Sorumlular bunun hesabını derhal vermelidir.

Şeker pancarı, Türkiye'de tarım sektöründe ve tarıma dayalı sanayi üretiminde önemli bir rol oynuyor. Aynı zamanda yarattığı katma değerle de önemini koruyan bir sektördür.
Ülkemizde 33 adet pancar şeker fabrikası bulunmaktadır ve bunların 15'i devlet, 12'si özel şirketler, 6'sı pancar kooperatifleri tarafından işletilmektedir.
Özel şirketler ve kooperatifler, üretilen şekerleri kendi belirtmiş oldukları piyasa kuralları ile satmaktadırlar.
Esnaf ve tüketici 2021 yılının sonuna kadar, devlet tarafından işletilen fabrikalarının şekerini, parasını fabrikaya yatırarak ucuz temin edebiliyordu.
Ancak 2022 yılı Ocak ayı itibariyle tüketici ve esnaf, kamu fabrikalarından doğrudan şeker alamamaktadır. Şekeri alma yetkisi Türk Şeker Tarım Anonim Şirketi aracığı ile bölge bayilikleri adı altında aracı şirketlere verilerek rant kapısı açılmıştır.
Kamuya bağlı şeker fabrikalarının bünyesinde, yüzde 51'i Vakıf Katılımın Bankasına yüzde 49'u varlık fonuna ait bir şirket kuruldu. Türk Şeker Tarım Anonim Şirketi, Bu şirkette şekerin paketlemesi yapılarak bölge bayiliklerine veriliyor ve halka kat kat zamlı satılıyor. Yani üretilen fabrikayla tüketiciler arasında aracı şirketler konularak büyük rantlar elde ediliyor.
Kamunun şeker fabrikalarınında 50 kg'lık şeker Türk Tarım A.Ş.'ye 260 TL'ye satılıyor ve aracı şirketler tarafından paketlenip 5 kg'ı halka 50 TL'ye çuvalı 500 tl üzerinde satılıyor.
Kamuya bağlı şeker fabrikalarımız rant uğruna zarara uğratılmaktadır. Bu oluşturulan aracı baronlarının derhal şekerden eli çekilmelidir. Kamu fabrikalarında, geçmişte olduğu gibi tüketicinin ve esnafın parasını yatırarak satın alma olanağı geri getirilmelidir.

Yaş pancarın posası olan ve hayvan yemi olarak kullanılan küspe ve şeker pancarından üretilen, birçok alanda da kullanılan kıymetli bir üretim hammaddesi olan melas da yine aracı şirketler tarafından yüksek kâr ile halka satılmaktadır.
Birçok siyasetçi ve milletvekili bu aracı şirketler ile büyük rantlar elde etmektedirler. Bu şirketler aracılığıyla siyasetçilerin, milletvekillerinin rant elde etmesini kabul etmiyoruz. Derhal şeker fabrikalarından ve üreticinin, çiftçinin, tüketicinin alın terinden rant eli çekmelidir.
Ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik zorluk döneminde, yurttaşlarımızın yaşadığı ağır sorunlar karşısında siyasetçilerin ve milletvekillerinin rant elde etmesi kabul edilmez.
Tarım Bakanlığına ve Türk Şeker Genel Müdürlüğüne buradan sesleniyoruz: Kamuya bağlı 15 şeker fabrikasının üretmiş olduğu şekeri ucuza satarak devleti zarara uğratmanın hesabını kim verecektir? Esnafımız ve tüketicimiz 450 TL'ye bile 50 kiloluk bir torba şekeri fabrikadan almaya razıyken 260 TL'ye bu şirketlere neden veriliyor? Fabrikadan alım yetkisini bu şirketlere kim verdi? Hiç bir duyuru ve ihale yapılmadan el altından sağlanan rant kapısı neyin karşılığındadır? Kamuya bağlı 15 şeker fabrikası zarara uğratarak özelleştirmenin önü mü açılmaktadır?
Sorumlular bunun hesabını derhal vermelidir