Transfer çılgınlığına son verilmeli
Transfer çılgınlığına son verilmeli
Son dönemde ortaya çıkan ve futbol kulüplerinin transfer borçlarını konu edinen haberler üzerine kulüplerin yönetimi ve alınan kararlar konuşulmaya başlandı. Transferlere harcanan paranın kulüplerin kendini yeniden toparlaması adına endişe yarattığını ifade eden İstanbul Rumeli Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi'nden Dr. Öğr. Üyesi Dudu Banu Çakar, “Söz konusu kulüpler dernek statüsüne sahip oldukları için tüm borçlar kendinindir ve teknik olarak iflas edemezler. Bu şartlar altında kulüplere para akışı, sportif AŞ'lerin borsa veya farklı araçlarla para kazanması üzerine kurgulanır ki bu bile çökme aşamasına geldi” dedi.
47 FUTBOLCU İÇİN 115,5 MİLYON EURO HARCANDI
Dr. Öğr. Üyesi Çakar yaptığı açıklamada, “2019/2020 Cemil Usta Sezonu için yapılan transferlerde 115,5 milyon euronun harcandığını öğrendik. Miktarın büyüklüğü ve döviz kuru mağduru olarak para cinsine dikkatinizi ayrıca çekmek isterim ki bu paraya dünyada komple satın alabileceğiniz ülkeler mevcuttur. Uzun süredir Türkiye Bankalar Birliği ve TFF'nin gerek faiz indirimleri gerekse 10 yıllık vadeler yaparak kulüpleri borç batağından kurtarma çabasına şahit olduk. Fakat her şeye rağmen Beşiktaş 8, Galatasaray 14, Fenerbahçe 8 ve Trabzonspor 17 futbolcuyu toplamda 115,5 milyon euroya transfer etti. Tüm bu transferlere harcanan miktar kulüplerin finansal toparlanma hızı ve sürdürülebilirliği hakkında önemli endişeler yaratıyor” dedi.
“FUTBOL KULÜPLERİ TEKNİK OLARAK İFLAS EDEMEZ”
Çoğu kulüp başkanının önceliğini şampiyon olmak ve bir sonraki seçimde konumunu devam ettirmek olarak belirten Dr. Öğr. Üyesi Çakar, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Spor Yöneticiliği bölümünde okuyan öğrencilerimizle spor yöneticisinin sorununu tanımlamaya dair stratejileri ortaya koyarken cevabını aradığımız ilk soru, ‘Bu sorunla ilgili şu anda devam eden örtük güncel strateji nedir' ikinci soru ise ‘Kulübün veya yöneticinin stratejik önceliği nedir' şeklinde. Bu iki önemli sorunun cevabı gerçeklerle yüzleşmemizi sağlıyor. Ne yazık ki çoğu kulüp başkanlarının önceliği ne olursa olsun şampiyon olmak ve bir sonraki seçimde konumunu devam ettirmek. Bu gerçek futbol ekonomisinin gittikçe daha karmaşık bir hal alacağının göstergesi. Ayrıca ülkemizde futbol kulüpleri özerk bir yapıya sahip gibi görünse de yasal olarak sivil toplum örgütüdür. Yani söz konusu kulüpler dernek statüsüne sahip oldukları için tüm borçlar kendinindir ve teknik olarak iflas edemezler. Bu şartlar altında kulüplere para akışı, sportif AŞ'lerin borsa veya farklı araçlarla para kazanması üzerine kurgulanır ki bu bile çökme aşamasına geldi.”
Bu sorun için çözüm önerisinde de bulunan Dr. Öğr. Üyesi Çakar, “Siyasi otorite ve popülist yönetimler, taraftarı memnun etmek için yıllardır sürdürülen bu transfer çılgınlığına, küme düşmek pahasına dur diyebilmeli” dedi.