MEB, Danıştay'ın 'Andımız' Kararına Derhal Uymalıdır!
Hatem DENKTAŞ Eğitim İş Malatya Şube Başkanı
Türk Milleti'nin doğru, çalışkan ve Atatürk'ün izinde olduğunu yarının geleceği olan çocuklarımızın zihnine yazan ‘Öğrenci Andı', 5 yıldır sürdürdüğümüz hukuk mücadelesinin ardından okullara geri dönmüştür.
Ulusal değerlerle kavgalı olduğunu her uygulamasında ortaya koyan AKP'nin, ümmet toplumundan ulus toplumuna geçişin sembolü olan “Öğrenci Andı”nı, bir yönetmelik değişikliğiyle kaldırmasıyla başlayan hukuk savaşında üst yargı, son noktayı koymuştur.
Danıştay 8. Dairesi öğrenci andının okunmasının kaldırılmasına ilişkin düzenlemenin iptaline karar vermiş, bu kararında; “Öğrenci Andı”nda yer alan kavram ve ilkelerin, Anayasamızda anlamını bulan kavram ve ilkeler olduğu gibi milli eğitim sistemimizin Kanun ve Yönetmelikte belirlenen, düzenlenen temel amaçlarını ortaya koyduğu vurgulanmıştır.
DANIŞTAY'DAN GERİCİLİĞE TOKAT
Kararda şu ifadelere yer verilmiştir:
“Türk Devletini ve Milletini ebediyete kadar yaşatacak, çağdaş uygarlığın ve medeniyetin ortağı ve öncüsü yapacak, toplumun ve kişilerin refah, huzur ve mutluluğunu sağlayacak yeni nesillerin yetiştirilmesi olan milli eğitim sistemimizin temel amaçlarını gerçekleştirmesini içeriği itibariyle sağlamaya yardımcı olabilecek nitelikteki öğrenci andının kaldırılmasına ilişkin değişikliğin haklı ve hukuksal temellere dayandırılmadığı anlaşıldığından dava konusu düzenlemede hukuka uyarlık görülmemiştir.”
Danıştay, dünyanın birçok ülkesinde ulus bilincini güçlendirmek amacıyla kullanılan öğrenci andını, ülkemizde ırkçılık olarak tanımlayanlara böylece gereken yanıtı vermiştir.
İKTİDARIN KIZGINLIĞI, KARARIN DOĞRULUĞUNUN SAĞLAMASIDIR!
Anayasanın öngördüğü yurttaş olma bilinci ve vatandaşlık temelinde bütünleştirici vurgular içeren bu ulusal kardeşlik ritüelinin kaldırılması, AKP'nin ulus devleti tahrip etme girişimlerinden bir tanesidir.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin mayasını, özünü oluşturan Türklük vurgusu bir “ırkı” ifade etmemektedir. Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün bütün dünyanın faşist ırk milliyetçiliğine teslim olduğu dönemde ırkçılığı mutlak bir kararlılıkla reddettiği tarihi belge ve hukuki metinlerle sabitken, aynı dönemde uygulamaya sokulan “Öğrenci Andı”nın ırkçı vurgular içerdiği, “dayatmacı, ayırımcı, dışlayıcı” olduğu iddiasına itibar edilmesi mümkün değildir.
Ortak kültür birliğine dayalı Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kurucu iradesi ve özüyle çelişen bu çarpık bakış açısını şiddetle kınıyoruz.
Kararın Milli Eğitim Bakanlığı tarafından acilen uygulanmasını ve öğrenci andının tekrar mevzuata girmesini talep ediyoruz.
AÇTIĞI YOLDA, GÖSTERDİĞİ HEDEFTEYİZ!
Ayrıca Danıştay'ın söz konusu kararının ardından hükümetten yükselen homurtuları da ibretle izliyoruz. İktidarın eski ve yeni adalet bakanlarından gelen kınama açıklamalarının, düne kadar Rahip Brunson davasında “Yargımız bağımsızdır” demeçleriyle çelişkisinin, bir gericilik uçurumu olduğunu biliyoruz. ‘Andımız'ın okul bahçelerini şenlendirmesinden rahatsız olanlara bir kara haber daha vermeyi borç biliyoruz:
Eğitim-İş olarak; MEB'in Danıştay'ın ilgili kararının gereğini yerine getirmemesi halinde her türlü hukuki ve örgütlü mücadelemizi sürdüreceğimizi duyuruyoruz.
Tüm gerici uygulamalara karşı her türlü mücadeleyi verip, Cumhuriyet ruhunun çocuklarımıza aşılanmasına engel olmak isteyen her güce karşı dimdik duracağımızı ilan ediyoruz.
Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk'ün eğitim neferleri olarak, “Açtığı yolda, gösterdiği hedefe, hiç durmadan yürüyeceğimize ant içiyoruz!”
Hatem DENKTAŞ
Eğitim İş Malatya Şube Başkanı