Küresel ısınma enfeksiyon riskini de artırıyor
İngiltere Meteoroloji Ofisi tarafından yürütülen bir araştırma, küresel ısınma kaynaklı oluşan ısı stresinin bazı organların durmasına yol açabileceğini ortaya koydu.
İngiltere Meteoroloji Ofisi'nce yürütülen bir araştırmada gelecek yıllarda hissedilen sıcaklığın 32 derecenin üzerinde olduğu gün sayısının artacağına dair verilere yer verildi. Isı stresinin bayılma, mide bulantısı ve kramp gibi belirtilerinin olduğu vurgulanırken, bunların görmezden gelinmesinin vücuttaki bazı organların durmasına yol açabileceği kaydedildi. Isı değişikliklerinin insan sağlığı üzerinde ciddi etkileri olduğunu ifade eden Medicana Avcılar Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Taner Has, “Birçok organ bu değişimden etkilenebilir. İnsanın vücut direnci düştüğü için bakteriyel ve viral enfeksiyon riskleri artıyor. Bu şekilde basit soğuk algınlıkları bronşit ve zatürre gibi hastalıklar daha sık görülür. Kronik bronşit hastalarında öksürük krizleri, nefes darlığı ve hastaneye yatış oranları artar. İstenmeyen sonuçlar yoğun bakıma yatışları artırarak ölümlere bile sebep olabilir” diye konuştu.
“SICAKLIK ARTIŞIYLA BİRLİKTE TANSİYON DENGESİ BOZULUR”
Ani ısı değişimlerinden organların da nasibini aldığını ifade eden Uzm. Dr. Taner Has, “Özellikle kalp ve damar sistemi bu durumdan etkilenir. Sıcaklık artışıyla birlikte tansiyon dengesi bozulur. Ani tansiyon düşmeleri ve yükselmeleri kalp krizi risklerini artırır. Bunun yanında beyin kanaması, felci gibi riskler ortaya çıkar. Bu durum kişiyi ciddi derecede olumsuz etkiler. Felç ve hastaneye yatış oranlarında artış görülebiliyor. Bunun dışında sıcak havalardan sindirim sistemi de etkilenir. Çok fazla mide şikayetleri, hazımsızlık, şişkinlik, yanma gibi hatta çok daha ciddi problemlerde mide kanamaları olabilir. Bu durum insanların hayat kalitesini bozacaktır” ifadelerini kullandı.
BU HASTALIKLARI OLAN KİŞİLER DİKKAT
Nemli havanın kuru sıcağa göre daha zararlı etkileri olduğunu anlatan Uzm. Dr. Has, “Kuru ısıda oluşabilecek olumsuz etkiler daha azdır. Ancak nem oranı arttıkça bütün hastalıklar kalp ve damar hastalıkları, astım gibi solunum sorunları çok daha ciddi oranda etkileniyor. Bu durum ciddi sıkıntıya neden oluyor. Bu tüm toplumun sağlığını etkilerken özellikle yaşlı insanları vücut direnci düşük olan kişiler ciddi etkilenmektedir. Kalp damar hastaları, böbrek ve şeker hastaları özellikle astım ve KOAH adı verilen kronik rahatsızlığı olan kişiler, kanser hastaları ciddi risk altındalar” uyarısında bulundu.
SPORU HAYATINIZDAN EKSİK ETMEYİN
Isı değişikliğine karşı mutlaka basit önlemler alınması gerektiğini ifade eden Uzm. Dr. Has şu uyarılarda bulundu:
“Öncelikle beslenmenize dikkat etmelisiniz. Bol sıvı tüketip düzenli beslenmelisiniz. Sebze ve meyveyi yeterince almalısınız. Yeterli vitamin ve mineral takviyesi vücudunuzu sağlıklı tutmaya fırsat sunacaktır. Bunun yanında düzenli uyku da immün sisteminizi koruyarak enfeksiyonlara karşı vücudu dayanıklı hale getirir. Düzenli egzersiz çok önemli. Bu spor immün sistemi yüksek tutarak hastalıklarla mücadeleyi kolaylaştırır. Spor aynı zamanda kişinin moral ve motivasyonunu da yükseltecektir. Mutlaka düzenli egzersiz yapılması gerekir. En basitinden tempolu bir yürüyüş kişiye ciddi fayda sağlayacaktır. Kıyafet seçimini de iklim şartlarına göre yaptığınızda o zaman havanın olumsuz etkilerinden daha az etkilenirsiniz. Soğuk havalarda koyu renk, sıcakta açık renk giyerseniz olabilecek zararlı etkilerden korunursunuz. Özellikle 10.00-15.00 arasında ultraviyole ışınları çok güçlü olur. Yaşlılar, kalp ve tansiyon sorunu olan kişiler bu saatlerde dışarda kalmamalıdır. Egzersiz için sabahın erken saatleri ile akşam saatleri tercih edilmelidir. Maske ve koruyucu ekipmanla yaz aylarında çalışmak çok daha zor önlemlerimizi almaya devam etmeliyiz. Bu küresel bir sorun ve herkes bu tedbirlere uymak zorunda.”
KÜRESEL SICAKLIKLAR YÜKSELİYOR
ABD Stanford Üniversitesi'nin yaptığı araştırmada, fosil yakıtlar ve hayvan yetiştiriciliği nedeniyle atmosferde metan gazının son 20 yılda rekor düzeye ulaşmasının dünyadaki sıcaklıkları da 3-4 derece artışa yol açtığı belirtildi.Atmosferdeki metan gazındaki artışların büyük bölümünün insan faaliyetlerinden meydana geldiğine ve en çok artışın tarım nedeniyle Afrika, Asya ve Okyanusya'da gerçekleştiğine araştırmada dikkat çekildi.