Özel Okullarda Öğretmenler Sömürülsün

Ne hazindir ki işçi ve emekçi bayramı diyerek büyük büyük laf söyleyen sendikalar ve siyasi partiler meydanlarda kendilerini göstermekten, işçi ve emekçileri kullanarak nemalanmaktan başka bir şey yapmıyorlar. Özel sektörde çalışan milyonlarca işçi, aldıkları ücret, kötü çalışma koşulları, yetersiz özlük hakları, işten çıkarılma korkusunun verdiği stres ve birçok sorunlarla birlikte ter dökerken; bizim burjuva emekçileri, burjuva sendikaları ve burjuva partileri meydanlarda 1 Mayıs Bayramı'nı kutluyorlar. Özel sektörde çalışan emekçilerin durumu ortadayken bu durumu ne sendikalar ne de siyasi partiler gündeme getiriyor ya da getiremiyorlar.
Özel okullarda çalışan öğretmenlerimiz köle gibi çalıştırılmaktadırlar. Ne sahipleri ne de seslerini duyuracak sendikaları var. Ne kendileri için düzenlenmiş olan bir mevzuat ne de kendilerine sahip çıkan milli eğitim bakanları var. Oysaki özel okulların Ziya Selçuk gibi bir bakanları vardı ve kendilerini koruyordu. Pandemi döneminde nakilleri kapatarak özel okullardaki öğrencilerin nakille ayrılmalarını engelleyerek okulların ücret kaybını önlemişti. Ancak öğretmenlerin ücretlerinin ödenmesi hususunu okul sahiplerinin vicdanına bırakarak özel okulda çalışan binlerce öğretmeni mağdur etmişti. Bu mağduriyeti ne sendikalar ne de siyasi partiler gündeme taşımış ne de hükümet gündemine almıştı.
Devlet okullarındaki öğretmenlerin çalışma koşullarıyla özel okullarda çalışan öğretmenlerimizin çalışma koşullarını özlük hakları, çalışma süreleri, aldıkları ücret, izin hakları ve kadro güvenliği açısından kıyasladığımızda özel okullardaki öğretmenlerimizin yerlerde süründüğünü görüyoruz. Az ücretle fazla sürede çalıştırılıyorlar. Onlar için mesai kavramı yoktur. İstenilen saatte ve günde işinin başında olmak zorundalar. Asli görevlerinin dışındaki görevleri de yapmak zorundalar. Kendini ispat etmiş, veliler tarafından bilinen birkaç öğretmenin dışındaki öğretmenlere asgari ücret ödenirken ders sayısı az olan öğretmenler asgari ücret bile ödenmemektedir. Bazı öğretmenler yevmiyeci gibi ders saati başına ücreti ödenerek sigortasız bile çalıştırılıyor. Yani öğretmenin sırtından doyan doyana.
Özel okulların faaliyetinden veli memnun, öğrenci memnun, okul sahibi memnun, devlet memnun ancak bütün bu memnuniyeti sağlayan öğretmenlerimiz maalesef memnun değil. Oysaki işin merkezinde olan öğretmenlerin öncelikle memnun olması gerekir. Öğretmenler okul sahipleri tarafından sömürülüyor ve bu durum Demokrat Eğitimciler Sendikası'nın hoşuna gitmiyor. Bu sömürü düzenine dur diyecek bir hükümet iradesi olmadığı gibi bunun için mücadele edecek bir sendika da yok.
Biz DES olarak öğretmenlerimizin sorunlarını gündeme getirmeye, öğretmenlerimizin sesi olmaya devam edeceğiz. Ulaşabildiğimiz her platformda sömürülen öğretmenlerimizin gasp edilen haklarının olduğunu herkese anlatacağız.
1 Mayıs, İşçi Bayramı olarak çeşitli ülkelerde kutlanırken 2009'dan beri de ülkemizde Emek ve Dayanışma Günü olarak kutlanmaktadır. Sermayenin işçiye ve işçinin emeğine olan ihtiyacı, canlının suya olan ihtiyacına benzer. Bu nedenle Demokrat Eğitimciler Sendikası olarak işçinin, emekçinin, çalışanın, alın teri döken herkesin 1 Mayıs Bayramı'nı kutlarız
Veysel FIRAT
DES Genel Başkan Yrd.