-Rektör Karabulut: '15 Temmuz ruhuna sahip çıkmalıyız, unutmamalıyız ve unutturmamalıyız'

Malatya Turgut Özal Üniversitesi (MTÜ) tarafından 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü nedeniyle düzenlenen 'Unutmadık Unutmayacağız' konulu e-konferansa konuşmacı olarak Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Fatma Varank katıldı.

Malatya Turgut Özal Üniversitesi (MTÜ) tarafından 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü nedeniyle düzenlenen “Unutmadık Unutmayacağız" konulu e-konferansa konuşmacı olarak Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Fatma Varank katıldı.

Malatya Turgut Özal Üniversitesi Uzaktan Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi (MTÜ-UZEM) sistemi üzerinde gerçekleşen ve üniversitenin kurumsal sosyal medya hesapları üzerinden de canlı olarak yayınlanan “Unutmadık Unutmayacağız" konulu e-konferans saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunması ile başladı.

E-konferansta Malatya İl Müftüsü Veysel Işıldar'ın Kur'ın-ı Kerim tilavetinin ardından şehitler için dua okundu. 15 Temmuz hain darbe girişimi gecesi ve sonrasında Malatya'da yaşanılanları ve Malatyalıların direnişini yansıtan 15 fotoğraftan oluşan E-Fotoğraf Sergisi ve video gösterimi de paylaşıldı.

“Unutmadık Unutmayacağız" konulu e-konferansın açılışını yapan Rektör Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut, konuşmasına 15 Temmuz'un yıl dönümünde vatan uğruna canını veren kahraman şehitleri rahmetle, gazileri minnet ve şükranla anarak başlayarak, “Konferansımıza konuşmacı olarak katılan 15 Temmuz şehidimiz Prof. Dr. İlhan Varank'ın yakın akrabası Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Sayın Fatma Varank'a teşekkürlerimi sunuyorum; sayın bakanımıza ayrıca üniversitemizin kuruluş çalışmalarına verdikleri destek ve katkılar içinde ayrıca teşekkür ediyorum” dedi.

Rektör Prof. Dr. Karabulut şunları söyledi, “15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü; milletimizin kurtuluş mücadelesi sonrası işgal girişimi ve vatanımızı yok etmeye yönelik vermiş olduğu ikinci bir mücadelenin zafer günüdür. 15 Temmuz'da ülke olarak, millet olarak tarihimizin en büyük ve en alçak ihaneti ile karşı karşıya kaldık. Uluslararası güçler FETÖ/ PDY terör örgütü şebekesinin ihanetiyle devletimizi yıkma operasyonu gerçekleştirildi. Ancak; 15 Temmuz gecesi en karanlık yapılmak istenen gün, tanklara, uçaklara meydan okuyan milletimizin fedakârlığı ile demokrasi tarihimiz için en önemli bir gün oldu. Milletimiz cesareti ve mücadelesiyle, uluslararası güçlere ve onların vesayetini yürüten hain işbirlikçilerine Çanakkale Ruhunu bir kez daha hatırlattı. Bu nedenle 15 Temmuz ruhuna sahip çıkmalıyız, unutmamalıyız ve unutturmamalıyız” dedi.

Rektör Prof. Dr. Aysun Bay karabulut, “Geçtiğimiz 10 Temmuz Cuma günü Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın kararı ile Ayasofya Camii, Diyanet İşleri Başkanlığına devredilerek 86 yıl sonra ibadete açılıyor. Biliyoruz ki, bu karar öyle kolay alınmış ve uygulanmaya konulmuş bir karar değildir. Burada üniversite olarak, devletimizin almış olduğu bu karar nedeniyle devletimizin ve milletimizin her daim yanındayız. Ayasofya Camii'nin yeniden ibadete açılıyor olması, 15 Temmuz zaferinin bir sonucudur. Türkiye, bugün Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde alınamaz denilen kararları alıyorsa bu uluslararası güçler karşısında 15 Temmuz hain darbe girişiminin püskürtülmesinin sağladığı bir durumdur. Eğer 15 Temmuz hain darbe girişimi başarılı olsaydı belki de biz bugün bu başarıları göstermeyip milli birlik beraberlik içinde olamayacaktık. Milletimiz 15 Temmuz hain darbe girişiminde vesayet odaklarına karşı sadece demokrasi değil, vatanın bölünmez bütünlüğünü de savunmuştur.” diye konuştu.

