Para olsa bile ürün bulamayacağız bir süreç geliyor
BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş: Bu zamların çok daha fazlası gelecek. Tüketemeyecek noktaya geleceğiz. Bu büyük bir sefalet tablosu.
BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş: Bu zamların çok daha fazlası gelecek. Tüketemeyecek noktaya geleceğiz. Bu büyük bir sefalet tablosu. Diğer bir acı tablo da şu; tüketme kabiliyeti olan yani cebinde parası olan vatandaşımız da tüketecek ürüne ulaşamayacağı bir noktaya gelecek.
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) GeneL Başkanı Hüseyin Baş Meltem TV'de Ahmet Erimhan'ın sunduğu yılbaşı özel yayınına konuk oldu.
Ekonomiden dış politikaya kadar geride kalan 2021 yılının değerlendirmesinin yapıldığı programda yeni yılın ilk zamlarına dikkat çeken BTP lideri, “Yeni yılın ilk haberi zamlar oldu. Elektriğe yaklaşık yüzde 50, doğalgaza yüzde 25, akaryakıta 1 lira bilmem kaç kuruş zam geldi. Ekonomik tablo ortada. Fiyatlar azalmayacak, artmaya devam edecek. Bu zamların çok daha fazlası gelecek. Tüketemeyecek noktaya geleceğiz. Bu büyük bir sefalet tablosu. Diğer bir acı tablo da şu, bundan sonra tüketme kabiliyeti olan yani cebinde parası olan vatandaşımız da tüketecek ürüne ulaşamayacağı bir noktaya gelecek. Tüketme kabiliyetinin durmasının yanı sıra üretme kabiliyetimiz de elimizden alınıyor. Böyle bir süreci ben Türkiye Cumhuriyeti tarihinde okumadım. Mesela tüp kuyrukları örneği hep verilir. Burada üretemeyen bir ülke ya da ithal edemeyen bir ülke söz konusu ama tüketme kabiliyetim var. Param var ama alamıyorum çünkü ürün yok. Şimdi her ikisinin bir arada yaşandığı bir süreç bence hiç uzak değil.” dedi.
Nebati'ye 40 milyar dolar cevabı
Hazine ve Maliye Bakanı Nurettin Nebati ile yaşadığı 40 milyar dolar polemiğine de değinen Hüseyin Baş, “40 milyar dolar diye bir çıkış yaptım. Bu bir matematiktir. Hiç ispatına girmeyeceğim. Eğer bu böyle olmadıysa nasıl yaptıklarını çıksın açıklasın.” dedi.
“Hükümet dövizi bilinçli bir şekilde yükseltti”
Programda, “Hükümet yetkilileri ve Cumhurbaşkanımız bilinçli bir şekilde dövizi yükseltti, sebebini bilmiyorum.” diyen Hüseyin Baş şöyle devam etti, “Bu kadar faiz konuşmak, indireceğiz, ayet, nas vs diyerek piyasayı korkutmak… Bu bilinçsiz bir hareket değil. Bunu bilinçsiz yapıyorlarsa devlet yönetmeyi bırakmaları lazım. Biz böyle dedik ama niye böyle bir sonuç oldu diye bir soru olamaz, çünkü bu olacağı kesin bir sonuçtu. Bu bilinçli bir şekilde yükseltildi. Sonuç olarak Türkiye'de ekonomik krizin ötesinde bir de siyasi kriz var. Siyasi kriz bizi bu günlere getirdi. Bu, Türkiye'de ekonomik kriz yok demek değil. Türkiye'de bir ekonomik kriz vardı ama krizi sürdürebilmek diye bir ekonomik kavram vardır. Ne yaparsın? Daha çok borçlanırsın, daha farklı kaynak oluşturursun, özelleştirme yapalım, yeraltı kaynağımızı satalım gibi mantıkla bu kriz sürdürülebilir durumdaydı. Ne zamana kadar? 1 sene 6 ay evvele kadar bu böyleydi ama hükümet yetkilileri, Cumhurbaşkanı bunu sürdürülebilir olmaktan da çıkardı. Dolar yükselirken bunu ihracat için yaptıklarını söylüyorlardı. Doları bir gecede 18'den 12'ye düşürerek ihracatçıyı da bitirdiler.”
