Malatya'daki Kontrollü Patlatmayla Yıkıma İnönü Üniversitesinden Destek
Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremleri sonrası yemek, barınma, AFAD'a lojistik depo hizmeti, bilirkişilik, hasar tespiti ve depremin raporlaştırılmasında etkin rol oynayan İnönü Üniversitesi, şimdi de ağır hasarlı binaların yıkımında önemli bir görev üstlendi.
Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremleri sonrası yemek, barınma, AFAD'a lojistik depo hizmeti, bilirkişilik, hasar tespiti ve depremin raporlaştırılmasında etkin rol oynayan İnönü Üniversitesi, şimdi de ağır hasarlı binaların yıkımında önemli bir görev üstlendi.
İnönü Üniversitesi Malatya Meslek Yüksekokulu Mülkiyet Koruma ve Güvenlik Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Engin Özdemir, Malatya'da ağır hasar almış yüksek katlı binaların patlayıcı madde kullanılarak yıkılması için görevlendirildi.
Patlatmanın çevresel etkileri üzerinde akademik çalışmalar yürüten ve aynı zamanda Yüksek Maden Mühendisi de olan Doç. Dr. Engin Özdemir, özel bir firmayla birlikte patlatma yöntemiyle kontrollü yıkıma destek sağlıyor.
Konuyla ilgili İNÜHABER'e değerlendirmede bulunan Doç. Dr. Engin Özdemir, depremlerden ağır hasar alan yüksek katlı binaları kontrollü bir şekilde patlatıp yıktıklarını söyledi.
Kontrollü patlatma tekniğinde İnönü Üniversitesinin altyapısının yeterli olduğuna dikkat çeken Engin Özdemir şu ifadeleri kullandı:
“Ülkemizde sondaj ya da patlatma mühendisliği adı altında bir bölüm bulunmamaktadır. Bu raporu şuanda Türkiye'de sadece birkaç uzman maden mühendisi ve öğretim üyeleri vermektedir ama Malatya ve çevre illerinde hem maden mühendisliği bölümün az olması hem de maden işletme anabilim dalında uzman öğretim üyesi oldukça kısıtlı olmasından dolayı sayımız oldukça azdır. 2014 yılında İnönü Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri (BAP) Birimi'nin desteği ile ‘Patlatma Kaynaklı Çevresel Etkilerinin İncelenmesi' başlıklı bir proje yürüttük. Birçok kez de sahalarda patlatma dizaynı ve çevresel etkileri üzerinde hem uygulamalı hem de akademik olarak çalışmalar yaptık. Dolayısıyla İnönü Üniversitesi olarak alt yapımız sadece patern yapısı ve patlayıcı miktarı hesaplaması değil aynı zamanda ‘Çevresel Etkilerin Ölçümü ve Değerlendirilmesi' anlamında da güçlüdür.”
İş sağlığı ve güvenliği konusunda yıkımı gerçekleştiren firmalara destek sağladıklarını belirten Özdemir “Malatya'da şuan iki farklı firma yıkım için onay almış bulunmaktadır. Fakat alınan yıkım onayının gerçekleşmesi için binalarda kullanılacak delik sayısı, delik boyu, delikler arası mesafe, emülsiyon esaslı patlayıcı miktarı, kapsül ve fitil sayıları ile mevcut patlatma yapıldığında çevresel olarak etkileri ve buna karşın alınacak iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili tedbirlerin neler olduğuna dair üniversite raporlarına ihtiyaç duyulmaktadır. Burada, patlama kaynaklı oluşan taş (beton) savrulması, gürültü, titreşim ve tozun minimum seviyeye indirilmesi ve aynı zamanda optimum yıkımın gerçekleşmesi için hem teorik hem de saha da uygulamalı olarak görev almaktayım.” dedi.
“Kontrollü Patlatma Tekniği Avantaj Sağlıyor”
Kontrollü patlatma tekniği hakkında bilgi veren Özdemir, bu tekniğin sunduğu avantajlara vurgu yaptı. Yüksek katlı binaların ilkel yöntemlerle yıkılmasının dezavantaj oluşturduğunun altını çizen Özdemir sözlerine şu şekilde devam etti:
“7 kat ve üzeri olan binaların ilkel yöntemler ile yıkılması ekonomik, zaman ve güvenlik açısından oldukça dezavantaja sahiptir. Kontrollü patlatma tekniği ise; düşük maliyetli olması, hızlı, çevreye verilen rahatsızlığın kısa süreli olması, trafik akışının kısa süreli kesintiye uğraması, iş kazalarının minimum seviyeye indirilmesi ve iş makinelerinin kullanımının zor olduğu durumlarda oldukça avantajlı ve başarılı bir tekniktir.”
Konuşmasında kontrollü patlatma tekniğinin detaylarını da paylaşan Özdemir “Yıkım yönünü belirlerken ilk önce yıkımı yapılacak binaların etrafında bulunan ve yıkımdan zarar almaması için en uygun yer tespit ediliyor. Daha sonra yapıların patlatma ile kontrollü yıkımı için iki teknik söz konusudur. Bunlardan ilki; yapının ağırlık merkezinin değiştirilmesi sonucunda yapının istediğimiz yöne devrilmesi ilkesidir. İkincisi ise; yapının kolon ve perde beton gibi taşıyıcı elamanlarının bir kısmının taşıyıcı özelliklerini kaybettirerek yapıyı kendi alanları içerisinde serbest düşmeye maruz bırakmaktır.” dedi.
“Uzman Kişilerce Yapıldığı Sürece Risk Oluşturmaz”
Kontrollü patlatma tekniğinin alanında uzman kişiler tarafından yapılması gerektiğini ifade eden Özdemir konuşmasını şu şekilde tamamladı:
“Kontrollü bina patlatma tekniği, şayet maden mühendisliği ve patlatma alanında uzman kalifiyeli ekipler ile yapıldığı takdirde herhangi bir risk oluşturmadığı gibi ilkel yöntemlere nazaran oldukça daha güvenilirdir. İnönü Üniversitesi öğretim üyesi olarak patlatmanın etki alanları ve patlatma planı yapılmadan önce tarafımca hesaplanmaktadır. Patlatma günü de sahada bizzat yer alarak son kontroller yapılmaktadır. Şuana kadar 13 bina kontrollü bir biçimde patlatılıp yıkılmıştır. Yıkımlarda taş savrulması, ani titreşim maksimum 35-40 metre ile sınırlandırılmıştır. Ayrıca patlatma sonrası toz bastırımı için ekipler anında müdahale ederek yeniden çevre düzenlenmesi hızlı bir şekilde yapılmaktadır.”