Malatya Turgut Özal Üniversitesinin bu yılki kontenjanının 2 bini geçtiğini belirten Rektör Prof. Dr. Karabulut, “Yakın zamanda üniversite tercih süreci başlayacak. Üniversite olarak bu yıl Tıp Fakültesine, İşletme Ve Yönetim Bilimleri Fakültesinin 5 bölümüne, Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesinin 5 bölümüne, Sanat Tasarım Ve Mimarlık Fakültesinin 2 bölümüne bu yıl ilk öğrencilerimiz alıyoruz. Öğrenci kontenjan sayımız geçen yıl Bin 175 iken, bu yıl verilen ek 975 yeni kontenjanla bu yılki öğrenci kontenjanımız 2 bin 150 oldu. Malatya Turgut Özal Üniversitesine öğrencilerimizi bekliyoruz. 2 yılda çok önemli mesafeler alındı. Verilen destekler için başta Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere, sayın bakanlarımıza, YÖK Başkanımız Yekta Saraç ve YÖK Üyelerine, milletvekillerimize emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.” ifadelerini kaydetti.

15 Temmuz hain darbe girişiminde Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Fatma Varank'ın yakın akrabası Prof. Dr. İlhan Varank‘ın da şehit düştüğünü belirten Rektör Prof. Dr. Karabulut, “ihanetçilere, hainlere karşı dimdik duran, ölümüne bu vatanı, bayrağı ve ezanı savunan milletimiz, bu ruhunu dün olduğu gibi bugün ve yarında yaşatmaya devam edecektir. 15 Temmuz Demokrasi Zaferinin kazanılmasında gözlerini kırpmadan seve seve ülke ve millet için canlarını fedan eden şehitlerimiz ile birlikte tüm şehitlerimizi rahmet ve minnetle, kahraman gazilerimizi şükranla anıyorum.” dedi.

Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Fatma Varank, “Tam 4 yıl önce millet olarak büyük bir ihaneti hep birlikte yaşadık. Yine aynı gece bir milletin ferasetini, cesaretini, eşsiz kahramanlığını yine hep beraber gördük. Tarihimize baktığımızda devletimize, milletimize karşı birçok darbelerin olduğunu, bizim yaş grubumuz bir kısmını gördü, bizden büyük olanlar birçok darbeyi gördü. Türkiye'nin maalesef karanlık bir darbe geçmişi var. Fakat ilk defa bu denli sistematik, adeta ilmik ilmik işlenmiş, bir ihanet senaryosu ve şebekesiyle karşılaşmış oluyor. Her ne kadar havadan ve karadan organize bir şekilde milletimize bombalar yağdırmış olsalar da rezil oldular ve kendi sonlarını kendileri hazırladılar. 15 Temmuz hain darbe girişimini gerçekleştirenlerin unuttukları bir şey vardı, hatasız bir tuzak kurduklarını düşündüler, ama tuzak kuranların en hayırlısının Allah olduğunu unuttular, Allah'ın takdiriyle bu gece büyük bir cesaretle milletimizin bu darbeyi nasıl bastırdığını bütün dünya görmüş oldu. Bu devletin, bu milletin basiretini yada iradesini, cesaretini ve bir liderleri olduğunu bütün dünya görmüş oldu. Tıpkı İstiklal Harbinde olduğu gibi. Tepemizde uçaklar uçuruluyorken, üzerimize zırhlı araçlar sürülüyorken, mermiler yağdırılıyorken aziz milletimiz Cumhurbaşkanımızın mesajını da aldı ve meydanlara akın etti. Minarelerden yükselen salalarla birlikte genci, yaşlısı, kadını, erkeği ve çocuklarıyla birlikte elinde bayrağı, göğsünde imanı ile 80 milyon bir oldu. Tarihimizde olduğu gibi kendisini yok etmeye çalışanlara gerekli dersleri ve cevabı verdi. O gece herkes tek yürek oldu. Hepimiz o geceyi birlikte yaşadık.” ifadelerini aktardı.

