aldığımız kadim değerleri, o yüce değerleri bugün hangi değerlerle ziyadeleştirerek, teçhiz ederek, yoğunlaştırarak geleceğe daha güçlü bir kent kimliğine sahip olarak yürüyeceğiz, herhalde bunlar ortaya çıkacaktır. Bu bağlamda geçmişteki uygulamalar, bakışlar eksik olmuş olabilir, hiç önemli değil ama bugün ve gelecekte ilimizde bulunan, çevremizde bulunan üniversitelerin, bilim insanlarımızın şehirle bütünleşmesi, sivil toplumla, kentle, meslek örgütleriyle, sosyal cemiyetlerle buluşması ve birlikte çalışması mahalli idarelerin altyapısıyla birlikte, kamu kurumları ile birlikte çok önemli olduğunu ifade etmek istiyorum. Şüphesiz ki bir üniversitenin hem kent kimliğine, hem kültürüne, hem de bilimsel dünyaya ve onun yazılı ve sözlü sistemler dahil olmak üzere iyi bir akademik dünya içerisinde geleceğe aktarılmasında çok ciddi katkıları vardır ve olacaktır. O anlamda bundan böyle İnönü Üniversitemizin değerli rektörümüzün burada ifade ettiği ve açık çek verdiği ölçüler içerisinde bu ilde, ile katkıyı sağlayacak her noktada ister sivil toplum olsun, ister meslek örgütleri olsun, ister kamu kurumları olsun, isterse zaten işin başında olan yerel yönetimlerimiz, mahalli idarelerimiz olsun biz her türlü katkıya ve ana paydaş olmaya bu andan itibaren niyetliyiz ve söz veriyoruz diyor ve bu gün burada katkı sağlayarak da bu sözünü gerçekleştirmiş oluyor, bundan daha da öte bir şey olamaz diye düşünüyorum ve kendilerine ve tüm katkı sağlayanlara teşekkür ediyorum. Yeşilyurt Belediye Başkanımız ve başkanlığımız bu katkıları koymakla birlikte oluşturulan Kent konseylerinin de bulundukları illerde ve ilçelerde çok önemli katkılar koyduklarını biliyorum. Çünkü Kent Konseylerinin, şehrin tüm dinamiklerinin detaylı çalışmalarını o ile ve ilçeye, o yöreye gönül verenlerin birlikteliğiyle, tüm kesimleri, tüm renkleri temsil edecek şekilde katkı koyduklarını biliyorum. Bu anlamda kendilerine de teşekkür etmek istiyorum. Malatya bir açık hava müzesi, kent kimliği dediğimiz de Kent kimliğini Sadece küçük lokasyonlarla, bölgelerle sınırlandırmamızın yanlış olacağı kanaatindeyim. Kent kimliği dediğimizde Yeşilyurt kimliğini Malatya kimliğinin içerisinde bütünleştirmemiz gerekiyor. Malatya kimliği dediğimizde Yeşilyurt'u da, Battalgazi'yi de Arapgir'i de Doğanyol'u da tüm ilçelerimizi Darende'yi de, Doğanşehir'i de tüm kadim değerlerimizi ortaklaşa geçmişten bugüne 1000 yıllık, 2000 yıllık yaşanmışlığın gelenekleriyle, görenekleriyle, kültürleriyle, desenleri ve renkleri ile adeta gökkuşağı rengi gibi dilim dilim, desen desen işlenmiş o katmanlara katkısıyla birlikte oluşan bir kent kimliği ortaya koymalıyız. Dolayısıyla bu kent kimliğini güçlü tutmamız gerekiyor. Eğer ki biz Malatya kentinin kimliğini yüceltmek istiyorsak, Malatya kimliğini yüceltecek alt kimlikleri Yeşilyurt gibi Malatya'nın oluşturduğu o güzellikleri de devamlı bir şekilde katkı sağlayarak geliştirmemiz gerektiğine de inanıyorum. Dolayısıyla Battalgazi gibi Yeşilyurt gibi Darende gibi