Makedonya'da Eğitimin Türk Bayrağı Uluslararası Vizyon Üniversitesi

Prof. Dr. Mustafa TALAS Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi

2-6 Ekim 2024 Tarihleri arasında Makedonya'nın Gostivar Şehri'nde bulunan Uluslararası Vizyon Üniversitesi'nde ASES Kongre Organizasyon ile Uluslararası Vizyon Üniversitesi Balkan Araştırmaları Enstitüsü'nün paydaşlığı ile Uluslararası Balkan Kongresi ve Uluslararası Eğitim Bilimleri Kongresi icra edildi.
Kongrelerin açılışında ve Üniversitenin akademik açılışında Kosova Cumhuriyeti Bölgesel Kalkınma Bakanı Sayın Fikrim Damka, Uluslararası Vizyon Üniversitesi Rektörü Sayın Prof. Dr. Ahmet Vecdi Can, Uluslararası Vizyon Üniversitesi Kurucu Rektörü Sayın Prof. Dr. Fadıl Hoca, Uluslararası Vizyon Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Mefail Recep, rektör Yardımcıları Sayın Prof. Dr. Abdulmecit Nureddin ve Sayın Prof. Dr. Mensur Nureddin Beyefendiler ile tanışma fırsatı bulduk. Her biri Türkiye için bir Gazi Ahmet Muhtar Paşa olan bu şahsiyetlerin varlığı bizlere güven telkin etmektedir.
Kongrenin icra edildiği üniversite ve şehrin Türkler açısından çok özel olması münasebetiyle burada yapılan faaliyetlerin birer kongreden daha fazlası olduğunu söyleyebilmemiz mümkündür.
Üniversite, Gostivar'a bilinçli bir program dâhilinde kurulmuştur. Bu da Gostivar Şehrinin ve yakın bölgesinin Makedonya sınırları dâhilinde en yüksek Türk oranına sahip bir bölge olmasıdır. Gostivar'da toplumun önemli bir kısmının Türk olduğu için bu bölgeye mahsus olarak Türkçe'nin anayasal güvence altında olması söz konusudur. Bu anayasal hak çerçevesinde Şar Vardar İlim, Kültür, Sanat Vakfı tarafından Uluslararası Vizyon Üniversitesi kurulmuştur. Bu vasfı ile Avrupa Kıtasında Türkçe eğitim yapan ilk ve tek kurum olma özelliğine de Uluslararası Vizyon Üniversitesi sahiptir.
Türkiye'deki YÖK'ün üniversite sistemi ve müfredatına uygun eğitim gerçekleştiren Uluslararası Vizyon Üniversitesi, bu özellikleriyle, Türkiye'nin Avrupa'daki bayrağı özelliğini de uhdesinde taşımış olmaktadır. Makedonya'nın AB üyesi olduğu koşullarda ise bu özellikler daha ileri noktalara giderek AB'de eğitim dili Türkçe olan tek kuruluş haline gelecektir.
Makedonya Türklüğü için varoluşsal mücadele içerisinde olan Uluslararası Vizyon Üniversitesi, Türkiye Cumhuriyeti Devleti tarafından da daha ciddi olarak desteklenmeyi hak etmektedir. Türkçe'nin Makedonya'da en yoğun olarak kullanıldığı bir bölgede Türkçenin bir dil olarak yaşaması Uluslararası Vizyon Üniversitesi gibi kuruluşların varlığı ile doğrudan alakalıdır.
Dünyanın neresine giderseniz gidin az ya da çok Türk'ün yaşadığını görebilirsiniz. Hatta bu gördüğünüz Türkler sayıca milyonları da bulabilir. Bunların hiçbiri o toprakta doğup büyümüş Türklerin varlığı kadar önemli olamaz. Bundan ötürü Gostivar ve yakın bölgesindeki Türk varlığı Avrupa'nın tam ortasında çölde bir vaha gibidir.
Bu kadar önemli olan bir kuruluş 10. Kuruluş Yıldönümünü kongrelerle birlikte kutladı. Bu kadar fonksiyonel öneme sahip bir kuruluşu bugün sıfırdan kurmaya çalışsanız milyar dolarlar verseniz kuramazsınız. Senin kültürünü yayan, geliştiren ve aktaran bir kuruluş milyar dolarlardan daha kıymetlidir. Bu da demek oluyor ki, Uluslararası Vizyon Üniversitesi stratejik derinliğe sahip bir kuruluştur. Bu kuruluşu, dünyada kim kabul etmese de, Türkiye Cumhuriyeti Devleti yaşatmak için elinden gelenin daha fazlasını yapmalıdır. Zaten bölgesinde güç olmanın ötesine geçmiş küresel güç olmaya doğru evrilen Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kendisinin dilini ve kültürünü yayan bir kuruluşa göz bebeği muamelesi yapması bir zorunluluk olmalıdır. Siz eğer küresel güç olacaksanız bunu diliniz ile aktarım yaparak temin edebilirsiniz. Başkalarının diline önem vermek küresel güçlerin yapacağı bir tercih değildir.