O gün Ankara'da toplantıda olduğunu ve İstanbul'a uçaktan inip cep telefonlarını açtıklarında darbe girişimini olduğunu fark ettiğini belirten Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Fatma Varank şöyle konuştu; “Darbe olduğunu söylediklerinde inanmadım. Bu devirde, 1980'den sonra ısrarla bir daha darbe olabileceğine, buna cesaret edilebileceğine inanın hiç düşünmezdim. Bu devirde bir daha kimse darbe ile vatandaşı tehdit edemez diye düşünüyordum, çünkü vatandaş özgürlüğüne çok bağlı. Uçaktan inip VİP'ten çıkarken tutuklanacağımızı düşünüyorduk. Cumhurbaşkanımız daha canlı yayına bağlanmamıştı. Havaalanından çıkarken tanklar havaalanının girişini kapatmıştı ve askerler müdahale etmeye başlamış ve bütün yolları kapatmıştı. Sayın Cumhurbaşkanımızın canlı yayına bağlanarak vatandaşları meydanlara ve havaalanlarına davet etmesinin ardından, vatandaş hiç çekinmeden tankların üzerine üzerine gitti. O zaman gördük ki, Türk milleti gerçekten, daha önce düşündüğüm gibi demokrasisine o kadar büyük bir şekilde sahip çıkıyor ki, insanlarımız elinde taş bile yokken koca koca tankları Allah'ın takdiriyle imanının gücüyle durdurmayı başardılar. Bu süreçte aile olarak büyük bir acıyı da yaşamış olduk. Kolay değildi, zordu. O gün sadece 251 şehidimiz yoktu, birçok gazimiz vardı. Meclisimiz Gazi Meclis'ti. Canlı yayında insanlar Meclisin bombalandığına şahit oldular. Türkiye'de ve dünyada daha önce hiçbir darbede olmamış bir şey yaşandı. Allah'ın izniyle bunu atlattık.”

Darbe girişimini hemen ardından vatandaşların normal hayatına devam ettiğini belirten Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Fatma Varank şu ifadeleri kaydetti; “Bir daha da kimsenin görebileceği bir şey değildi bu. Biz Türk milletinin kahramanlıklarını yokluk içinde verdiği büyük mücadeleleri dinledik, kadınların cephane taşıdığını dinledik, çıplak ayakla askerlerimizin şehit olduğunu dinledik, ama biz bunu bire bir yaşadık da. Türk milletinin ne kadar büyük ve ne kadar cesur bir millet olduğunu görme şerefine de ulaştık aslında. Ben 15 Temmuz'u bu yönden dolayı da çok önemsiyorum. 15 Temmuz diğerleri gibi bir darbe değildi, çok farklı bir ihanet girişimiydi. Çok acı kayıplarımız oldu, ama çok büyük kahramanlıklarımızda oldu. Şehitlerimizin içinden birisi olan kuzenim Prof. Dr. İlhan Varank, çok kıymetli bir insandı. Allah, O'na şehadeti nasip eyledi, böyle düşünüyorum.”

Gençlerin 15 Temmuz hain darbe girişiminde en önde olduğunu belirten Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Fatma Varank, “Kimse gençlerden umudunu kesmesin. Bu gençlik bir sonraki nesil, o nesil Türkiye'yi yönetecek. Bu gerçekten çok önemli. 10 yıl sonra o gençler bu makamlara gelecekler. Gençlerimiz sayesinde Türkiye çok daha iyi günler görecek.” dedi.

E-konferansın ardından Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Fatma Varan'a üzerinde Bakara Süresi 154. ayetindeki "Allah yolunda öldürülenler için "ölüler" demeyin. Hayır, onlar diridirler, fakat siz bilemezsiniz" yer aldığı tablo hediye edildi.

Bülten

Bakmadan Geçme