Şefkat Çetin,' Devlet Bahçeli Başbuğ Türkeş'ten Devraldığı Bayrağı Taşıyor'

Milliyetçi Hareket Partisi Teşkilat İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Şefkat ÇETİN'in Genel Başkan Devlet Bahçeli'nin MHP Genel Başkanlığı'ndaki 20. Yılı dolayısıyla yaptığı yazılı basın açıklaması...

Küresel emperyalizmin hedefindeki coğrafyamızda birbirinden bağımsız olmayan iç ve dış politik gelişmelerle adeta bir türbülansın içinden geçen ülkemizde, her türlü kişisel kaygı ve hesabı bir kenara iterek tamamıyla milli hassasiyetleri temsil eden bir Milliyetçi Hareket Partisi gerçeği vardır.

Milliyetçi Hareket Partisi, milli bir perspektiften politikalar üreterek Türk milletine hizmet etmek ve güçlü devlet mutlu millet hedefine ulaşmak amacıyla kurulmuştur ve varlığını sürdürmektedir. Ülkücülerin fikir ve heyecan kaynağı, Türk milletini tarih boyu yaşatan Oğuz Kağan'dan Sultan Alparslan'a, Ertuğrul Gazi'den Mustafa Kemal'e, Yusuf Has Hacib'ten Ziya Gökalp'a, Alparslan Türkeş'ten Devlet Bahçeli'ye aktarılan milli ruhtur.

Ülkücülük ve milliyetçilik, bu ülkenin topraklarından filizlenen öz be öz yerli ve milli bir fikir ve aksiyon hareketidir. Milliyetçilerin ve Ülkücülerin siyasi organizasyonu Milliyetçi Hareket Partisi, liderleri Devlet Bahçeli'dir. Devlet Bahçeli'nin ve MHP'nin kadrolarını ise ömürlerini davalarına adamaya yemin etmiş Ülkücüler meydana getirir. Misyonuyla, lideriyle, kadrosuyla Müslüman Türk kimliğini ana eksen kabul eden ve dünyadaki milletler yarışında şahsiyetli bir yer için mücadeleyi göze alanların buluşma yeri Milliyetçi Hareket Partisi'dir.

6 Temmuz, Milliyetçi Ülkücü Hareket'in lideri Devlet Bahçeli'nin MHP Genel Başkanlığı'nın 20. yıl dönümüdür. Sayın Bahçeli, Milliyetçi Ülkücü Hareket'in kurucusu Başbuğ Alparslan Türkeş'ten devraldığı bayrağı aynı heyecanla, inançla ve akılla, milliyetçi çizgisinden zerre taviz vermeden taşımaya devam etmektedir.

12 Eylül ihtilalinin yerle bir ettiği partimizin yeniden derlenip toparlanmasında büyük hizmetler veren Devlet Bahçeli, son 20 yıldır ise Genel Başkan sıfatıyla MHP'nin kurumsallaşması ve Türk milliyetçiliğinin çağın sorunlarına yönelik çözümler üretmesinin baş mimarıdır. Bilhassa fikir ve devlet adamı vasfıyla ülkemizin önünü açan hamleleriyle Türkiye için büyük bir şans olmuştur.

Devlet Bahçeli liderliğindeki MHP, yıllardır Türkiye'nin en hayati meselelerinde tıkanıklığa ve krizlere fırsat vermeyerek, çözümler üreterek Türk milletine hizmet etmektedir. Arabanın kaza yapmasını bekleyen ve hatta bunu teşvik eden muhalefet anlayışını MHP reddetmektedir. Liderimiz Bahçeli'nin “Önce ülkem ve milletim” prensibi, Ülkücülerin siyaseti millete hizmet için yaptıklarının veciz bir ifadesidir. “Varlığım Türk varlığına armağan olsun” yeminini Ülkücülerin gerçek manada uyguladıkları bir hakikattir. Hem böyle büyük bir and içip hem de çıkar peşinde koşanların terk edip gittikleri partinin adıdır Milliyetçi Hareket. Ülkücü devletin ve milletin bekası için fedakârlık yaparken, kişisel çıkar peşinde koşan ikbal avcıları söylemleri ve davranışları arasındaki tezatlarıyla sırıtmaktadır.

Milliyetçi Hareket Partisi'nin lideri Devlet Bahçeli'nin ilkeli siyaset anlayışı, Türk siyasetine gerçek anlamda bir seviye getirmiş, siyasetçiyi rant peşinde koşan orta oyuncusu, partileri sözlerine güvenilmez kurumlar olmaktan çıkaran bir örneği yaşatmıştır. Genel Başkanımız Devlet Bahçeli'nin sözü devlet sözü, Milliyetçi Hareket Partisi de bu sayede devlet kadar güvenilir bir partidir. Partimizin ülkemiz insanlarının nezdindeki ayrıcalıklı yeri, milli meselelerdeki samimi ve hesapsız yaklaşımıyla doğrudan ilgilidir.