vesaire Arapgir gibi bu kültür birikimlerinin daha iyi bir noktaya getirilmesi, tanıtılması, yaşatılması aslında üst ölçekte Malatya kimliğimizi daha üst plana çıkarabilecektir. Onun için burada bugün Yeşilyurt Kent kimliği konusunun masaya yatırılması bu anlamda bir taraftan ilimize diğer taraftan da tüm Türk medeniyetine, Anadolu medeniyetine, Türkiye Cumhuriyeti medeniyetinin geçmişten gelen kadim değerlerine ilave katkı sağlamak anlamına geldiğini biliyoruz. Onun için bizler yaşarken geçmişe bir kez daha şükran duygularımızı, geçmişimize, mukaddesatımıza, inanç abidelerine, büyüklerimize teşekkür ediyoruz. 1000 yıllık, 2000 yıllık tarihi çevresinde bizi var eden, bizi oluşturan, bizi yaşatan, bizi birbirimize bağlayan, bizi zenginleştiren, bizi teçhiz eden, daha nitelikli kılan ve geleceğe yönelik olarak hazırladıkları o birikimi bize getirdiler. Bizim görevimiz de bugün gelecekte yaşanabilecek ve emanet edebileceğimiz Kent kimliğini daha da iyi unsurlarla birlikte ziyadeleştirebilmemizdir, zenginleştirebilmemizdir. Bu anlamda bu çalıştayın önemli olacağını ifade etmek istiyorum. Yeşilyurt' da 1909 yılında ilk Mahalli İdare Teşkilatı kuruluyor, belediye kuruluyor. 1957'de de Kaza, ilçe teşkilatına geliyor ama nereden bakarsak bakalım ben Yeşilyurt'un içerisinden Gündüzbey'e doğru giderken oradaki nitelikli eski evlere baktığımda o Yeşilyurt'un kimliğini görebiliyorum. Tecde'nin yukarısında yürüdüğümde orada bana o coğrafyanın, o iklimin, o teneffüs ettiğim havanın getirdiği bir güzelliği görebiliyorum. Adıyaman'dan, Çelikhan'dan bu tarafa doğru gelen suyla birlikte yürüyen, Gündüzbey'den, Yeşilyurt'tan o çıkan pırıl pırıl pınarların getirdiği o desenlerle farklı bir güzelliği ve rahatlamanın esenliğini orada görüyorum. Dolayısıyla bir taraftan kimlik dediğimizde de kimliği oluşturan insandır. İnsan en önemli unsurdur ama medeniyetleri oluşturan şüphesiz ki en önemli amil insan olmasıyla birlikte o insanların oluşturduğu medeniyet ve kadim değerler de tabii ki önemlidir. Ama medeniyetleri insanlardan, insanları medeniyetten ve kültürlerden ayrı düşünmek mümkün değildir. Bir yerde köklü medeniyet hükümleri varsa, örnekleri varsa, desenleri varsa, mutlaka o kültüre o medeniyete önderlik eden insani yaşanmışlıklar, zenginlikler vardır. O anlamda insanlarımızın rahat bir ortamda kenti geliştirebilecekleri, kenti ileri götürebilecekleri oluşumların, katkıların olmasının da kaçılmaz olduğunu buradan ifade etmek istiyorum. Son zamanlarda baktığımızda şüphesiz ki, Malatya'mızın içerisinde bulunduğu kadim değer notalarıyla birlikte, yeni medeniyet unsurlarıyla birlikte şehirleşmenin, kentleşmenin unsurları ile birlikte insanlarımıza daha rahat ortamlar sağlayacak, medeniyetin filizlenmelerini gelecekte daha önemli eserlerle birlikte yaşatacak çalışmalarında yapılacağını görüyoruz. Yeşilyurt adına burada bu program vesilesi ile ifade etmek istiyorum ki, sadece bir Fahri Kayahan Bulvarı dahi o düzenlemelerin, onun yanındaki modern dünyanın