Kanatlı örnek sektör oldu…
'Tavuk sayısı, 1995-2017 döneminde, 129 milyondan 342,8 milyona, hindi sayısı ise 1996-2017 döneminde 3,3 milyondan 3,9 milyona çıktı'
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, kanatlı sektörünün ülke için örnek bir sektör olduğunu bildirerek, “tavuk sayısı, 1995-2017 döneminde, 129 milyondan 342,8 milyona, hindi sayısı ise 1996-2017 döneminde 3,3 milyondan 3,9 milyona çıktı. Tavuk eti üretimi, 282 bin tondan 2 milyon 137 bin tona, hindi eti üretimi 1027 tondan 52 bin 363 tona, yumurta üretimi 10,27 milyar adetten 19,28 milyar adede yükseldi” dedi.
Bayraktar, yaptığı açıklamada, kümes hayvanları sektörünün hem üretim hem teknoloji açısından önemli bir aşamaya geldiğini belirtti. 1995 yılında 57,3 milyon olan yumurta tavuğu sayısının 2017 yılında 121,6 milyona, 71,7 milyon olan et tavuğu sayısının 221,2 milyona, 3,3 milyon olan hindi sayısının ise 3,9 milyona yükseldiğini vurgulayan Bayraktar, şunları kaydetti:
“1995 yılında 215,3 milyon tavuk kesiliyordu. Elde edilen tavuk eti miktarı ise 282 bin tonda kalıyordu. 1996 yılında kesilen hindi sayısı 227 bini, elde edilen hindi eti miktarı ise 1027 tonu ancak buluyordu. 2017 yılında 5,22 milyon hindi, 1 milyar 228 milyon tavuk kesildi. 52 bin 363 ton hindi eti ve 2 milyon 137 bin ton tavuk eti üretildi.
Yine 1995 yılında 10,27 milyar tavuk yumurtası üretiliyordu. Bu rakam 2017 yılında 19,28 milyar adede yükseldi.
Bu dönemlerde hindi sayısı 1,2, tavuk sayısı 2,65 katına ulaşırken, 2017 yılında kesilen tavuk sayısı, 1995 seviyesinin 5,7, tavuk eti üretimi 7,6, kesilen hindi sayısı, 1996 seviyesinin 23, hindi eti üretimi 51, tavuk yumurtası üretimi 1,9 katına çıktı.
-“Ortalama tavuk eti verimliliği 1,3 kilogramdan 1,74 kilograma çıktı”-
Aynı dönemlerde tavuk eti veriminde yüzde 33, hindi eti veriminde yüzde 120 artış görüldü. Ortalama tavuk eti verimi 1,3 kilogramdan 1,74 kilogramın üzerine, ortalama hindi eti verimi ise 4,5 kilogramdan 10 kilogramın üzerine çıktı.
2017 yılında, 2016 yılına göre, kesilen tavuk sayısı yüzde 11,5 artışla 1,1 milyardan 1,23 milyara, yumurta üretimi yüzde 6,5 artışla 18,1 milyar adetten 19,28 milyar adede, tavuk eti üretimi yüzde 13,7 artışla 1,88 milyon tondan 2 milyon 137 bin tona, kesilen hindi sayısı yüzde 11,9 artışla 4,7 milyondan 5,22 milyona, hindi eti üretimi yüzde 12,6 artışla 46,5 bin tondan 52,4 bin tona yükseldi.”
-İhracat artışı yumurtada yüzde 29,9, kanatlı etinde yüzde 45,6'yı buldu-
Kanatlı eti ve ürünleri ihracatının 2014 yılında 651 milyon dolar, yumurta ve yumurta ürünleri ihracatı 401,9 milyon dolar düzeyine çıktığını hatırlatan Bayraktar, şu bilgileri verdi:
“başta Irak olmak üzere yakın pazarlardaki sıkıntılar, Ortadoğu ülkelerinde yaşanan ekonomik sorunlar, Suriye ve Irak'ın neden olduğu ulaşım zorlukları ihracatı olumsuz etkilemiş ve gerilemesine sebep olmuştu. 2017 yılı ihracat açısından iyi geçti. Geçen yıl ihracat artışı, 2017 yılına göre kanatlı eti ve ürünlerinde yüzde 45,6, yumurta ve ürünlerinde yüzde 29,9'u buldu. İhracat, kanatlı eti ve ürünlerinde 361,4 milyon dolardan 526,6 milyon dolara, yumurta ve ürünlerinde ise 289,5 milyon dolardan 376,2 milyon dolara yükseldi. Ülke içi tüketim belli noktalara ulaşmıştır. Sektörün kapasitesi ülke ihtiyacının çok üzerindedir. İhracat yapmak ve bu ihracatı sürekli artırmak zorundayız. Dünyada çok büyük miktarlarda kanatlı eti ve kanatlı ürünleri, yumurta ve yumurta ürünleri, süt ürünleri talebi var. Bu talep değerlendirilmeli, başta Ortadoğu olmak üzere yakın pazarlara yoğunlaşılmalı, mevcut pazarlarda pazar payını artırıcı tedbirler alınmalıdır.”
-“Üreticinin kar marjı düşük”-
Üretim ve ihracat rakamları artmasına rağmen üreticinin para kazanmakta zorlandığını da ifade eden Bayraktar, şunları kaydetti:
“Hem teknoloji hem altyapı hem de potansiyel olarak rahatlıkla dünya ülkeleriyle rekabet edebilecek seviyede olan kanatlı sektörümüz, başta Ortadoğu olmak üzere çok sayıda ülkenin kanatlı eti ve yumurta ihtiyacını karşılayabilir. Yalnız, sektörde üretim de ihracat da artarken, üreticinin kar marjındaki sorunun devam etmesi kabul edilebilir bir durum değildir. Mevcut kar marjlarıyla üretici, yatırım karşılığını 30 yılda ancak alabilmektedir. Bu sürdürülebilir bir durum değildir. Bu sorun çözülmelidir.”