Merhum Muhsin Yazıcıoğlu'nun şehadete erişinin 7. Sene-i devriyesi
Müslüman Türk'ün mazisinden gelen ruh ve mana kökünü yeniden Anadolu'da inşa etme mücadelesinin mihenk taşlarından, ömrünü Türk-İslam Ülküsünün bekasına adamış ve bu uğurda canını feda etmiş olan Ülkücü hareketin remz şahsiyetlerinden Muhsin Yazıcıoğlu'nu
Müslüman Türk'ün mazisinden gelen ruh ve mana kökünü yeniden Anadolu'da inşa etme mücadelesinin mihenk taşlarından, ömrünü Türk-İslam Ülküsünün bekasına adamış ve bu uğurda canını feda etmiş olan Ülkücü hareketin remz şahsiyetlerinden Muhsin Yazıcıoğlu'nu vefatının 7. Sene-i devriyesinde rahmet ve minnetle anıyoruz.Cesaret, fedakrlık ve samimiyeti ile Müslüman Anadolu'nun gönlünde taht kuran Muhsin Yazıcıoğlu, 'Ülkücü Şahsiyet' tipinin mümtaz örneği olarak Türk-İslam Ülküsünün şerefli tarihine adını yazdırıp yeni nesile örnek olacak bir yol açmıştır. Yeni nesile düşen vazife ise onun açtığı bu yolu hakkı ile temsil liyakatine ermektir.Bizler biliyor ve şahidiz ki Muhsin Yazıcıoğlu ömrünü adadığı davaya 'Bizim gayemiz ne meclise girmek ne de iktidar olmaktır. Bizim gayemiz ahirette Hz. Peygamberin safında yer almaktır' sözü ile girişmiş ve siyasi mücadelesi boyunca, inandığı değerlerden siyasi beklentiler ve menfaatler uğruna taviz vermeden davasını temsil etmiştir.Muhsin Yazıcıoğlu'nun vefatı Müslüman Anadolu için acı bir kayıptır fakat Anadolu toprakları nice Muhsin Yazıcıoğlular yetiştirmiş ve bundan sonra da yetiştirmeye devam edecektir. Türk-İslam Ülküsü'nün mimarı AhmedArvasi'nin'Bizler, şahıslarla kaim olmayan bir mücadelenin davacılarıyız.' sözünü şiar edindiğimize göre bize düşen yas tutmak değil önder bildiğimiz şahısların şahsiyetli duruşlarını devam ettirmek ve davalarına sahip çıkmaktır.Ölümün de mücadelenin de bizler için zafer olduğunun şuuru ile Muhsin Yazıcıoğlu'nu rahmet ve minnetle anıyor Ruhunun Şad, Meknının Cennet ve Davasının Muzaffer olmasını yüce Allah'tan niyaz ediyoruz.'Mehmedim, sevinin, başlar yüksekte! Ölsek de sevinin, eve dönsek de! Sanma bu tekerlek kalır tümsekte! Yarın elbet bizim, elbet bizimdir! Gün doğmuş, gün batmış, ebed bizimdir'