esintilerinin ve onunla birlikte parklarıyla, bahçeleriyle, yeşil alanlarıyla insanlarımızı rahat kılacak düzenlemelerin dahi önemli gelişmeler sağladığını görüyorum. Belediye Başkanımıza, Büyükşehir Belediye Başkanımıza teşekkür ediyorum. Bir kenti lokal olarak düzenleyip planlamak mümkün değildir, şehre bütüncül manada bakmak gerekiyor. Bütüncül manada baktığımızda ve düzenlediğimizde de zaten Yeşilyurt olarak, Battalgazi olarak ya da şu semt, bu semt olarak oradan faydalanılan bir yer haline getirdiğimiz de bunu göreceğiz. Bu anlamda hem yapılan işler, hem kadim değerlerimiz, medeniyet unsurlarımız, yaşam kültürlerimiz, yememiz, içmemiz, folklorik değerlerimiz, her türlü renklerimizin bu kent kimliğine katkı koyacağına inanıyorum. Büyükşehir Belediyesi ve Yeşilyurt Belediyemizin farklılıkları olabilir, bazen birbirine karışabilir. Çünkü bütüncül planlamada hep birlikte entegre çalışılıyor. Beylerderesinin düzenlenmesinin dahi, bugün yapılacak 5-10 yıl içerisinde yapılacak çalışmasının Yeşilyurt ve Malatya kent kimliğine önemli katkılar sağlayacağını düşünüyorum. Onun için bizler bu düşünceler içerisinde yapacağımız işleri günü birlik değil, belki 20 yıllık, 50 yıllık, 100 yıllık bir planlamayla yapabilirsek oradaki sıradan yaptığımız bir düzenleme aslında şehrin kent kimliğine, kültürüne, yaşam kültürü ve yemesine, içmesine tüm bunları oluşturan gelenek ve görenekleri ile birlikte var olmasına önemli katkılar sağlayacağını hakikaten düşünüyorum ve bizler de bu anlamda bu çalıştayın açılış konuşmasını gerçekleştiriyoruz. Değerli bilim insanlarımız burada işin teknik özelliklerini ve esasını masa yatıracaklar ve buradan çıkacak konularla kitaplaştırılacak ve bu çalışmalarla aslında kent kimliğinin hangi durumda olduğunu ve neler yapılması gerektiğini de ileriye taşımış olacağız.'dedi. Yeşilyurt Belediye Başkanlığı'na, Yeşilyurt Belediyesi Kent Konseyi'ne ve özellikle İnönü Üniversitesi Rektörlüğü ile katkısı olan tüm kişi ve kurumlara teşekkür eden Vali Toprak, Çalıştayın başında gösterilen slayt gösterisine de değinerek, 'Bu konuşmaların başında şüphesiz ki 10 dakikalık bir süre içerisinde yaşanmış, gerçek olan ama hepimizi üzen, hepimizi inciten, hepimizin aslında üç beş dakika sonra ne olacağımız konusunda endişeye düşmemizi sağlayan görüntüleri bir kez daha ibretle ve dehşetli izlemiş olduk. Allah bir kez daha bu kötü, dehşet anlarını ve ihanetleri ülkemize ve milletimize devletimize hiçbir insanımıza yaşatmasın. Bunlardan biz ders alarak geleceğe daha güvenle bakacağız, biz ülkemize güveniyoruz, milletimize güveniyoruz, kadim kurumlarımıza güveniyoruz ve geçmişten aldığımız kadim değerlerle birlikte Allah'ın bu ülkeye özellikle koruma vasfı verdiğini de biliyoruz. O tehlikeler karşısında milletimizin gücü devlet büyüklerimizle birlikte Suriye gibi, Irak gibi çatışma alanı, savaş ortamı, kardeşin kardeşe, ülkelerin ülkelere kimin ne yaptığı belli olmayan bir ortama gitmesini engellemiştir, bunun için Allah'a şükrediyoruz, büyüklerimize