Tarladan sofraya 'Türk' koruması:Küflenmeyi 2 haftaya kadar engelliyor

Tarladan sofraya 'Türk' koruması:Küflenmeyi 2 haftaya kadar engelliyor

Türk girişimciler, meyve ve sebzeyi doğal yollarla koruyan ve raf ömrünü uzatan bir sistem geliştirdi. Bitkisel ekstratlardan oluşan doğal koruyucu, tarladan sofraya kadar ürünlerin zayiata uğramadan gelmesini sağlıyor. Yerli ürün, kimyasal koruyuculara göre, gıdanın küflenmesini 2 haftaya kadar engelliyor.

Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'nın desteğiyle genç girişimciler Buse Berber Örçen ve Arda Örçen'in kurduğu Nanomik şirketi, tarım ve gıda ürünlerinin tarladan sofraya kadar kayıp vermeden gelmesini sağlayan ve raf ömrünü uzatan doğal koruyucular geliştirdi. Koruyucu sebze ve meyvenin üzerine kontrollü bir şekilde yayılıp, zararlı mikroorganizmalardan ürünü temizliyor. Ürünlerin genetiğiyle oynanmıyor, tat ve koku değişmiyor. Çiftçinin üretim aşamasında kullandığı koruyucu, meyve ve sebzeyi sofraya gelen kadar koruyarak, israfı önlüyor.

İSPANYA VE HOLLANDA'YA SATIŞ HEDEFİ

14 kişilik bir ekibin geliştirdiği doğal gıda koruyucusu ile özellikle ihracat durumunda ortaya çıkan büyük çaplı gıda kayıplarının önlemesi hedefleniyor. 500 bin dolarlık ihracat hedefleri olan girişimciler, İspanya ve Hollanda ile görüşme halindeler.

ÜRÜNLERİN YÜZDE 14'Ü SOFRAYA GELEN KADAR KAYBOLUYOR

Birleşmiş Milletler Tarım ve Gıda Örgütü'nün (FAO) 2019 yılında hazırladığı Dünya'da Gıda ve Tarım'ın Durumu başlıklı rapora göre, dünyada üretilen gıdanın yüzde 14'ü hasat edildikten sonra perakendeye gelene kadar kayboluyor.

DÜNYADA YILLIK 1,3 MİLYAR TON GIDA ZAYİ OLUYOR

Dünya genelinde 821 milyon insan, yani her 9 kişiden 1'i açlık çekerken, zayi olan ya da israf edilen gıdanın miktarı yıllık 1,3 milyar ton. Bu kayıp ve israfın yalnızca 4'te 1'inin önlenmesi ile açlık çeken 821 milyon insanın doyması anlamına geliyor. Yine FAO tarafından 2013 yılında Türkiye'ye yönelik yapılan araştırmada, en fazla kayıp ve israfın yüzde 53 ile sebze ve meyvede olduğu belirlendi.

MEYVE VE SEBZENİN YÜZDE 25'İ KÜFLENME NEDENİYLE ZAYİ OLUYOR

Mikrokapsüller ve biktisel mikroorganizmalardan oluşan doğal koruyucunun taze meyve ve sebzedeki küflenme sorununun önüne geçtiğini söyleyen Örçen, “Her yıl Türkiye'de üretilen taze meyve ve sebzenin yüzde 25'i küflenme veya ticari limitler sebebiyle israf oluyor. Küflenmeye karşı kullanan pestisit ve tarım ilaçları ise insan sağlığını olumsuz etkiliyor. Geliştirdiğimiz ürünler, kalıntı bırakmayan, insan sağlığına dost içeriğe sahip. Gıda ve tarım ürünleri dalından koparılıp sofraya gelen kadar ki süreçte meydana gelen zayiatı doğal yollarla önlemeyi hedefliyoruz. Çiftçiden alınan ürünler markete ulaşana kadar küfleniyor, bozuluyor ve israf oluyor. Üreticinin, market çalışanının ve tüketicinin kaybı oluşuyor” diye konuştu.

3 FARKLI ÜRÜN GELİŞTİRİLDİ

Amaçlarının ürünlerin daha yollarla korunup uzun süre kalmasını sağlamak olduğunu aktaran Örçen, “Şu anda tarım ürünleri için bağlarda ve seralarda küf kaynaklı hastalıklara karşı doğal koruyucu, otel, kafe, restoran gruplarında sebze ve meyvedeki zararlı mikroorganizmaları tüketiciye taşımamak için doğal yıkama ürünü, yine aynı şekilde eve alınan sebze ve meyveyi temizlemek için yüzde 100 doğal ve etkili yıkama solüsyonu geliştirdik” ifadelerini kullandı.

