KARAKTER MESELESİ

Birinci Lig'de 6. haftayı geride bırakırken haftanın olayı Malatyasporlu Parreira'nın Balıkesirspor ağlarına bıraktığı o enfes golü Türkiye'nin yine izleyememiş olması. TRT Genel Müdürü 7. haftadan itibaren yayınlamaya başlayacağız dedi. Ama ilk 6 haftası

Birinci Lig'de 6. haftayı geride bırakırken haftanın olayı Malatyasporlu Parreira'nın Balıkesirspor ağlarına bıraktığı o enfes golü Türkiye'nin yine izleyememiş olması. TRT Genel Müdürü 7. haftadan itibaren yayınlamaya başlayacağız dedi. Ama ilk 6 haftası güzel gollere sahne olan bu lige verilen önemin Türk insanında ne kadar hayal kırıklığı yarattığını kamuoyunun tepkisiyle ölçe bilirsiniz.Son günlerde A Milli Takımımız ile ilgili ortaya atılan çarpıcı iddiaları herkes göz ucuyla da olsa okumuş ve dinlemişlerdir. Benim okuduğum, dinlediğim bölümler çok iğrençti. Ortada bir karakter problemi olduğu bir gerçek. Arda, Türkiye Futbolunun patronu diye adlandırılan ki bana göre sadece lafta patron Terimin yanına prim için gidiyor. O sohbetten birinci kriz doğuyor. İkinci bir kriz ise karakter sorunu olan futbolcunun her yerde konuşmasıyla başlıyor. Selçuk İnan tanıdığı bir galericiye, 'Terim, Emre Belözoğlu'nu milli takıma çağıracaktı, Arda istemedi diye konuşuyor. Galericide bunu Emre'ye söylüyor. Emre, Arda'yı arıyor ve basıyor fırçayı, Emre'nin sözlerinden rahatsız olan Arda, Selçuk'un yanına gidiyor ve başlıyor Selçuk'u kalaylamaya, ikili arasındaki kavga oteli panayır alanına çeviriyor. Selçuk bu her işten tertemiz ayrılmasını bilen Abdullah Avcı'ya da aynı karakterist özellikleriyle gitmesini sağlamış bir şahıs. Sinyor Terim'inde Avcının ayrılmasında bir başka sebep olarak adlandırılıyor. Olan yine bizim milli takıma oluyor tabi, ama Terim bunu geç anlıyor.Abdullah Avcı, oynattığı futbol, çalışma prensipleri ve vizyonuyla Türkiye'nin aydınlık yüzüydü. Futbolu futbolcuyla değil, sistemle oynatırdı. Bu yüzden hiçbir futbolcuya mahkum kalmaksızın, gelen gideni aratmaz anlayışını yerleştiriyordu. Bunu bilen şark kurnazları harcadı. Türkiye'de bu anlayışı benimseyen Sinyor Terim başta olmak üzere içi geçmişleri rafa kaldıracak bu adamların sayı arttı aslında Türkiye'de Ertuğrul Sağlam, İrfan Buz, Aykut Kocaman, Hamza Hamzaoğlu bu kuşağın en büyük temsilcileri. Futbolcuya göre sistem değil, sisteme göre futbolcuya bakarlar. Karakterli oyuncular yetiştirirler. Aykut Kocaman Konyasporda, Hamza Bursasporda, İrfan Hocada Malatyasporla iyi işler yapıyorlar. Ertuğrul Sağlam ise bu vizyona sahip yöneticiler bulursa takım çalıştıracak.İrfan Buz için ayrı parantez açılmalı. Oynattığı futbolu şuan kimse izleyemiyor. Kurduğu takım, getirdiği yabancı oyuncular ve takım ile ilgili iletişimi Sinyor Terim'i bile kıskandırır. Türk futbolunu bu isimler yönetecek, yönetmelilerde. Yeter ki onların vizyonuna sahip, karakterli yöneticileri bulabilmekte. Para, şan, şöhret bir gün kazanılır. Allah karaktere zeval vermesin...

Bakmadan Geçme