teşekkür ediyoruz ve her şeyden öte milletimize, milletimizin iradesini bizzat kullanan milletimizin gücüne teşekkür ediyoruz ve diyoruz ki Türkiye Cumhuriyeti devletimizi, milletimizi kadim değerlerimizle birlikte geleceğe hep birlikte taşıyacağız. Devletimizin kural ve kaideleriyle, hepimizin mukaddesatı, inancı ve değerleri önemlidir, güzeldir ancak ortaya çıkabilecek ama yolumuzu hiçbir şekilde şaşırmadan yani kendi benliğini ve ruhunu bir başka kişi ve satılmışlara tevdi edecek şekilde kötü yapılanmasını kast ediyorum ve bunun gibi oluşumu ifade etmek istiyorum. Bu gibi tehlikeler karşısında dikkatli olmamız gerektiğine de inanıyorum. Çalıştayın konusu olmayabilir ama tehlikenin boyutuna dikkat çekmek istiyorum. Biz 3 gün önce, Pazartesi günü burada, şehrimizde milletten aldıklarını millete geri döndürdük, alınan kanun hükmünde kararnamelerle birlikte buradaki bir FETÖ okul yapılanmasının bünyesinde bir imam hatip ortaokulu açıldı ve 15 Temmuzda hunharca şehit edilen Zekeriya Bitmez kardeşimizin ismini de o okula verdik. Basın mensupları ile birlikte oraya gittik, orada incelemelerde bulunduk, orada bir okulun olması gerekiyor ama Demokrasi Şehidimizin ismini verdiğimiz okulu gezerken eğitimle öğretimle alakası olmayan yapılanma gördük. Özel asansörle çıkılan okulun üst katlarındaki alanda kilitli bulunan odaları açtığımızda gördük ki her türlü slaytlarla, konferans bağlantılarıyla, mikrofon cihazlarıyla donatılmış, projeksiyon cihazları ve perdelerle donatılmış odalardan oluşuyor. Bu nedir, hiçbir okulla alakalı bir durum değil, Milli Eğitim'le alakalı bir durum değil, son derece lüks otel şeklinde düzenlenmiş odalar ve dediğimiz teknolojik bağlantı, alet ve edevatla donatılmış. Onların nezdinde orası Mescit diye ifade ediliyor, Basında çıkan haberler ve görüntüler üzerine de sosyal medyada 'Vali mescide, camiye ayakkabılarıyla girmiş, seni yetiştiren büyüklerine yazıklar olsun' diye ama devlet büyüklerimize de küfür günah edecek şekilde ifadelerde bulunuyorlar işte mesele bu. Böyle bir şeyin olması mümkün değil, oralar okul ve eğitim kurumları çocuklarımızın yetiştirilmesi için okul adı altında faaliyet gösterdiğini milletimize inandıran, milletimize güvendiren bir oluşum maalesef yukarı çıkıldığında ama baktığımızda her türlü ihanetin, olumsuzluğun insanları yolundan çıkarmanın, inancımızı istismar etmenin temeli olarak orası kullanılmış. Onun için bu gibi durumlar karşısında da bir taraftan kentimizin kimliğini, medeniyetini, kadim değerlerini, inancımızı, tüm değerlerimizle birlikte yaşatacağız, yaşatmak adına bu güzel çalışmaları yapacağız. Diğer taraftan da ülkemizi karanlık noktalara götürmek isteyen, insanlarımızın inancını ve Allah'la olan bağlantısını istismar eden ve yanlış noktalara taşımak isteyenlere karşı dikkatli olacağız. Bu görüşler içerisinde bahse konu okulumuzun kentimiz ve çocuklarımıza hayırlı ve uğurlu olmasını diliyor, tüm emeği geçenleri kutluyor, teşekkür ediyorum' dedi.

Bakmadan Geçme