“İÇERİĞİNDEKİLER GIDA OLARAK TÜKETİLİYOR”

Dünya genelinde büyük bir marka olmayı hedeflediklerini söyleyen Örçen, “En büyük avantajımız ürettiğimiz bütün koruyucu ürünlerin içeriğindekiler gıda olarak tüketilebiliyor, izinleri var. Katkı maddesi değil, gıda sınıfında yer alıyor. Pestisitler meyve ve sebzenin üzerinde kalıntı oluşturuyor, koruyucu ürünümüz hiçbir şekilde kalıntı bırakmıyor. Doğal olduğu için tarım ürünlerinde kimyasal leke oluşturmuyor” dedi.

ÜRÜN KEKİK YAĞI GİBİ BİTKİLERDEN OLUŞUYOR

Koruyucu ürünün kekik yağı, biberiye, lavanta gibi bitkisel yağlar ve mantarlardan elde edilen biyopolimerlerden oluştuğunu aktaran Örçen, “Üzüm, domates gruplarında sera ve bağlarda yaptığımız uygulamalarda son derece etkili olduğunu gördük. Sebze ve meyvelerde kalıntı bırakmayarak katma değerini artırıyor” diye konuştu.

BAĞ VE SERACILIKTA KULLANILAN KORUYUCU; 2 HAFTA ETKİLİ

Koruyucu ürünlerin bağcılık kullanılmasının ilk hedefleri olduğunu söyleyen Örçen, “Türkiye, dünyada üzüm üretiminde ilk 4 ülkeden biri, bağcılıkta külleme ve kurşuni küfe karşı etkili bir biyopestisit geliştirdik. Kullanılan kimyasallara muadil doğal koruyucudur, kalıntı yapmaz. Tekirdağ ve Manisa'daki üzüm bağlarında çiftçiler kullanıyor, ilerlemiş hastalıklarda bile kimyasal koruyuculara göre çok daha başarılı sonuçlar aldık. Koruyucunun içerisindeki mikrokapsüller üzümdeki mantarlara yapışıp aktif hale geliyor ve temizleyip, ürünü 2 haftaya kadar koruyor. Narenciyeye yönelik çalışmalarımız devam ediyor, önümüzdeki sene geliştirilen koruyucu ürünlerimizin narenciyede ruhsat çalışmalarını başlatacağız” dedi.

RESTORAN VE KAFELER İÇİN; VİRÜSÜ 5 DAKİKADA ÖLDÜRÜYOR

Otel, kafe, restoran gruplarında sebze ve meyvedeki zararlı mikroorganizmaları tüketiciye taşımamak için doğal yıkama ürünü geliştirdiklerini aktaran genç girişimci Örçen, “Aynı zamanda koronavirüsü de öldürüyor, bu bağımsız laboratuvarlar tarafından da onaylandı. Sebze ve meyveler bakteri ile küflerden de temizlenmiş oluyor” ifadelerini kullandı.

EV TİPİ; 1 ŞİŞEYLE 120 YIKAMA YAPILIYOR

Ev tipi üretilen yerli ürün ile her türlü sebze ve meyvenin yıkayabileceğini belirten Örçen, “Zararlı mikroorganizmalardan doğal yollarla kurtuluyorsunuz. Temiz ürünü uzun bir süre saklayabilirsiniz, sebze ve meyvenin üzerindeki küf, mantar, virüs ve mayalar temizlenince herhangi bir küflenme problemi yaşanmaz. 1 şişeyle 120 yıkama yapılıyor, bu açıdan da sirkeden bile ekonomik” dedi.

TARIM ÜRÜNLERİNİN RAF ÖMRÜNÜ 2 AYA KADAR ÇIKARIYOR

Bağcılık ve sarıcılıkta kullanılan koruyucunun ise kimyasallara göre depoda saklanan üzüm, domates gibi ürünlerin raf ömrünü ekstra 2 aya kadar artırdığını söyleyen Örçen, “Domateste de toplandıktan sonra nakliye sırasında oluşan her türlü kaybın önüne geçiyor. Ürünlerin organik yapısına zarar vermiyor. Normalde çiftçi kayıpların önüne geçmek için bağda veya serada kimyasal koruyucu kullanıyor. Geliştirdiğimiz ürün aynı korumayı sağlıyor ayrıca hasta sonrasında ve nakliye sırasında da kayıp olmasını engelliyor” diye konuştu.


Derin teknoloji ödülü dahil Türkiye ve dünyada birçok ödül alan Nanomik, şimdiye kadar 4 milyon lira proje desteği aldı. Ayrıca, TRAngels yatırım ağı ve melek yatırımcılardan da 2 turda 2,3 milyon liraya yakın destek aldı.

Bülten

Bakmadan Geçme