Türk Ocakları'ndan Cuma Sohbeti
Malatya Türk Ocağı olarak her Cuma akşamı gerçekleştirmiş olduğumuz sohbet programımızı bu hafta da yaptık. Rabbimize sonsuz şükürler olsun.
Malatya Türk Ocağı olarak her Cuma akşamı gerçekleştirmiş olduğumuz sohbet programımızı bu hafta da yaptık. Rabbimize sonsuz şükürler olsun.Programa Mevlid Kandili Haftası münasebetiyle Hamidiye Camii imamı Şükrü Gezen hoca Kur'an tilavetiyle başladı. Gezen daha sonra ise Peygamber Efendimiz ile ilgili olarak kısa bir sohbet yaptı. 'Müslümanlar bir bedenin uzuvları gibidir' hadisini hatırlatan Şükrü Hoca, dünyanın dört bir yanında Müslümanlar zulüm içinde yaşarken eğer ağız tadımız bozmuyorsa, akşam evimizde sofralarımıza hiçbirşey yokmuş gibi oturuyorsak, onların acılarını, sızılarını hissetmiyorsak bu Müslümanlıkta bir yanlışlık var demektir dedi. Yine 'Kim bir din kardeşinin ihtiyacını giderirse, Allah da kıyamet günü onun bir ihtiyacını giderir' hadisini hatırlatan Gezen, Bayırbucak Türkmenleri için yapılan yardımlardan dolayı da teşekkür etti. Zulüm çeken herkesin yanında olunması gerektiğinin belirtti. Ayrıca Peygambersiz bir din anlayışının yerleştirilmeye çalışıldığını, Kur'an bize yeter denilerek Peygamber Efendimiz'in devre dışı bırakılmaya çalışıldığını belirten Şükrü Gezen bu kişileri Kur'an'ı kendi heva ve heveslerine göre yaşamak isteyenler olarak tanımladı ve Peygamber Efendimizle ilgili Kur'an'da geçen ayetlerden bahsetti.Daha sonra Ocak Başkan Nadir Günata bir selamlama konuşması yaptı. Güncel konularla ilgili kısa bir değerlendirme yapan Günata, önümüzdeki programlarla da ilgili bilgi verdi.Ardından Sağlık Bakanlığı eski müşaviri, Malatya eğitim vakfı eski başkanı, Birlik Vakfı eski başkanı, cemiyet hayatının önemli isimlerinden, Malatya'mızın sevilen siması Nuri Karakuş mikrofona geçti. Malatya ve kendi hayatıyla ilgili güzel bir sohbet gerçekleştirdi. Suriyeli mültecileri misafir ettiğimiz konteyner kentteki görevi dolayısı ile anlattığı olaylar salonda bulunan herkesi duygulandırdı. Dünyanın pek çok yerini gezen Nuri Abimiz burada yaşadıkları ilginç olayları anlattı. Kendi yaşam hikayesini de anlatan Nuri Karakuş'un Malatya ile ilgili anlattığı bir konu herkesi oldukça şaşırttı. Ahmet Cevdet Paşa tarhinde şöyle bir olaydan bahsediyormuş; Bugün Kilayık dedilen yerde eskiden çok büyük bir kilise varmış. Peygamber Efendimiz İslamiyet'i yaymak için her yere olduğu gibi Anadolu'ya da tebliğciler göndermiş. Bu kiliseye gelmişler ve papaz içerde vaaz ederken içeri girmişler. Sahabeler içeri girince papaz konuşamıyorum demiş. Birkaç kere daha niyetlenmiş ama nafile papaz konuşamamış. Burda aranızda Muhammediler var demiş. Sahabe efendilerimiz kalkmışlar evet biz Muammedileriz demişler. Papaz onları çağırmış yanına 10 tane soru sormuş, hepsini bilmişler. Sahabeler demiş ki biz de sana 1 soru soracağız, papaz tamam demiş. Sahabeler 'cennetin kapısında ne yazıyor' demişler. Papaz bozula, sıkıla La İlahe İllallah Muhammeden Resulallah yazıyor demiş. İşte Cevdet Paşa tarihinde bu papazı ve cemaatini Anadolu'da ilk Müslüman olanlar olarak belirtir. Bu şeref Malatya'mıza nasip olmuştur. Malatya tarihte işgale uğramayan bir şehirdir.