Milliyetçi Hareket Partisi, modern çağın kurucu ideolojisi milliyetçiliği devletimizin temeli yapan Mustafa Kemal Atatürk'ten devralmıştır. Onun çizgisinden çıkanlar dün komünistlerle bugün bölücülerle kol kola yürüdüğü için, bugün Atatürk'ün partisinin devamı Milliyetçi Hareket Partisi'dir. Atatürk'ün misyonunu taşıyan koltukta ise Devlet Bahçeli oturmaktadır. Onun kurduğu devleti ebed müddet yaşatmak için liderlerinin emrindeki Ülkücüler görev başındadır.

Cumhuriyeti kurarken bütün alt kültürlerin, etnik ve dini aidiyetlerin üzerinde milli bir kimliğin tesis edilmesinde, milli bir ruh ve bilincin yaratılmasında Türk milliyetçiliği ideolojisi çok önemli bir rol oynamıştır. Milliyetçi Hareket Partisi ve liderinin temsil ettiği siyasi çizgi ve misyon, cumhuriyetin kuruluş felsefesinin sürdürülmesini esas almaktadır. Partilerin belirli bir sınıfın, mezhebin ya da etnik grubun temsilciliğine soyunduğu, milletin bütününü temsil etmekten uzaklaşarak uçlardakilerle aynı yolun arşınlandığı bir dönemde, MHP'nin milli merkezdeki özgül ağırlığı daha iyi anlaşılmaktadır.

Küresel güç odakları tarafından etnik ve mezhep temelli saldırılarla milli devletimizin temelleri sarsılmaya çalışıldıkça bu ülkenin Türk milliyetçiliğine ihtiyacı her zamankinden daha fazla kendisini hissettirmektedir. Cumhuriyetimizin kuruluşunda olduğu gibi bugün de birlik ve bütünlüğün ifadesi olan milli kimliğin en sağlam kalelerinden birisi olmaya devam ettiği müddetçe, MHP'ye saldırıların da biteceği yoktur. Milli sınırlarımızı taciz etmeye başlayan Irak ve Suriye'deki harita değişikliği çalışmalarının Türk milletine karşı başlattığı örtülü savaştan MHP de nasibini almaktadır.

Türk askerinin başına çuval geçiren, ordumuza Ergenekon kumpasını kuran, 15 Temmuz'da askerle polisi, devletle milleti karşı karşıya getirmeye kalkışan emperyalizm ve tasmalı köpeklerinin MHP'deki kalkışma denemeleri savuşturulmuştur. Türkiye'nin milli bir kurumu olan Milliyetçi Hareket Partisi, kurulacak CHP-HDP hükümetinde başbakanlık gibi siyasi rüşvetle, kaset rezilliğindeki gibi şantajla çizgisinden çıkarılamayınca zorla ele geçirilerek Türkiye'ye karşı bir operasyon partisine dönüştürülmek istenmiştir.

Yeni CHP'yi yaratarak sokağa dökenler, aynı genetik müdahaleyle MHP'yi dönüştürmeyi de denediler. Devlete ve millete savaş açan merkezlerin Milliyetçi Hareket Partisi üzerindeki oyunları Sayın Genel Başkanımız Devlet Bahçeli ve inanmış Ülkücü kadrolarımız tarafından bozuldu. Şekil olarak içinden çıktığı topluma benzemekle birlikte genetiği değiştirilerek sahiplerine hizmet eden mankurtlara dönüştürülen zavallılar üzerinden kurulan tezgâh, Devlet Bahçeli'nin feraseti sayesinde amacına ulaşamadı. Okyanus ötesinden zembereği kurulanların hangi yolun yolcusu oldukları, milletimiz ve camiamız tarafından bugün daha görünür hale gelmiştir.

Ülkücülerin misyonunu ve yaptıklarını kavrayamayanlar, geçmiş tarihlerde defalarca düştükleri yanılgıyı bir kere daha tekrarlayarak MHP'nin biteceği günün hayallerini boşuna kurmaktadır. Bugün MHP'nin bitmesi bir tarafa, bütün partiler MHP gibi olmaya, liderleri bozkurt yaparak Ülkücü gibi davranmaya çabalamaktadır. Hâlbuki bütün taklitlerin aslını yaşattığı bir hakikattir. Bir eliyle bozkurt yapanın peşine düşenler, öbür elin bölücüyü kavradığını gizleyemeyecektir.

Milliyetçi Hareket Partisi, Başbuğ Alparslan Türkeş'ten Devlet Bahçeli'ye intikal eden misyonunu ifa etmeye ve bildiği yolda yürümeye devam edecektir. Yeni bir emperyalist dalganın sınırlarımızı tehdit ettiği bugünlerde, Türkiye'nin her zamankinden daha fazla MHP'ye ve Ülkücülere ihtiyacı vardır. Ülkücülerin ise hiç olmadığı kadar birbirlerine, liderlerine ve teşkilatlarına sarılmaları ve güvenmeleri mecburiyettir. Milli ruh ve dayanışmanın, devletle milleti kucaklaştıracak milli mayanın beşiği Milliyetçi Ülkücü Hareket'i zinde tuttuğumuz müddetçe Türkiyemiz de selamette olacaktır.

Bakmadan Geçme