Mazot Başta Olmak Üzere Temmuz Ayı Aylık ve Yıllık Girdi Fiyatlarındaki Değişim

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Temmuz ayında üretici ile market arasındaki fiyat değişimlerini, bu değişimlerin nedenlerini, mazot başta olmak üzere aylık ve yıllık girdi fiyatlarındaki değişimleri ve gıda fiyatlarında yaşanan fiyat artışlarını yaptığı görüntülü basın açıklamasıyla değerlendirdi.

Temmuz ayında üretici ile market arasındaki fiyat farkının en fazla yüzde 390,7 ile elmada olduğunu belirten Bayraktar, açıklamasını şöyle sürdürdü;
“Elmadaki fiyat artışını yüzde 268,6 ile kuru üzüm, yüzde 219,7 ile havuç, yüzde 198,5 ile maydanoz, yüzde 192,1 ile marul, yüzde 185,4 ile kuru incir takip etti.
Elma 4,9 kat, kuru üzüm 3,7 kat, havuç 3,2 kat, maydanoz 3 kat, marul ve kuru incir 2,9 kat fazlaya markette satıldı.
Üreticide 5 lira olan elma markette 24 lira 53 kuruşa, 25 lira olan kuru üzüm 92 lira 15 kuruşa, 10 lira olan havuç 31 lira 97 kuruşa, 2 lira 66 kuruş olan maydanoz 7 lira 95 kuruşa, 7 lira 17 kuruş olan marul 20 lira 93 kuruşa, 55 lira olan kuru incir 156 lira 97 kuruşa tüketiciye satıldı.”

“Markette satılan ürünlerin yarısından fazlasında fiyat artış görüldü”
“Türkiye Ziraat Odaları Birliği olarak fiyat topladığımız market ürünlerinin yarısından fazlasında fiyat artışı bulunuyor.
Temmuz ayında markette 37 ürünün 19'unda fiyat artışı, 18'inde fiyat düşüşü görüldü.
Markette fiyatı en fazla artan ürün yüzde 56,9 ile sivri biber oldu. Sivri biberdeki fiyat artışını yüzde 28,1 ile maydanoz, yüzde 23,9 ile marul, yüzde 21,3 ile karpuz, yüzde 18,6 ile yeşil fasulye, yüzde 16,7 ile yumurta takip etti.
Markette fiyatı en çok düşen ürün ise yüzde 16,8 ile yeşil mercimek oldu. Yeşil mercimekteki düşüşü yüzde 12,4 ile havuç, yüzde 12,1 ile pirinç, yüzde 11,4 ile kuru incir, yüzde 11,1 ile kuru kayısı izledi.”

Üretici fiyatları
“Temmuz ayında üreticide 29 ürününün 15'inde fiyat artışı olurken, 5'inde fiyat düşüşü görüldü. 9 üründe ise fiyat değişimi olmadı.
Temmuz ayında üreticide fiyatı en çok düşen ürün yüzde 39,5 ile yeşil soğan oldu. Yeşil soğandaki fiyat düşüşünü yüzde 24,8 ile domates, yüzde 10 ile marul, yüzde 9,1 ile havuç, yüzde 4,2 ile patates izledi.
Üreticide en fazla fiyat artışı yüzde 120,4 ile karpuzda görüldü. Karpuzdaki fiyat artışını yüzde 93,3 ile yeşil fasulye, yüzde 57 ile patlıcan, yüzde 46,4 ile kabak, yüzde 44,5 ile sivri biber takip etti.”
Fiyat değişimlerinin nedenleri
“Ani iklim değişiklikleri, aşırı sıcaklar, aşırı yağışlar ve üretimdeki azalma ürün fiyatları üzerinde etkili oldu.
Sıcaklıkların artmasıyla birlikte hasadın erken başlaması birçok sebzede üretimi artırdı.Ürün arzının artması fiyatların düşmesine neden oldu. Bu ürünlerden yeşil soğan, domates, marul, havuç ve patates fiyatları geriledi.
Bazı bölgelerde aşırı sıcaklık kaynaklı ürünlerde hasar oluşurken, hasadının devam ettiği bölgelerde ise yağış kaynaklı ürün arzında yaşanan gecikmeler üreticideki karpuz fiyatlarını yukarı yönde çekti.
Yetiştirilmesindeki güçlükler nedeniyle yeşil fasulyede ekiliş alanlarının azalması üretimi düşürüyor. Arzdaki azalmayla birlikte fiyatlar yükseliyor.
İç talebin yanında dış talepteki artış patlıcan ve kabak fiyatlarının artışında etkili oldu.
Aşırı sıcaklardan dolayı sivribiber zarar gördü. Kalitesi düşen ürünün arzının azalması üretici fiyatlarında da artışı getirdi.”

