Sinema Filmi Zalo'nun çekimleri Arapgir'de Başladı

Çekimleri Arapgir ilçesinde süren ‘Zalo' filminde ‘Zalo Ağa' karakterini canlandıran Sermiyan Midyat, pandeminin bitmesiyle eğlence sektörünün ve sinemanın yükselişe geçeceğini düşündüğünü söyledi.

‘Ay Lav Yu ‘, ‘Ay Lav Yu Tuu', ‘Bir Baba Hindu', ‘Hükümet Kadın', ‘Hükümet Kadın 2' filmlerinin yönetmenliği yapan ve rol alan Sermiyan Midyat, yapımcılığı ve yönetmenliğini Necati Aslan'ın yaptığı, Malatya'nın Arapgir ilçesinde çekilen ‘Zalo' sinema filminde ağa rolünde oynuyor.

Cevat Çobanlı Paşa Konağı'nda çekimleri süren filmin set arasında Arapgir Belediye Başkanı Haluk Cömertoğlu ile bir araya gelen Sermiyan Midyat, “Malatya Arapgir'deyiz. Başkanımızda müthiş misafirperverler. Bizi burada çok iyi ağırlıyorlar. Güzelmiş, Malatya'nın bu tarafını hiç bilmiyordum. Özellikle Arapgir Kozluk Çayı'na gittik, reyhan topladık. Dut pestilini bizim Mardinlilerde yapar, bana alınacaklar ama biraz daha ince yapın, burada çok fena ince yapıyorlar. Kendi memleketime eleştiri yapayım. Gayet güzel” dedi.

Midyat, yönetmen, yazar ve yapımcı Necati Aslan'ın Arapgir'i tercih ettiğini belirterek, “Bende kendisiyle ilk defa çalışıyorum. Gayet de sette mutluyuz. Ben zaten şehir dışında çekim yapmayı çok seven biriyim. Hocamızla da gayet güzel anlaştık” diye konuştu.

Ünlü oyuncu, hikayenin 60-70'lerde geçtiğini kaydederek, “Zalo isminden de anlaşılacağı gibi muhtemelen zalimin kısaltılmışı. O ben oluyorum, en zalimi” dedi.

Midyat, pandemi sürecinin sinemaya etkisine ilişkin ise “Pandemi sinemayı, bütün sektörü etkiledi ama dünyada 1900'lü yılların başına dönersek dünya savaşları, buhran yıllarından sonrasında tamda eğlence sektörünün zirve yaptığı zamanlardır. Birinci ve İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra Avrupa'da tiyatronun en büyük çıkışını yaptığı dönemlerdir. Dolayısıyla pandeminin bitmesiyle eğlence sektörünün ve sinemanın çok yükselişe geçeceğini düşünüyorum, o kadar karamsar değilim. Sadece bunun ne zaman biteceğine bağlı. Putin kızına aşıyı yaptırmış, bakalım ne olacak? İnşallah aşıda çok yakın zamanda sağlıklı bir şekilde bulunur ve herkese ulaşır. Bittikten sonra ben çok büyük bir dönüş olacağını düşünüyorum. Hatta eskisinden daha çok yükselişe geçeceğini düşünüyorum. Dünya tarihide zaten bunun örnekleri var, tarihte tekerrürden ibaret” değerlendirmesinde bulundu.

Filmle ilgili bilgi veren yönetmen, senarist ve yapımcı Necati Aslan, “Zalo Ağa, 60'lı, 70'li yıllarda Türk sinemasında absürt komedi ama evrensel boyutlara taşınmış, sosyal içerikli, insani mesajları olan, varla yok arasında, iyiyle kötünün anlatıldığı bir hikaye. Tamamen komedi. İnsanları güldüreceğimiz, eğlendireceğimiz, hiçbir tarafa bir şey dokundurmadan tamamen insanı anlatan güzel bir aile komedisi” ifadelerini kullandı.

Aslan, Arapgir'in doğasıyla ve coğrafyasıyla çok güzel bir yer olduğunu ifade ederek, “Birde çok güzel bir başkanımız var. Her şeyiyle bize kucak açtı. Keyifle buradayız. Şuanda Cevat Çobanlı Paşa Konağı'nda çalışıyoruz. O da Zalo karakterinin konağı. Her taraf çok güzel; reyhan bahçeleri, üzümler… İnsanlar çok yardımcı oluyor. Çok güzel bir iş çekiyoruz. Çokta mutluyuz, keyif alıyoruz. İyi ki buradayız” dedi.

Sermiyan Midyat'ın başka bir dünya olduğunu dile getiren Aslan şunları söyledi:

“Türk sinemasında çok sevdiğim, takdir ettiğim çok güzel bir dostum. Her şeyin altından kalkabilecek usta bir oyuncuyla çalıştığım için çok mutluyum. Müthiş bir film çekiyoruz. Artık bundan sonrasını da seyirciye bırakacağız.”

Aslan, 3-4 senedir uğraştığı bir iş olduğunu kaydederek, “Çok güzel bir iş. Arapgir, gizli bir plato. Birçok insanın ya da bizim sektörün bilmediği gizli bir plato, inanılmaz güzel mekanlar. Parayla yapılamayacak mekanlar burada var. Sinemacılar için burası bitmiş, hazır bir plato. Milyon dolarlar harcamaya gerek yok. Gelecekler sadece 3-5 ufak dekorla yerleşimle olay bitecek. Malatya benim memleketim, o yüzden çok mutluyum. Mart'ta geldim ve bütün her yeri gezdik. ‘Bu film burada bitmiş' dedim çünkü hazır bir plato var” diye konuştu.

Arapgir Belediye Başkanı Haluk Cömertoğlu, Arapgir'in Yukarı Fırat'ın incisi olduğunu ifade ederek, “Burada yapılan her şeyi saraya gidecek gibi yaparlar. Misafirin önüne saraya göndereceğini koyarlar. Avlusuna girdiğinizde kim olduğunuzu sormazlar, yemeğinizi koyarlar. ‘Kalacak mısın, gidecek misin?' demezler, ‘Hoş geldin, ne yapabilirim?' derler” ifadelerini kullandı.

Cömertoğlu, film ekibine çalışmalarında kolaylıklar dileyerek, “Siz bu işe günlerinizi veriyorsunuz. Arapgir'imize yeni bir vizyon ve perspektif getirdiniz. Komedi olması zaten başlı başına bir farkındalık” dedi.