Eğer senin Avrupa'daki en derli toplu topluluğun ve o topluluğun göz bebeği olan bir kuruluş Makedonya makamlarınca herhangi bir sıkıntı yaşıyorsa, orada sıkıntıyı yaşayan Türkiye Cumhuriyeti olacağını stratejik analizden anlayan herkes bilir.
Sizden para, teşvik istemeyen sadece moral değerler açısından ve Türk Üniversite sisteminin içinde değerlendirilmeyi bekleyen kuruluş olması Türklük açısından önem arz etmektedir.
Evlad-ı Fatihan Topluluğu olarak evini, arabasını, dükkânını satarak varoluşsal mücadelesine her şeyini feda etmekten çekinmeyen soydaşlarımızın ciddiyetle dinlenilmesi ve sorunlarının tespiti şarttır. Orada beklentisiz bir biçimde size teslim olmuş olan insanınızdan daha güçlü lobiyi kuramazsınız. Üstelik bölgede hem ırk hem de din merkezli çatışmaların içsel problemler olarak var olduğu gerçekliğine bakılacak olunursa, bu korunmuş Türk varlığı daha büyük tehdit altına girmek durumunda kalacaktır.
Evlad-ı Fatihan topluluğunun Balkanlarda ve özellikle Makedonya'da belini büken Türkiye ve Almanya'ya geçim derdi ile göç etmesi karşısında sürekli azalan bir nüfusa sahiptir. Bu durum bölgedeki Türk varlığını zaman içinde zayıflatan bir rol üstlenmesine neden olmuştur. İşte Uluslararası Vizyon Üniversitesi'nin varlığı ile kendi dilinde eğitime kavuşan Türk topluluğu tersine göçü yaşamaya başlamıştır. Bu tersine göçün arttırılıp nüfus kaybının nüfus artışına döndürülmesi ile Türk varlığı bölgede güç kazanacaktır.
Kısa süre içerisinde etkileşime girdiğimiz Gostivarlı Türk Kardeşlerimiz ve Üniversitenin Yönetiminin Türklüğün gereği olarak Makedonya Devletine bağlılıklarını net olarak anlamış olduk. Kesinlikle buradaki insanlar kendileri ile ilgilenilirken bölgesel dengelere dikkat edilmemesi talebinde bulunmamaktadırlar. Dengelere dikkat edilsin ancak burada var olan soydaşlarımızın kuruluşlarının zor durumda bırakılmasının engellenmesi için Makedonya makamları ile görüşülmesi söz konusu olabilir. Sonuçta Türkiye Cumhuriyeti saygın bir devlettir. Bu saygınlığı, elbette, Makedonya'yı da etkileme kapasitesine sahiptir.
Anayasal olarak Makedonya'da Türk Eğitim Sistemine göre tesis edilmiş Uluslararası Vizyon Üniversitesi'nin Türkiye'den öğrenci almasının engellenmesini temin eden denklik ile ilgili anlaşılmaz kararların alınmaması gerekli olan en önemli şeydir. Yani, Türkiye'den öğrenci gittiğinde hem Türk Bölgesi ile Türklerin etkileşimi artacak hem de gidenler Türkçe konuşmaları sebebiyle yerelde daha fazla insanın Türkçe öğrenmesinin geçerli bir yolunu ortaya koyacaklardır. Bütün bunların yanı sıra üniversitenin kendi finansal sorunlarını çözmesinin kolaylaşması buna bağlı olarak mümkün olacaktır.
Bir devletin büyük devlet olmasının en temel göstergesi kültürünü ve dilini temsil eden insanları dünyanın her yerinde desteklemesi ile belli olacaktır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti de büyük ve daha büyük devlet olacaksa diasporaya sahip olmadan bunu sağlamlaştırma şansı olmayacaktır. Hazırda AB'nin kapısında yakın gelecekte de içinde olacak bir organize topluluk Türkiye için en sağlam diaspora olacak vasıftadır. Makedonya Türklüğünün Gostivar ve Gostivar'a yakın daha yoğun Türk nüfuslu bölgelerde hazır bir Türk Diasporası olduğunun farkında olmamız anlamlı olacaktır. Unutmayalım diaspora gücü yetersiz olan bir ülke küresel güç olma şansına sahip olamayacaktır.
Sonuç olarak insanımıza şu şekilde seslenmek istiyoruz: “Türkçe düşün, Türkçe konuş ve Türkçe sev. Ümidin Türkçe olsun.”

Prof. Dr. Mustafa TALAS
Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi

Bülten

Bakmadan Geçme