Pensilvanya Kardinali olduğunu artık herkes biliyor
Yazar Mustafa Kaplan Sosyal Paylaşım kişisel sayfasından Fetö'ye yönelik eleştirilerini sürdürüyor.
Yazar Mustafa Kaplan Sosyal Paylaşım kişisel sayfasından Fetö'ye yönelik eleştirilerini sürdürüyor. Bugünde Fetönün bir fotoğrafını paylaşarak, Ne Yapıyor, Beyanına göre gıyabi cenaze namazı kılıyor, şeklindeki tepkilerine devam etti.
Yazar Mustafa Kaplan'ın Fetö ile mücadelesinde bugünkü yazısı ise aynen şöyle;
Şu fotoğraftaki kişinin Pensilvanya Kardinali olduğunu artık herkes biliyor. Ne yapıyor? Beyânına göre, gıyâbî cenâze namâzı kılıyor. Kimin? Nurcuların mutlak vekil abilerinden Mustafa Sungur'un!
Bu videonun yüklü olduğu Herkul Nağme'nin "168. Nağme" içinde enteresan şeyler söylüyor Kardinal. Bakın ne diyor:
“Hazreti Ben 60'lı yıllarda tanıdım. Duymuştum da ondan evvel duymuştum da fakat Salih ağabeyi Salih Özcan Seyyid Salih o da öyle bir kahraman Ankara'da onu ziyaret ettiğimde Hacı Bayram'da Avrupa'dan dönüşte şehit olan kahraman Bayram Yüksel'in kaldığı ev Hacı Bayram'a yakın oraya gittik. Meğer o gün Sungur abi de oraya gelmişmiş. Hiç unutmam ben kapıdan içeriye girerken Salih abi dedi işte bu bir tane kıtmir. Sarıldı bana böyle candan yürekten hiç unutmam. Zindanda iken onu 2 defa ziyaret ettiğimi hatırlıyorum. Daha sonra da muarefe çok genişledi. Hazret hep geldi gitti."
“Arkadaşların açtığı hazırladığı hastanede son 2 ayını geçirdi. Arkadaşlarımız orada hizmet ettiler ona onun hakkını verdiler, vermeye çalıştılar ve onlar da kazandılar. Koca Sungur İzmir'e geldiğim zaman Kestanepazarı'na 2. Sene, 1. sene değil. Oğlu Muhammed Sungur'u getirdi. Talebe olarak verdi. Muhammed Nur."
“Fakir İzmir'e geldiğinde belki benim İzmir'e gelmemin bir hayrı o olmuştur. Onu getirdi, o müdür odası vardı ben oradaydım oraya getirdi Hocam dedi bu babam dedi. İmamlık da yapabilir. Acaba bir şey olabilir mi buralarda. O zamanda Yaşar Hoca diyanette olduğundan dolayı hemen hocaya mektup mu yazdım telefon mu ettim hemen onu Cumaovası filan oralarda bir yere imam tayin etti."
“Köy Enstitülerinde okumuş çok önemlidir yani böyle bakıyor sonra sonra dönmüş böyle gitmiş adam. Adı kolay Köy Enstitülerinde okumuş kamplarımıza da geldi bu Buca kamplarına. Bizim böyle cehri Kadirî tesbihatımız evlerde yoktu yani ben orada da yaparken sadece kendim söylerdim. Fakat kamplarda böyle gürül gürül olunca hiç bir şey demedi o yani orada. Hatta o mevzuda böyle ritime girerek böyle sallanarak böyle yaptı. Abdullah abi geldi. O da bir şey demedi. Sadece bana şu kadar o tahiyyatta Allah uzun ömür versin o da çok şık kıyak bir insandır.”
F.Gülen'in bahsettiği isimleri gördünüz mü? "Mustafa Sungur, Salih Özcan, Bayram Yüksel, Abdullah Yeğin." Aralarındaki muhabbete can mı dayanır. Hele merhum Sungur abi, baba-oğul-torun tam üç nesil birlikte Kardinal'le kanka olmuşlar.
Bu muhabbetten şimdi niye rahatsız oluyorsunuz? Kardinal'le böyle kanka olan kişiler, gizli örgütün "mutlak vekil" ilan ettiği abilerimiz değil miydi? Bana niye kızıyorsunuz yavrum? Ben Fetönün bu ülkede nasıl kök saldığını anlamaya çalışıyorum ki, yenileri başımıza belâ olmasın. Bu kadar can ciğer yakın oldukları kişinin mâhiyetini anlayamayan bebeler mi Üstâd'ın vekîli olacak? Hadi ordan!