MHP Lideri Bahçeli: CHP Genel Başkanı milli güvenliğe tehdit bir duruma gelmiştir
MHP Lideri Bahçeli: CHP Genel Başkanı milli güvenliğe tehdit bir duruma gelmiştir
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli,"CHP Genel Başkanı milli güvenliğe tehdit bir duruma gelmiştir. Türkiye'de can ve mal güvenliği olmadığını hezeyanla ifade ederek nasıl bir çukurun içine düştüğünü ispatlamıştır. Kılıçdaroğlu yoldan çıkmış, Türkiye'yi uçuruma itmek için pusuya yatmıştır."dedi. MHP Lideri Bahçeli bir grup gazetecinin sorularını yanıtladı. SORU: Efendim seçim tartışmalarıyla birlikte Sözcü Gazetesi Yazarı Rahmi Turan'ın gündeme getirdiği Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde Cumhurbaşkanı'nın Görüştüğü Gizemli CHP'liyle ilgili görüşlerinizi alabilir miyiz? MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli,"Türkiye'yi kaos ve kargaşaya sürüklemek için iştah ve izansızlıkla bekleyen çevrelere fırsat verilmeyecektir. Görüşümüz nettir. Milletvekili Genel Seçimleri zamanında, yani 2023 yılının Haziran ayında yapılmalıdır. Bundan tavizimiz düşünülemeyecektir. Görünen odur ki, AK Parti'ye hakim olan görüş de, memnuniyetle ifade ediyorum ki, bu şekildedir. Hiç kimse havanda su dövmesin, boşa sallayıp dolu tutmanın peşine düşmesin. CHP-HDP-İP-SP Türkiye'yi risk ve belirsizliğe çekmek için el ovuşturuyor. Bir seçim havası oluşturmaya çalışıyorlar. Bu yanlıştır, mahsurludur, sakat bir tavırdır. Dibi görünmeyen kuyulardan su içmemiz mümkün değildir. CHP Genel Başkanı uzun zamandır zıvanadan çıkmış, zırvada rekorlar kırmıştır. Kontrolü hepten kaybetmiştir. Normal zamanında yapılacak genel seçimleri öne çekmek amacıyla muhtelif ülkelerdeki muhalefet yöntemlerini sert ve hakaretamiz bir üslupla Türkiye'ye taşımıştır. Bütün ikazlara rağmen üslup ve dilini düzeltme gereği duymamıştır. CHP Genel Başkanı resmen savrulmakta, karanlıkta sürüklenmektedir. Bu nedenle kriz çıkarma, toplumsal kargaşa ve çatışma yaşayan ülkelerin buhranlarını Türkiye'ye yansıtma hususunda özel ve kahredici bir mücadelenin içindedir." MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin açıklamaları şu şekilde: Ülke gündemi maksatlı ve mahsurlu tartışmalarla meşgul ediliyor. Siyasi süreç tehlikeli kaymalar yaşıyor, dikkatle analiz edilmesi gereken kutuplaşmalara çekiliyor. Türkiye 9 Temmuz 2018 tarihi itibariyle yeni bir hükümet sistemine resmen geçmiştir. 27.Dönem Milletvekili Genel Seçimleri 24 Haziran 2018'de yapılmıştır. Yegâne öncelik 2023 hedeflerini yakalamak olmalıdır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'yle birlikte demokratikleşme, normalleşme ve istikrar ortamının sağlanması konusunda Cumhur İttifakı kararlıdır. Kim ne yaparsa yapsın, ne söylerse söylesin, hangi ayak oyunlarına heves ederse etsin 2023'e kadar Türkiye'nin kararlı duruş ve tutumu zaafa uğramayacak, hedeflerden sapma gösterilmeyecektir. Bu konuda söz birliği, güç birliği, irade birliği çok açıktır, tartışmasızdır. Türkiye'yi kaos ve kargaşaya sürüklemek için iştah ve izansızlıkla bekleyen çevrelere fırsat verilmeyecektir. Görüşümüz nettir. Milletvekili Genel Seçimleri zamanında, yani 2023 yılının Haziran ayında yapılmalıdır. Bundan tavizimiz düşünülemeyecektir. Görünen odur ki, AK Parti'ye hakim olan görüş de, memnuniyetle ifade ediyorum ki, bu şekildedir. Hiç kimse havanda su dövmesin, boşa sallayıp dolu tutmanın peşine düşmesin. CHP-HDP-İP-SP Türkiye'yi risk ve belirsizliğe çekmek için el ovuşturuyor. Bir seçim havası oluşturmaya çalışıyorlar. Bu yanlıştır, mahsurludur, sakat bir tavırdır. Dibi görünmeyen kuyulardan su içmemiz mümkün değildir. CHP Genel Başkanı uzun zamandır zıvanadan çıkmış, zırvada rekorlar kırmıştır. Kontrolü hepten kaybetmiştir. Normal zamanında yapılacak genel seçimleri öne çekmek amacıyla muhtelif ülkelerdeki muhalefet yöntemlerini sert ve hakaretamiz bir üslupla Türkiye'ye taşımıştır. Bütün ikazlara rağmen üslup ve dilini düzeltme gereği duymamıştır. CHP Genel Başkanı resmen savrulmakta, karanlıkta sürüklenmektedir. Bu nedenle kriz çıkarma, toplumsal kargaşa ve çatışma yaşayan ülkelerin buhranlarını Türkiye'ye yansıtma hususunda özel ve kahredici bir mücadelenin içindedir. CHP Genel Başkanı milli güvenliğe tehdit bir duruma gelmiştir. Türkiye'de can ve mal güvenliği olmadığını hezeyanla ifade ederek nasıl bir çukurun içine düştüğünü ispatlamıştır. Kılıçdaroğlu yoldan çıkmış, Türkiye'yi uçuruma itmek için pusuya yatmıştır. Sözcü Gazetesi'nin bilinen, tanınan, artık tükenmişliği aşikar olan yazarı Rahmi Turan ile İP'li Lütfü Türkkan planlı bir projenin ara elamanlarıdır. CHP'ye yönelik kendi iç bünyesinden tetiklenen ve dış destekle tırmandırılan bir operasyon anlaşılan devreye alınmıştır. Neden Rahmi Turan'ın, neden Lütfü Türkkan'ın bu kadar gündeme geldiği sorgulanmalıdır. Cumhurbaşkanı üzerinden alevlendirilmek istenen tartışmalar CHP'deki hesaplaşmanın, Kılıçdaroğlu'na alternatif oluşturma çabasının deşifre ve delaletidir. Ayrıca yeni parti arayışlarından da beslenmektedir. Karşımızdaki siyasi tablo Kılıçdaroğlu'nun hüsran ve hezimet siyasetine itiraz eden bir dip dalgayla büyüyeceği kanaati ben de oldukça fazladır. CHP'de sular durulmaz, nitekim Kılıçdaroğlu da bu türbülanstan kolay kolay çıkamaz.
EtikHaber