Vali Baruş'un 18 Mart Şehitler Günü Mesajı
Bugün, tarihimizin şanlı sayfalarına altın harflerle işlenen Çanakkale Zaferi'nin 106 ıncı yıl dönümünü
Bugün, tarihimizin şanlı sayfalarına altın harflerle işlenen Çanakkale Zaferi'nin 106 ıncı yıl dönümünü kutlarken aziz Vatan toprağını koruma uğrunda canlarını feda eden kahraman şehitlerimizi rahmet, minnet ve hürmetle yad etmenin onur ve gururunu da birlikte yaşıyoruz.
Yıllarca süren harplerden harap ve bitap düşmüş aziz Milletimiz, 18 Mart 1915'te Çanakkale'de, vatanımıza, istiklalimize, bayrağımıza ve mukaddes değerlerimize tasallut eden, Anadolu'daki varlığımızı yok etmek için birleşen dünyanın en üstün harp güçlerine sahip işgalci devletlere karşı cansiperane mücadelesiyle eşsiz bir diriliş destanı yazmıştır.
Çanakkale Destanı, yaklaşık bin yıldır yurt edindiği toprakları kanlarıyla vatan haline getiren ecdadımızın, Milletimizi topyekûn esaret altına alarak Anadolu'dan kovmak isteyen kibir abidesi sömürgeci güçlere “Çanakkale Geçilmez” dedirttiği altın bir tarih sayfasıdır.
Zamanın emperyalist güçlerinin bir araya gelerek, hazırladıkları planlar doğrultusunda, İstanbul'u ve boğazları ele geçirerek Osmanlı Devleti'ni tamamen harbin dışında bırakmak amacıyla harekete geçmeleri üzerine 18 Mart 1915'te Çanakkale Boğazı'nda mahşer gününü andıran kanlı bir mücadele yaşanmış, Seyit Onbaşı ve nice kahramanlarımızın imanı karşısında bu üstün güçler geri çekilmek zorunda kalmıştır.
Çanakkale Boğazı'nı doğrudan geçemeyeceğini anlayan işgalci güçlerin, kara harekâtına yönelerek Gelibolu Yarımadasını her taraftan abluka altına almak amacıyla Seddül Bahir, Arıburnu, Anafartalar'ın aralarında bulunduğu birçok cepheden yaptığı çıkartma harekatlarına karşı, her türlü imkansızlık içerisinde ölüm kalım savaşı veren askerimiz iman dolu göğsünü ateş kusan top ve mermilere siper etmiş, bir gül bahçesine girercesine şehadete yürümüştür. Yarbay Mustafa Kemal'in Conk Bayırı'nda 57. Alay'a verdiği “Size taarruzu emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum! Biz ölünceye kadar geçecek zaman içinde yerimize başka güçler ve komutanlar gelebilir.” emri askerimizin bu mücadeledeki kararlılığını en güzel şekilde yansıtan ifadelerdir.
Türk Milleti Çanakkale'de yüzbinlerce vatan evladını şehit vermiş, ancak yurdunun tek bir karış toprağını düşmana teslim etmemiştir. Bu destanı yazan aziz Şehitlerimizin ortaya koyduğu şehadet ruhu Kurtuluş Savaşımızda ve sonrasında Milletimizin bağımsızlık iradesine kast edenlere karşı ilham kaynağımız olmuştur.
Mukaddes bildiği değerler uğruna canını ortaya koyma fedakârlığını ifade eden bu ruh Milletimizin benliğinde tüm canlılığıyla yaşamaya devam etmektedir. 15 Temmuz 2016'da yeniden bir diriliş destanı yazan aziz Milletimizin, yurdumuzun dört bir köşesinde ve yurt dışında teröre karşı mücadele eden askerimizin, polisimizin mücadelesine güç veren işte bu ruhtur.
Çanakkale'de savaşan ecdadımızın bizlere miras bıraktığı şehadet ruhunu devam ettirmek, onların uğrunda en değerli varlıklarını feda ettikleri mukaddes değerlerimizi muhafaza etmek, bu yolda canla başla çalışmak ve mücadele etmek bugünkü nesiller olarak üzerimizdeki en önemli sorumluluktur.
Bu tarihi gün vesilesiyle, Çanakkale Ruhunu bizlere miras bırakan başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere kahraman silah arkadaşlarını, Vatanımızın bölünmezliği, milletimizin bağımsızlığı, ay yıldızlı al bayrağımızın göklerimizde özgürce dalgalanması için canlarından vazgeçen aziz şehitlerimizi ve şanlı gazilerimizi rahmet, minnet ve şükranla yâd ediyorum.
Aydın BARUŞ
Malatya Valisi