Bakmadan Geçme
Malatya Türk Ocağı olarak her Cuma akşamı gerçekleştirmiş olduğumuz sohbet programımızı bu hafta da yaptık. Rabbimize sonsuz şükürler olsun.Programa Mevlid Kandili Haftası münasebetiyle Hamidiye Camii imamı Şükrü Gezen hoca Kur'an tilavetiyle başladı. Gezen daha sonra ise Peygamber Efendimiz ile ilgili olarak kısa bir sohbet yaptı. 'Müslümanlar bir bedenin uzuvları gibidir' hadisini hatırlatan Şükrü Hoca, dünyanın dört bir yanında Müslümanlar zulüm içinde yaşarken eğer ağız tadımız bozmuyorsa, akşam evimizde sofralarımıza hiçbirşey yokmuş gibi oturuyorsak, onların acılarını, sızılarını hissetmiyorsak bu Müslümanlıkta bir yanlışlık var demektir dedi. Yine 'Kim bir din kardeşinin ihtiyacını giderirse, Allah da kıyamet günü onun bir ihtiyacını giderir' hadisini hatırlatan Gezen, Bayırbucak Türkmenleri için yapılan yardımlardan dolayı da teşekkür etti. Zulüm çeken herkesin yanında olunması gerektiğinin belirtti. Ayrıca Peygambersiz bir din anlayışının yerleştirilmeye çalışıldığını, Kur'an bize yeter denilerek Peygamber Efendimiz'in devre dışı bırakılmaya çalışıldığını belirten Şükrü Gezen bu kişileri Kur'an'ı kendi heva ve heveslerine göre yaşamak isteyenler olarak tanımladı ve Peygamber Efendimizle ilgili Kur'an'da geçen ayetlerden bahsetti.Daha sonra Ocak Başkan Nadir Günata bir selamlama konuşması yaptı. Güncel konularla ilgili kısa bir değerlendirme yapan Günata, önümüzdeki programlarla da ilgili bilgi verdi.Ardından Sağlık Bakanlığı eski müşaviri, Malatya eğitim vakfı eski başkanı, Birlik Vakfı eski başkanı, cemiyet hayatının önemli isimlerinden, Malatya'mızın sevilen siması Nuri Karakuş mikrofona geçti. Malatya ve kendi hayatıyla ilgili güzel bir sohbet gerçekleştirdi. Suriyeli mültecileri misafir ettiğimiz konteyner kentteki görevi dolayısı ile anlattığı olaylar salonda bulunan herkesi duygulandırdı. Dünyanın pek çok yerini gezen Nuri Abimiz burada yaşadıkları ilginç olayları anlattı. Kendi yaşam hikayesini de anlatan Nuri Karakuş'un Malatya ile ilgili anlattığı bir konu herkesi oldukça şaşırttı. Ahmet Cevdet Paşa tarhinde şöyle bir olaydan bahsediyormuş; Bugün Kilayık dedilen yerde eskiden çok büyük bir kilise varmış. Peygamber Efendimiz İslamiyet'i yaymak için her yere olduğu gibi Anadolu'ya da tebliğciler göndermiş. Bu kiliseye gelmişler ve papaz içerde vaaz ederken içeri girmişler. Sahabeler içeri girince papaz konuşamıyorum demiş. Birkaç kere daha niyetlenmiş ama nafile papaz konuşamamış. Burda aranızda Muhammediler var demiş. Sahabe efendilerimiz kalkmışlar evet biz Muammedileriz demişler. Papaz onları çağırmış yanına 10 tane soru sormuş, hepsini bilmişler. Sahabeler demiş ki biz de sana 1 soru soracağız, papaz tamam demiş. Sahabeler 'cennetin kapısında ne yazıyor' demişler. Papaz bozula, sıkıla La İlahe İllallah Muhammeden Resulallah yazıyor demiş. İşte Cevdet Paşa tarihinde bu papazı ve cemaatini Anadolu'da ilk Müslüman olanlar olarak belirtir. Bu şeref Malatya'mıza nasip olmuştur. Malatya tarihte işgale uğramayan bir şehirdir.