“Zeytinyağı fiyatlarında artış devam ediyor”
“Zeytinyağı fiyatlarındaki artışa talepte yaşanan artışınyanı sırayağışların yetersiz ve düzensizliğine bağlı olarakzeytin ve zeytinyağı rekoltesinde beklenen düşüşünde etkisi oldu.
Dünya piyasalarında görülen zeytin ve zeytinyağı fiyat artışı ülkemizi de etkiliyor. Avrupa'da yaşanan kuraklık nedeniyle zeytin ve zeytinyağı rekoltesinde düşüşler görüldü ve bu durum zeytinyağı ihracatımızı artırdı.
Zeytin ve zeytinyağı üreticilerimizin mağdur olmaması ve üretimlerine devam edebilmesi için verilen devlet desteklerinin artırılması büyük önem taşıyor.”

Temmuz Ayı Aylık ve Yıllık Girdi Fiyatlarındaki Değişim
“Odalarımız aracılığıyla girdi piyasalarından aldığımız fiyat verilerine göre Temmuz ayında, haziran ayına göre, üre gübresi yüzde 33, DAP gübresi yüzde 16,9, kalsiyum amonyum nitrat gübresi yüzde 13,7, 20.20.0 kompoze gübresi yüzde 13,5 ve amonyum sülfat gübresi yüzde 9,6 oranında arttı.
Geçen yılın temmuz ayına göre ise son bir yılda, kalsiyum amonyum nitrat gübresi yüzde 16,8, 20.20.0 kompoze gübresi yüzde 7,5, DAP gübresi yüzde 4,2, üre gübresi yüzde 1,7 oranında artarken, amonyum sülfat gübresi yüzde 12,4 oranında azaldı.
Mazot fiyatı aylık olarak yüzde 51,9, son bir yıla göre ise yüzde 49,9 oranında arttı.Besi yemi temmuz ayında haziran ayına göre yüzde 1,9, süt yemi yüzde 2,4, son bir yılda besi yemi yüzde 27,5 ve süt yemi yüzde 25,1 oranında arttı. Elektrik fiyatları son bir yılda yüzde 3,1 oranında arttı.”

“Mazotta son 1 yıllık fiyat artışı son 1 aylık dönemde gerçekleşti”
“Yeni yapılan zamla birlikte Mazot fiyatı aylık olarak yüzde 51,9, son bir yıla göre ise yüzde 49,9 oranında arttı. Üreticilerimiz canla başla üretiyor, ekonomiye döviz kazandırıyor. Ama bu süreçte destek beklerken mazota yapılan zamla karşılaştı ve hasat sevincini bile yaşayamadı. Bu fahiş zamla birlikte mazota verilen destek tümden eriyip gittiği gibi, tarıma verilen tüm desteklerin de yüzde 75'i de mazota uygulanan ÖTV, KDV ve döviz fiyatı artışı yoluyla devlete geri aktarılıyor. Mazot bir özel tüketim ürünü değildir ki vergi alınsın. Bu durum aynı zamanda nakliye fiyatlarını artıracak tüketiciye ulaşıncaya kadar gıda fiyatları katlanacaktır.
Tarımsal faaliyetlerin yoğunlaştığı bu aylarda üreticilerimizin üretimini sürdürebilmesi için mazotta uygulanan vergiler kaldırılmalı, destekler artırılmalı ve desteklerin ödeme tarihi öne çekilmelidir.”