“Ekonomide devletin oyuncu olmadığı model işlemez”
“Devletin piyasaya bir oyuncu olarak girip vatandaşını rahatlatması şart. Ekonomide devletin oyuncu olmadığı bir model şuanda işleyemez.” ifadelerini kullanan Hüseyin Baş, “Bunu dünyada da artık bütün ülkeler uygulamaya başladılar. Serbest piyasa dediğiniz şey piyasayı serbestleştiren bir şey değil. Bu piyasayı tekelleştiren bir kavram. Serbest piyasa adı altında hırsız, yolsuz, uyanık veya geçmişten parası olan birisi piyasadaki zenginliğin yüzde 20-30'unu tek başına alıp piyasayı tekelleştirebiliyor. Hani serbestti bu piyasa? Serbest piyasayı koruyacağız diye adım attığınız anda aslında serbest piyasayı da yok ediyorsunuz. Bunu düzenleyecek tek otorite, tek mecra devlettir. Piyasada para eksildiyse ben emisyonla birlikte bu parayı piyasaya vermekle mükellefim. Çözümü de burada aramak lazım. Çözüm burada sadece 3-5 sayfasını anlatabildiğimiz Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli'dir” dedi.
“2022 BTP'nin yılı olacak”
2022 yılı BTP'nin yılı olacağını ve çok büyük işlere imza atacaklarını belirten BTP lideri konuşmasına şu şekilde devam etti, “Bugüne kadar çok güzel şeyler yaptık çok daha üstüne koyacağız. Türkiye'de proje partileri vardır. BTP ise projeleri olan bir partidir. Biz 2022 yılında projelerimizi artık yavaş yavaş açıklamaya başlayacağız. Ayağı yere basan harikulade projeler bunlar. Başkanlık Divanı'nda bir proje ofisi oluşturduk. Çok basit bir iki örnek vermek istiyorum, gözlük ücretsiz olacak. Bugün devlet 40 liralık kısmını karşılıyor. Gözlük neden paralı olsun çünkü bu bir sağlık problemidir. Mesela bir diğer projemiz, talep eden bütün öğrencilere Eylül'ün 15 civarında devlet montunu ve botunu verecek. Sen o çocuğa okula git diyorsan montunu ve botunu vereceksin çünkü bunu alamayan milyonlarca ailemiz var.”
“Kalkınma Bakanlığı kuracağız”
“Diyeceksiniz ki bunlar basit projeler. Sen vatandaşlık maaşı, ev hanımlarına maaş derken bunlar hiçbir şey...” ifadelerini de kullanan Baş şöyle devam etti, “Bunları anlatmamın sebebi şu; şimdi bunların üretildiği mekanizmalar ihtiyacı doğacak değil mi. Biz bir Kalkınma Bakanlığı kuracağız. Bu kalkınma Bakanlığı ile birlikte ülkenin en az 100 ilçesinde tematik fabrikalar kuracağız. Mesela Tunceli Çemişgezek bot ilçesi, Afyon'un bilmem ne ilçesi mont ilçesi olacak. Bu ne olacak? Şimdi şehirler yoğun, köylerdeki nüfus bitti. Kalkınma Bakanlığı ile birlikte Türkiye'nin en az 100 ilçesinde istihdam alanları yeni küçük şehirler kuracağız. Bunu ilk yapan kim? Karabük örneğinde gördüğümüz gibi Atatürk. Karabük'te Kardemir olmadan yaşam zor. Kardemir bütün bir ili ayakta tutuyor. İşte böyle tematik fabrikalar kuracağız. Bu projelerimizden bir tanesi olacak. Bu ilçelerde istihdamı arttırıp ihracat devreye girecek. Bu kadar üretken bir ilçe dünyaya mont da satacak, bot da satacak, gözlük de satacak.”
“Yatırım Bakanlığı kuracağız”
Önümüzdeki süreçte açıklayacağı projelerden birinin de Yatırım Bakanlığı olduğunu ifade eden BTP lideri Baş, “Yatırım Bakanlığı bu ülkenin en büyük eksikliklerinden biridir. Düşünsenize 1980 yılında Türkiye Apple hisselerinin yüzde 15'ini almış. Bugün GSMH'mizin iki katı değeri olan bir firmadan bahsediyoruz. 2010 yılında değeri daha 1 dolar olmamışken 1 milyon Bitcoin aldığını düşünün Yatırım Bakanlığı'nın. İşte bu yatırımları yapacak bir bakanlık kuracağız. Sadece bu mu, hayır. Türkiye'de inanılmaz beyinler var. Kendi yerli işletmecimize de, gençlerimize de yatırım yapacak bir bakanlık bu. Bütün işi bu olacak. 3 - 5 sene sonra meyvelerini yemeye başlıyorsunuz ve onun da ötesinde belki 50 yıl boyunca ülkenizi ayakta tutacak sermayeyi barındırmış oluyorsunuz. Mesela şu anda yatırım dediğimiz şey nereye yapılıyor. Hükümetten bir yakınınız vs. varsa bunun izinlerini ala biliyorsunuz ama yoksa yapın yapabilirseniz. Hayır, bunu devlet yapacak.”