“Gübre fiyatları artışı üreticiyi endişelendiriyor”
“Gübre fiyatlarında 6 aydır oluşan fiyat düşüşünün ardından haziran ayında yükselmeye başlayan fiyatlar Temmuz'da da artmaya devam etti. Son bir ayda gübre fiyatlarında yüzde 33'e varan artışlar görüldü. Bu artış yıllık bazda da fiyat artışı getirdi.
Yeni ekim dönemine kısa bir süre kala artan gübre fiyatları karşısında üreticilerimiz endişe duyuyor. Üreticilerimiz bu hasattan kazanacağı parayla başta buğday ve arpa üretimi olmak üzere gübre kullanımının önemli bir girdi maliyeti olduğu ürünler için girdi temin edecektir.
Zamlardan etkilenen ve hasadından yeteri kadar gelir elde edemeyeceği endişesi yaşayan üreticilerimiz yeni sezon için nasıl girdi temin edecektir.
Üreticilerimizin mağdur olmaması, üretime darbe vurulmaması için tüm gübre fiyatlarının makul seviyelerde tutulması ve gübre desteklerinin artırılmasıgerekiyor.”

“Merkez Bankası raporuna göre gıda fiyatları artışları devam edecek”
“Bitkisel ve hayvansal üretimdeki maliyet sorununu çözmeden ve üretimi artırmadan gıda ürünlerindeki enflasyonu çözmek mümkün değildir. Bu sorun çözülmediği takdirde üreticilerimiz az kazandığı için üretimden vazgeçecek, tüketicilerimiz ise daha pahalıya ürün tüketecektir. Maliyetlerin düşürülmesi için üreticilerimiz tarımsal üretimde kullanılan tüm girdilere makul fiyatlardan ulaşmak zorundadır.
Merkez Bankası yayınladığı raporda başta sebze ve meyve olmak üzere gıda fiyatlarında artışın süreceğini belirtiyor. Gıda fiyatları artışlarında en önemli etken olan üretici maliyetleri ürün arzını olumsuz yönde etkiliyor. Gıda ürünlerine karşı artan iç ve dış talebin karşılanıp piyasanın istikrar bulması, fiyat seviyesinin korunması arz sorununun çözümüne bağlıdır.”

==========================TZOB Basın Ofisi==========================
0536 820 23 13 / 0538 241 20 64 / 0530 363 30 96

Bülten
Yorumlar 1
ERCAN ALTUNKAYA 01 Ağustos 2023 15:21

Ziraat odalarının yapmış olduğu yazıyı dikkatlice okudum ve kurumun yani ziraat odalarının yapmış olduğu açıklama hepimizin takip etmiş olduğu rasyonel rakamlardan ibaret. Ama ben ziraat odalarından ülkemizdeki çiftcilerimize destek babında, bu akaryakıt olur bu gübre ve tohum desteği olur ki verilebilecek bir çok destek varken hiç birinden bahsedilmemiş mesela zirai alanda yapılacak olan çalışmalarda mazotta verginin alınmaması gibi gübre ve tohum desteğinin sağlanması gibi. Hiç bir çözüm önerisine yer verilmemiş. Sonuç olarak ziraat odaları kendi görev alanı ile ilgili olarak her zaman olduğu gibi hiç bir çözüm yolu sunmaksızın rütun herkesimin bildiği bir açıklama gayretine düşmüştür. Çiftçilerimiz ile yapılan görüşmelerde de ziraat odalarından hiç bir destek alınmadığı gözlenmiştir. Anlatmak istediğim olay şu:Ziraat odalarımız ne iş yapar şu ana kadar ne yapmışlar amaçlarını ve faaliyet alanlarını biliyorlarmı ki kesinlikle bildiklerini sanmıyorum.

Bakmadan Geçme